Wall Street Journal’ın 23 Ağustos 2025 tarihli haberine göre, ABD yönetimi Ukrayna’ya 3.350 adet Extended Range Attack Munition (ERAM) hava güdümlü füzenin transferine onay verdi. Yaklaşık 850 milyon dolar (780 milyon avro) değerindeki paketin büyük kısmı Avrupa ülkeleri tarafından finanse edilirken, ilk teslimatların altı hafta içinde başlaması planlanıyor. Karar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı kritik görüşmelerin ardından açıklandı.
ERAM, yeni nesil uzun menzilli hava-hava dışı taarruz mühimmatı olarak geliştirildi. 240 ile 450 kilometre arasında menzile sahip füze, hem sabit hem de hareketli hedeflere karşı yüksek hassasiyet sağlıyor. GPS ve ataletsel seyrüseferle yönlendirilen sistem, terminal safhada aktif arayıcı başlık kullanarak yoğun elektronik harp ortamlarında bile isabet kabiliyetini koruyor. Yüksek infilaklı harp başlığıyla mühimmat depoları, komuta merkezleri ve radar istasyonları gibi kritik hedefleri etkisiz hale getirebiliyor. Ayrıca modüler yapısı sayesinde farklı harp başlıklarıyla uyarlanabiliyor. F-16 savaş uçakları da dahil olmak üzere birçok platformdan atılabilen kompakt yapısı, Ukrayna’ya hem taktik hem de stratejik derinlikte saldırı avantajı kazandırıyor.
Washington, bu sistemin kullanımına sınırsız yetki vermeyecek. Pentagon, her operasyon için ayrı onay mekanizması işleterek füzenin doğrudan Rusya topraklarını hedef almasını engellemeyi amaçlıyor. Bu yaklaşım, geçmişte Storm Shadow, SCALP-EG ve ATACMS teslimatlarında uygulanan sınırlamalarla benzerlik taşıyor.
Paketin finansmanında Avrupa ülkelerinin üstlendiği büyük pay ise NATO içindeki yük paylaşımının değiştiğine işaret ediyor. Bu durum hem Ukrayna’ya uzun vadeli desteğin teyidi hem de olası tırmanma risklerinin ortak sorumlulukla yönetilmesi anlamına geliyor.
Ukrayna için ERAM teslimatı, Batı’dan alınan F-16’ların envantere girdiği kritik bir döneme denk geliyor. 400 kilometrenin üzerindeki menzil sayesinde Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın S-400 gibi yoğun hava savunma şemsiyesini aşmadan ikmal merkezleri, hava üsleri ve komuta noktalarını vurabilecek. Bu da Rusya’yı lojistik hatlarını geriye çekmeye zorlayarak cephe hattındaki operasyonlarını zorlaştırabilir.
Stratejik açıdan bakıldığında ERAM sevkiyatı, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik askeri yardım anlayışında yeni bir aşamayı temsil ediyor. Savunmadan saldırı kapasitesine geçişi simgeleyen bu silah, Kiev’e yalnızca caydırıcılık değil, aynı zamanda inisiyatifi yeniden ele geçirme fırsatı sunuyor.