Türkiye’nin yerli ve milli denizaltı geliştirme hedefinin merkezinde yer alan MİLDEN (Milli Denizaltı) projesinde kritik bir dönemeç aşıldı. Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda projenin ilk test bloğunun inşasına resmen başlandı. Böylece Türkiye, kendi denizaltısını tasarlayıp üretebilme yolunda en somut adımlardan birini atmış oldu.
Milli Savunma Bakanlığı, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gelişmeyi kamuoyuna duyurdu. Açıklamada, MİLDEN’in test bloğunun imalatının başlamasının, Türkiye’nin savunma sanayii kabiliyetlerinin geldiği seviyeyi gösteren stratejik bir gelişme olduğuna dikkat çekildi. Bu adım, yakın zamanda yine aynı tersanede başlatılan TF-2000 hava savunma muhripleri projesinin ardından, deniz platformlarında yerlileşme sürecinde yeni bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Yerlilikte Kritik Basamak
MİLDEN, Türk Donanması’nın ihtiyaçları doğrultusunda tamamen yerli mühendislik çalışmalarıyla geliştiriliyor. 80 metrenin üzerinde uzunluğa ve yaklaşık 2.700 ton deplasmana sahip olacak denizaltı; modern dizel-elektrik tahriki, gelişmiş sonar ve harp sistemleri, havadan bağımsız tahrik (AIP) gibi kritik teknolojilerle donatılacak.
Bu nitelikler sayesinde MİLDEN sınıfı, sessiz seyir, uzun süreli sualtı operasyonu, gelişmiş derinlik kapasitesi ve modern muharebe yükleriyle mevcut filonun çok ötesinde bir kabiliyet sunacak. Projenin amacı, Türkiye’yi sualtı platformlarında dışa bağımlılıktan tamamen kurtararak ileri mühendislik teknolojilerinde yeni bir dönemi başlatmak.
2030’a Doğru Yol Haritası
Savunma kaynaklarından edinilen bilgilere göre MİLDEN’in ilk denizaltısının 2030’a yaklaşan bir takvimle Türk Donanması’na teslim edilmesi planlanıyor. Test bloğu inşası, tasarım doğrulama ve üretim altyapısının olgunlaştırılması açısından projenin en kritik aşamalarından biri olarak görülüyor.
“Yerli Üretim Platformlarında Yeni Bir Kapı Açılıyor”
Milli Savunma Bakanlığı, yapılan açıklamada MİLDEN’in yalnızca bir savunma platformu olmadığını; gemi inşa teknolojilerinden malzeme bilimine, mühendislik kapasitesinden savunma elektroniğine kadar geniş bir ekosistemin gelişmesini sağlayacak bir stratejik hamle olduğunu belirtti.
