16–17 Temmuz tarihlerinde Almanya’nın Wiesbaden kentinde düzenlenen LandEuro 2025 fuarında, Amerikan savunma sanayi firması Moog, yeni nesil Flexible Mission Platform (FMP) sistemini tanıttı. Hava savunmasına özel olarak yapılandırılmış bağımsız bir taret formunda sergilenen sistem, herhangi bir araca bağlı olmadan görev yapabilen esnek yapısını gözler önüne serdi. Platform, artan drone ve dolanan mühimmat tehditlerine karşı geliştirilmiş, modüler ve çok amaçlı bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Moog, fuarda FMP’yi, üzerinde Thales’e ait 70 mm lazer güdümlü roket podu ile sergileyerek düşük radar izine sahip hava tehditlerine karşı hassas angajman yeteneğini gösterdi. Bu entegrasyon, sistemin gelişmiş mühimmatları herhangi bir araç bağımlılığı olmaksızın kullanabilme yeteneğini kanıtladı. FMP taret sistemi, sabit üslerden, konteyner sistemlerine, mobil römorklara veya hafif araçlara kadar çok çeşitli platformlara entegre edilebiliyor; bu da onu hızlı değişen operasyon koşulları için ideal kılıyor.
FMP, sadece bağımsız yapı olarak değil, farklı araç tiplerine kolayca entegre edilebilmesiyle de dikkat çekiyor. Hafif taktik araçlarda mobil hava savunması görevleri ya da ağır zırhlı araçlarda birleşik görev konseptlerinde kullanılabiliyor. Mimari yapısı sayesinde, mekanik ve elektronik entegrasyon süreci kolay, böylece farklı araç sınıflarında aynı taret kullanılabiliyor. Bu da özel taret geliştirme ihtiyacını ortadan kaldırarak maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyor.
Moog, bu platformu geliştirirken kendi alanında tanınan askeri hareket kontrol teknolojilerini kullandı. Sistem hem “pedestal” hem de “yoke” taret varyantları ile sunulabiliyor. Opsiyonel olarak hareketli atış desteği için gelişmiş dengeleme sistemleri, yüksek hızlı veri ve enerji aktarımı için slip ring yapıları ve tam mühimmat yönetim sistemleriyle entegre edilebiliyor. Ayrıca modern dijital harp sahasında tam ağ bağlantılı operasyonlara olanak tanıyor.
FMP’nin esnekliği yalnızca silah sistemleriyle sınırlı değil. Elektro-optik/kızılötesi hedefleme sistemleri, radarlar ve drone karşıtı jammer gibi sensörlerle donatılabiliyor. Taret yapısının araçtan bağımsız olması, sistemin karakollar, mobil savunma römorkları veya deniz platformları gibi farklı alanlara kurulabilmesini sağlıyor. Bu da daha az lojistik yükle geniş kapsama alanı sunuyor.
Moog’un bu yenilikçi çözümü, asimetrik tehditlerin arttığı günümüzde modüler ve uyarlanabilir sistemlere duyulan acil ihtiyaca doğrudan bir yanıt niteliğinde. Özellikle ticari drone’ların hem keşif hem saldırı amacıyla artan kullanımı, hızlı konuşlandırılabilir ve maliyet etkin çözümler gerektiriyor. FMP bu ihtiyacı karşılayarak, lazer güdümlü roketlerden RF sensörlerine kadar çeşitli yükleri entegre edebiliyor ve özel araç altyapısı gerektirmiyor.
Sonuç olarak Moog, FMP ile esnek savunma teknolojilerinde liderliğe oynuyor. NATO ve müttefik ülkelerin değişen savaş doktrinlerine yanıt veren bu platform, önümüzdeki dönemde hava savunma ve muharebe desteğinde çok yönlü görev üstlenmeye aday görünüyor.
