Mayıs 2025 sonunda Avustralya Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan son fotoğraflar, Avustralya Ordusu’nun NASAMS (Ulusal Gelişmiş Yüzeyden Hava Savunma Füze Sistemi) Yüksek Hareket Kabiliyetli Fırlatıcıya entegre edilmiş Hawkei 4×4 zırhlı araçtan AIM-9 Sidewinder füzesi ile başarılı bir canlı atış testi gerçekleştirdiğini doğruladı. Bu önemli gelişme, Avustralya’nın kısa menzilli hava savunma yeteneklerini güçlendirme çabalarında büyük bir adım olup, geniş bir hava tehdidi yelpazesine karşı koymak için tasarlanmış son derece hareketli ve çok yönlü bir füze platformunun tanıtımını temsil etmektedir.
Thales Australia tarafından üretilen Hawkei aracı, yaklaşık 7 ton ağırlığında, hafif ancak korumalı bir 4×4 araç olup, yüksek tehdit ortamlarında hızlı konuşlandırma ve yüksek hayatta kalabilirlik için optimize edilmiştir. Balistik tehditlere, mayınlara ve patlayıcı tuzaklara karşı ölçeklenebilir koruma sağlarken, zorlu arazi koşullarında üstün hareket kabiliyeti ve C-130 Hercules veya CH-47 Chinook uçaklarıyla hava taşınabilirliği sunar. NASAMS Yüksek Hareket Kabiliyetli Fırlatıcı’nın Hawkei’nin arkasına entegrasyonu, aracı hızlı reaksiyon süresi ve yüksek operasyonel esnekliğe sahip, altı adet yüzeyden havaya füze fırlatabilen güçlü bir kısa menzilli hava savunma varlığına dönüştürmektedir.
Son testte kullanılan AIM-9 Sidewinder füzesi, orijinal olarak hava-hava savaşları için tasarlanmış, savaşta kendini kanıtlamış kızılötesi güdümlü bir füzedir. NASAMS üzerinden yüzeyden fırlatılmak üzere uyarlanmış olan bu füze, Avustralya Ordusu’na, sistemde hali hazırda sertifikalı olan radar güdümlü AIM-120 AMRAAM’a tamamlayıcı olarak önemli bir kızılötesi güdümlü kesici yeteneği sunmaktadır. Özellikle AIM-9X varyantı, yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleyici arayıcı, olağanüstü çeviklik için itki vektörleme kontrolü ve ara yol güncellemelerine izin veren veri bağlantısı özelliklerine sahiptir. Füzenin operasyonel menzili, fırlatma koşullarına bağlı olarak 35 kilometreye kadar çıkabilmekte olup, radar tarafından tespit edilmesi zor, düşük radar kesit alanına sahip hava hedeflerine karşı özellikle etkilidir.
Hawkei, NASAMS fırlatıcı ve AIM-9 füzelerinin kombinasyonu birden çok operasyonel avantaj sunmaktadır. Fırlatıcı hareket kabiliyeti sayesinde hızlı konum değiştirme yapabilir ve böylece karşı ateşlere karşı savunma için “ateş et ve çekil” taktiklerini destekler. Ayrıca, savaş alanındaki sensörler ve komuta-kontrol düğümleriyle entegre olan dağıtılmış, ağ tabanlı bir hava savunma sisteminin parçası olarak görev yapar. Bu katmanlı savunma mimarisi, karmaşık ve çatışmalı ortamlar içinde seyir füzeleri, mürettebatlı uçaklar, helikopterler ve insansız hava sistemlerine karşı hassas, çok açılı engelleme imkanı sağlar.
Bu teknolojik gelişme, Avustralya’nın Ulusal Savunma Stratejisi ve Entegre Yatırım Programı ile uyumludur; bu programlar, askeri altyapı ve personeli gelişen hava tehditlerine karşı korumak için füze savunma kabiliyetlerini artırmayı önceliklendirir. Hareketli NASAMS sistemi, şu anda Güney Avustralya, Woodside’de konuşlu 16. Alay, Kraliyet Avustralya Topçusu tarafından kullanılacak olup, 2025 sonuna kadar Edinburgh Savunma Bölgesi’ne taşınması planlanmaktadır. Bu taşınma, gelişmiş hava savunma eğitimi ve konuşlandırma hazırlığı için optimize edilmiş modern bir tesiste operasyonların konsolide edilmesini sağlayacaktır.
Hawkei 4×4 zırhlı araçtan yerden fırlatılan AIM-9 Sidewinder füzesinin başarılı testiyle Avustralya, modern kısa menzilli hava savunması için sofistike ve ölçeklenebilir bir çözüm ortaya koymuştur. Bu yeni yetenek, Avustralya Ordusu’nun hızla değişen Hint-Pasifik güvenlik ortamında görev yapabilecek esnek ve çevik bir hava savunma gücü kurma taahhüdünü güçlendirmektedir. Ayrıca, gelişmiş koruma, operasyon hızı ve stratejik caydırıcılık sağlamak için eski füze sistemlerinin yeni platformlara entegrasyonunun giderek önem kazandığını da vurgulamaktadır.