14 Ağustos Perşembe 2025

İtalyan F-35’ler, Baltık’ta Rus Su-24 ve Su-27’yi Önlemek İçin Havalandı

spot_img
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

13 Ağustos 2025’te, Estonya’daki Ämari Hava Üssü’nden iki İtalyan Hava Kuvvetleri F-35 Lightning II savaş uçağı, NATO’nun Hava Polisliği görevi kapsamında, İttifak hava sahasına yakın bölgede faaliyet gösteren Rus uçaklarını önlemek üzere acil kalkış yaptı. NATO Hava Komutanlığı’nın bildirdiğine göre bu olay, İtalyan beşinci nesil savaş uçaklarının Baltık bölgesinde bu tür bir görevde ilk kez kullanılmasıyla önemli bir operasyonel dönüm noktası oldu. Olay, birkaç gün önce Macar Gripen savaş uçaklarının benzer bir önleme görevine çıkmasının hemen ardından gerçekleşti. Art arda yaşanan bu önleme görevleri, bölgedeki Rus hava faaliyetlerinde belirgin bir artışa ve yanlış hesaplama riskinin büyüdüğüne işaret ediyor.

Ämari’deki İtalyan Görev Gücü’nün 32. Kanat birliği, NATO hava sahasını korumak için sürekli Hızlı Tepki Alarmı (QRA) durumunda bulunuyor. 13 Ağustos’taki önleme sırasında, uçuş planı veya transponder kullanmadan uçan bir Suhoy Su-24 “Fencer” ve bir Suhoy Su-27 “Flanker” tespit edildi. NATO, bu taktiği uzun süredir İttifak savunmalarını test etme ve istihbarat toplama girişimleriyle ilişkilendiriyor. İki motorlu, değişken kanat açılı Su-24, alçak irtifa sızma ve hassas taarruz görevleri için tasarlanmış olup geniş bir mühimmat yelpazesi taşıyabiliyor. Bu nedenle varlığı, sınır yakınında bir simüle saldırı ya da keşif misyonunu işaret edebilir.

Uzun menzilli, yüksek manevra kabiliyetine sahip hava üstünlük savaş uçağı Su-27 ise genellikle taarruz uçaklarına refakat ve koruma sağlamak için kullanılıyor. Görsel inceleme, Su-27’nin kuyruk bölümünde “Kaliningrad” yazıları ve Chkalovsk Hava Üssü’ndeki 689. Muhafız Avcı Havacılık Alayı’na ait amblemler taşıdığını gösterdi. Bu birlik, Baltık’ta hızlı reaksiyon görevleriyle biliniyor. Coğrafi yakınlık, bu uçakların NATO’nun tepkisini sınamak amacıyla hızla devreye girmesine imkân tanıyor. Söz konusu Su-27’nin orta ve kısa menzilli havadan havaya füzelerden oluşan standart QRA mühimmatına sahip olduğu gözlendi; bu da önleme sırasında muhtemel eskort rolünü destekliyor.

Karşılarında yer alan İtalyan F-35 Lightning II’ler, nesil farkıyla üstün yetenekler sunuyor. Düşük radar görünürlüğü, gelişmiş radar ve elektro-optik sensörleri ile ağ merkezli veri paylaşım kabiliyeti sayesinde birden fazla tehdidi tespit, teşhis ve takip edebiliyor; üstelik karşı taraf fark etmeden. Bu avantaj, NATO’nun caydırıcılık gücünü artırmakla kalmıyor, aynı zamanda karşı uçuş düzenleri, radar sinyalleri ve taktik davranışlar hakkında gerçek zamanlı istihbarat sağlıyor. NATO F-35’leri daha önce Doğu Avrupa’daki hava polisliği görevlerinde yer almış olsa da bu operasyon, İtalya’ya ait F-35’lerin Baltık’ta bilinen ilk önleme görevi oldu. Bu durum, hem operasyonel olgunluğun arttığını hem de kolektif savunmaya siyasi bir bağlılık mesajı verildiğini gösteriyor.

Olay, bir gün önce Macaristan’a ait JAS-39 Gripen’lerin benzer koşullarda Rus uçaklarını önlemesinin ardından geldi. Bu ardışık görevler, kimlik veya iletişim olmadan gerçekleştirilen Rus hava faaliyetlerinde gözle görülür bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Kısa süre içinde tekrarlanan bu karşılaşmalar, Moskova’nın NATO’nun tepki süresini, müttefikler arası koordinasyonu ve farklı uçak tiplerinin performansını sınamaya yönelik sürekli bir hava baskısı kampanyası yürüttüğünü düşündürüyor. Kaliningrad merkezli Su-27’nin varlığı, bu uçuşların tesadüfi değil, bölgesel ve bilinçli bir baskı stratejisinin parçası olduğu değerlendirmelerini güçlendiriyor.

Taktik boyutun ötesinde olayın stratejik etkileri de dikkat çekiyor. Jeopolitik açıdan bu tür önleme görevleri, NATO’nun birlik ve hazırlığını test ediyor; olası tereddüt veya tutarsızlık işaretlerini kullanmaya yönelik fırsatlar yaratıyor. Jeostratejik olarak ise Rusya’ya, ileri üslerden verilen NATO tepkilerini haritalama imkânı sağlıyor. Askerî açıdan, NATO’nun hızlı reaksiyon güçleri üzerinde sürekli bir operasyonel yük oluşturuyor ve olası bir çatışmada kullanılabilecek tepki kalıplarını ortaya çıkarabiliyor. NATO açısından ise Estonya’daki ileri bir pozisyondan İtalyan F-35’lerinin devreye girmesi, provokasyonlara en gelişmiş yeteneklerle doğrudan karşılık verme iradesini ortaya koyan açık bir mesaj niteliğinde.

Baltık Denizi üzerinde gerçekleşen bu önleme, rutin bir hava polisliği görevinden çok daha fazlasını temsil ediyor. Artan Rus hava faaliyetleri karşısında NATO’nun kararlılığını açıkça gösteren, ileri teknolojiyle hızlı ve koordineli çok uluslu bir eylem olarak öne çıkıyor. Macar ve İtalyan savaş uçaklarının art arda devreye girmesi, İttifak’ın doğu kanadını korumak için gereken operasyonel tempoyu ortaya koyarken, beşinci nesil uçakların bu rolde konuşlandırılması NATO’nun hem taktik hem de stratejik seviyede hazır olduğunu kanıtlıyor.

spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
En Son Haberler
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz