4 Ağustos Pazartesi 2025

ABD Donanması, Silahlı Otonom Modüler Yüzey İHA’larıyla Filosunu Dönüştürmeye Hazırlanıyor

spot_img
spot_img

Çin ile artan deniz rekabetinin, ABD Donanması’nın endüstriyel ve doktrinel sınırlamalarını ortaya koymasıyla birlikte, donanma yüzey filosunu dönüştürmeye yönelik önemli bir adım atıldı. ABD Donanması, 28 Temmuz 2025’te Modüler Taarruz Yüzey Aracı (MASC) programı için endüstri çağrısı yayınladı. İnsansız ve Küçük Muharip Gemiler Program Yürütme Ofisi (PEO USC) tarafından açıklanan bu girişim, insansız yüzey araçlarının tasarımı ve tedarikinde stratejik bir değişimi temsil ediyor. Program, modülerlik, esneklik ve hızlı konuşlandırma temeline dayanıyor. Başvurular için NAVSEA’nin resmi web sitesinde yayımlanan duyuru, 11 Ağustos’a kadar açık kalacak ve sektör paydaşlarından teknik sunumlar ve proje önerileri bekleniyor.

MASC programı, daha önce yürütülen Orta ve Büyük Sınıf İnsansız Yüzey Aracı (MUSV ve LUSV) denemelerini bir çatı altında toplamayı hedefliyor. Donanma, gemi boyutlarına göre ayrı sınıflandırmalara gitmek yerine, ISO konteyner bazlı modüler mimariyi benimseyerek platformların görev çeşitliliğini artırmak ve seri üretimi kolaylaştırmak istiyor. Geleneksel savunma tedarik süreçlerinin dışına çıkan “Other Transaction Agreement” (OTA) mekanizmasıyla, sivil teknolojilerin daha hızlı entegre edilmesi amaçlanıyor.

Bu modüler sistemle ABD Donanması, büyük, mürettebatlı ve maliyetli gemilere olan bağımlılığı azaltmayı, bunun yerine dağıtılmış saldırı kabiliyeti ve gelişmiş farkındalık sağlayan insansız sistemlerle çoklu görevleri yerine getirebilecek bir filo kurmayı hedefliyor. Sistem; yüzey harbi, uzun menzilli füze saldırıları, istihbarat toplama, elektronik harp ve bilgi operasyonlarını kapsayan görevler için özelleştirilebilecek.

NAVSEA’nın resmi açıklaması, MASC girişiminin dönüşüm mantığını ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Hız, düşük maliyet, üretim kolaylığı ve lojistik esneklik, 21. yüzyılın deniz harekâtı gereksinimlerine uygun çözümler geliştirmek adına ön planda tutuluyor. Programın teknik detayları, 31 Temmuz’da The War Zone tarafından analiz edilen ihale belgelerinde netleşti. Üç farklı gemi tipi planlanıyor: iki adet 40 ft’lik ISO konteyner taşıyabilen temel versiyon, dört konteynerlik yüksek kapasiteli model ve tek bir 20 ft’lik konteyner taşıyabilen kompakt versiyon. Her yükün azami ağırlığı sırasıyla 36,3 ve 24 metrik ton olabilirken, 75 kW’a kadar güç tüketimi öngörülüyor. Bu da lazer silahları ve elektronik harp sistemleriyle uyumluluğa işaret ediyor. Gemilerin asgari 25 knot hıza, 2.500 deniz mili menzile ve en az Sea State 4 (tercihen Sea State 5) deniz koşullarında operasyonel kabiliyete sahip olması bekleniyor.

Bu platformlar, iletişim kesintisi, düşük görüş koşulları veya elektromanyetik sessizlik gibi durumlarda bile tamamen otonom şekilde seyir yapabilecek kapasitede olmalı. Uluslararası denizcilik kurallarına (COLREGS) tam uyum isteniyor. Ayrıca görev türüne göre elektromanyetik emisyonları otomatik olarak ayarlayabilme yeteneği aranıyor. Bu özellikler, düşmanla temas edilen ortamlarda dahi sistemlerin etkin şekilde görev yapabilmesini sağlıyor.

İhale belgelerinde, gemilerin 18 ay içinde üretilebilmesi, sivil standartlara göre kolayca tamir edilebilmesi ve uzun süre önleyici bakıma ihtiyaç duymadan çalışabilmesi gerektiği belirtiliyor. Müttefik ülkelere ihracat potansiyeli ve isteğe bağlı küçük mürettebat barındırma kabiliyeti de avantaj olarak sunuluyor.

Modüler mimarinin bir başka stratejik avantajı ise taktiksel belirsizlik yaratması. ISO konteyner standardı sayesinde, dışarıdan bakıldığında bir geminin silah mı, sensör mü, jammer mı taşıdığı anlaşılmıyor. Bu da düşman hedefleme sürecini karmaşıklaştırıyor.

MASC programı, mevcut deneysel platformlardan edinilen tecrübeler üzerine inşa ediliyor. Ranger, Mariner, Seahawk, Sea Hunter ve DARPA’nın NOMARS girişimi kapsamında geliştirilen Defiant gibi platformlar bunlara örnek. Defiant, tamamen insansız operasyon kabiliyetiyle MASC’ın temel gerekliliklerini şimdiden karşılıyor. Bu aracın büyütülmüş bir versiyonu olan Dauntless modeli geliştirme aşamasında ve SM-6 ile Tomahawk gibi füzeleri taşıyabilen Mk 70 dikey fırlatma sistemleriyle donatılıyor.

2026 mali yılı bütçe belgelerine göre, donanma Savunma İnovasyon Birimi (DIU) desteğiyle bir prototipleme sürecine başlamayı planlıyor. Bu süreçte özel sektörün çevikliği, mevcut teknolojiler ve donanmanın operasyonel deneyimi birleştirilerek hızlı konuşlanabilir bir filo oluşturulması hedefleniyor. MASC, donanmanın gelecekteki kuvvet yapısında merkezi bir unsur haline gelecek; maliyet, endüstriyel kapasite ve tehdit dinamiklerine esnek bir yanıt sunacak.

ABD Donanması, geleneksel yapıların dışına çıkarak modüler standartlaşma, otonomi ve sivil sektörle yakın iş birliği temelinde stratejik bir sıçrama yapmayı hedefliyor. MASC, sadece teknolojik bir girişim değil; aynı zamanda dağıtım, esneklik, yedeklilik ve maliyet etkinliğine dayalı yeni bir deniz harp doktrininin yansıması.

spot_img
En Son Haberler
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz