Tayvan Ordusu, ABD’den Altius‑600M uzun süre havada bekleyebilen mühimmat sistemlerinin ilk sevkiyatını aldı. Takip eden gün, yani 5 Ağustos’ta, Milli Savunma Bakanı Chiu Kuo‑cheng, drone üreticisi Anduril Industries’in kurucusu Palmer Luckey ile Taipei’de bir araya geldi. Görüşmeye, Ordu Kurmay Başkanı Yardımcısı Korgeneral Yang Chi‑jung, Ordu Kurmay Başkanı Korgeneral Chen Chien‑yi ve diğer üst düzey savunma bakanlığı yetkilileri de katıldı.
Toplantıda karşılıklı hatıra eşyaları takdim edildi ve teslimat değerlendirildi. Bakan Chiu, projenin 2024’te başladığını, bir yıl içinde operasyonel ekipmanın orduya teslim edildiğini belirterek hem ABD ekibine hem kendi personeline hızlı çalışmaları için teşekkür etti. Yeni sistemlerin derhal muharebe kapasitesi sağladığını ve Tayvan’ın kara tabanlı taarruz ve savunma yeteneklerini güçlendirdiğini vurguladı. Aynı günün ilerleyen saatlerinde Palmer Luckey, savunma bakanlığı salonunda “Tayvan’ın askeri teknoloji inovasyonu” konulu bir konferans verdi; toplantıya askeri personel ile bakanlık yetkilileri katıldı.
Altius‑600M, temel Altius‑600 İHA platformundan türetilmiş bir hazır döner mühimmattır; Area‑I tarafından geliştirilen platform, Anduril Industries tarafından üretilmektedir. Modüler ve çok amaçlı kullanım için tasarlanmıştır; hava aracı, 12 kilogram ağırlıkta olup 1,4 ile 3,2 kilogram (3–7 pound) arasında yük taşıyabilir. Maksimum kalış süresi dört saattir ve fırlatma noktasından 400 kilometreye kadar menzile ulaşabilir. Kara araçlarından, UH‑60 Black Hawk tipi helikopterlerden, C‑130 nakliye uçaklarından, XQ‑58A Valkyrie gibi sabit kanatlı İHA’lardan ve deniz gemilerinden fırlatılabilir. Pnömatik entegre sistemler ve Ortak Fırlatma Tüpleriyle uyumlu olduğundan kullanımda esneklik sağlar. ISR (istihbarat), elektronik harp modülleri, RF kurban cihazları, iletişim röle paketleri ve kinetik harp başlıkları gibi farklı görev yüklerini taşıyabilir. Altius‑600M versiyonu, tek yönlü intihar görevi için tasarlanmıştır: hedefte infilak eder, yeniden kullanılabilir değildir.
Sistem, Anduril’in Lattice kontrol sistemi üzerine kuruludur; bu sayede tek bir operatör birden fazla drone’u aynı anda yönetebilir. Dronlar network tabanlı sürü sistemi içinde iletişim kurabilir, koordinasyon sağlayabilir ve birlikte hareket edebilir. Taktik senaryolarda bazı dronlar keşif yaparken, bazıları saldırıyı icra edebilir. Sistem ayrıca belirlenmiş radar sinyalini ya da görsel hedefi algılayana kadar bekleyecek şekilde programlanabilir. Tehdit algılandığında operatöre uyarı gider; operatör ya drone’u bölgeye gönderebilir ya da saldırıya yetki verebilir. Palmer Luckey’e göre bu düzenek, pilotların ya da uzak operatörlerin düşman bölgelere yaklaştırılmadan hassas saldırılar yönlendirmesine olanak tanır. Altius serisi, ABD Ordusu tarafından Air‑Launched Effects (ALE) programı kapsamında test edilmiş, AH‑64 Apache helikopterleri ile işbirliği içeren senaryolarda kullanılmıştır. Bir gösteride, dört grup halinde 28 Altius‑600 dronu aynı operatör tarafından kontrol edilen bir sürü olarak hedef tespiti ve simüle saldırı gerçekleştirmiştir.
Milli Savunma Bakanlığı’na göre Altius‑600M teslimatı, Tayvan savunma mimarisine asimetrik ve esnek yetenekler entegre etme stratejisinin parçasıdır. Bakan Chiu, bakanlık içindeki Savunma İnovasyon (DIO) ekibinin, intihar mühimmatı gibi ortaya çıkan teknolojilerin muharebede nasıl kullanılacağını değerlendirmenin görevlerinden biri olduğunu vurguladı. 600M’nin tanıtımı, Tayvan’ın özgün operasyonel ihtiyaçlarına uygun sistemlerin uygulanmasını hızlandırma isteğini gösteriyor. Ayrıca bu sistemlerin gelecek kuvvet geliştirme planlarına entegrasyonunun önemini yineledi ve personeli eski kalıplardan çıkıp dağıtık öldürücülük ve otonom platformlar üzerine kurulu yeni operasyonel modellere yönelmeye çağırdı. Altius‑600M sistemlerinin, insanlı sistemlerin ön cephe çizgilerine sürekli konuşlandırılmasına gerek kalmadan dar alanlarda koordinasyonu mümkün kılarak, Tayvan’ın çatışmalı ortamlarda operasyon kabiliyetini artırması beklenmektedir.
Tayvan’ın daha geniş drone edinme stratejisi, hem yabancı alımları hem de yerli geliştirmeleri içeriyor. Altius‑600M’e ek olarak, Tayvan 2024’te ABD hükümeti tarafından onaylanan 360 milyon dolarlık bir askeri paket kapsamında 685 Switchblade 300 drone daha teslim aldı. Bu iki sistemle Tayvan’ın taarruz dronu envanteri yaklaşık 1.000 adede ulaşmıştır. Kısa sürede yüksek yoğunluklu çatışmada tahrip edilebilir saldırılar gerçekleştirebilecek bir kapasite sağlamak üzere tasarlanmıştır. ABD savunma planlayıcılarına göre, bu dronlar Tayvan Boğazı boyunca bir drone‑bazlı engelleme katmanı oluşturma stratejisinin parçasıdır. Bu konsept, Hint-Pasifik Komutanlığı liderleri tarafından “cehennem manzarası” olarak tanımlanmıştır; çok sayıda insansız sistemin konuşlandırılması, amfibi ya da hava saldırılarını yeterince geciktirerek müttefiklerin harekete geçmesine zaman kazandırmayı amaçlar. Bu sistemlerin yerli sistemlerle birlikte, intihar İHA’ları, otonom yüzey araçları ve elektronik harp düğümleri içeren çok katmanlı bir öldürme ağı (kill web) oluşturması hedefleniyor. Yetkililer, yeterli sayıda drone tedarik edilmemesi durumunda caydırıcılık etkisinin azalacağını ve potansiyel bir düşmanın Tayvan savunmasını hızla aşabileceğini vurgulamışlardır.
Tayvan aynı zamanda yerli İHA üretim sektörünü büyük ölçüde genişletmeyi hedefliyor. Ulusal Chung‑Shan Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (NCSIST) tarafından geliştirilen Chien Hsiang anti‑radar intihar drone’u artık seri üretimdedir. Yaklaşık 1.000 kilometre menzile ve saatte 185 kilometre hıza sahiptir; radar yayan sistemleri etkisiz hale getirmek için tasarlanmıştır. Tayvan’ın hedefi, 2025’e kadar yıllık yaklaşık 48 birim üretip toplamda 150 birime ulaşmaktır. Ayrıca Thunder Tiger ile NCSIST’in birlikte geliştirdiği, Auterion’un AI destekli saldırı yazılımını kullanan Overkill tipi FPV intihar drone’ları da geliştirilmiştir; testleri 2025 ortasında tamamlanmış olup Thunder Tiger yazılım lisansını 25.000 birime kadar almıştır. İhracat hedefleri arasında, Çin menşeli olmayan bileşenler arayan Güneydoğu Asya pazarları bulunmaktadır. Ancak Tayvan’ın endüstrisi, Nisan 2025’e kadar geçen 12 ayda yalnızca 8.000–10.000 drone üretmiş olup, 2028 hedefi olan yıllık 180.000 üretim seviyesinin oldukça altındadır. Zorluklar arasında yüksek birim maliyetleri, düşük iç pazar alımları ve sınırlı dışsiparişler yer almaktadır.
Temmuz 2025’te Tayvan Savunma Silahlanma Bürosu, 2026–2027 yıllarında teslim edilmek üzere 48.750 yerli üretim drone ihalesi açtı; bu projede bütçe 50 milyar Yeni Tayvan Doları (yaklaşık 1,4 milyar ABD doları) olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2023’te sipariş edilen miktarın on dört katından fazladır. İhale kapsamı, 2,5 kg üzeri yük taşıyabilen VTOL çok rotorlu sistemler, iki saat üzerinde kalış sağlayan sabit kanatlı İHA’lar ve kara/deniz ortamında saldırı amaçlı tek kullanımlık dronları içermektedir. Amaç, Tayvan’ın hem savunma hem saldırı operasyonlarında kullanılmak üzere insansız filosunu hızlıca ölçeklendirmektir. Ancak yapısal sorunlar devam etmektedir: Tayvan henüz drone‑özel yarı iletken üretmemekte ve dış tedarikçilere bağımlıdır; bu da Çin menşeli alternatiflere kıyasla daha pahalı olmaktadır. Sanayi, satın alma belirsizliğinden etkileniyor ve üreticilerin hiçbiri şu anda ABD Savunma Bakanlığı’nın onaylı drone tedarikçi listesinde (Blue List) yer almamaktadır. Analistler, üretimi ölçekleyememek ve ihracat kanalları bulamamak durumunda, Tayvan’ın bir çatışma sırasında dış kaynaklara bağımlı kalabileceğini ve drone öz yeterliliğine ulaşamayacağını uyarmaktadır.