25 Ağustos Pazartesi 2025

Türkiye’nin Yeni Gücü: GAZAP Dünya Dengesini Sarsıyor

spot_img
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Prof. Dr. Zakir Avşar, kaleme aldığı analizde Türkiye’nin savunma sanayiindeki hızlı yükselişini ve özellikle geliştirdiği yeni mühimmat GAZAP’ın uluslararası arenadaki etkilerini değerlendirdi.

Avşar, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlı bir ülke konumundan, kendi ürünlerini tasarlayıp ihraç edebilen küresel bir aktöre dönüştüğünü vurguladı. ASELSAN, HAVELSAN ve ROKETSAN gibi öncü kuruluşların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ve devletin kararlı politikaları sayesinde 2000’li yıllardan itibaren sektördeki dönüşümün öncüsü olduğunu belirtti.

Bugün Türkiye’nin insansız hava araçları üretiminde dünyada ilk beş ülke arasında yer aldığını, milli savaş gemilerini hayata geçirdiğini ve gelişmiş hava savunma sistemleri üretebildiğini hatırlatan Avşar, yerlilik oranının 2002’de %20 iken bugün %80’in üzerine çıktığını dile getirdi. Savunma sanayii ihracatının 2024’te 7,15 milyar dolara ulaştığını, 2025’te ise 8 milyar doları aşmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

“GAZAP, Uluslararası Arenada Dikkat Çekti”

Avşar, Türkiye’nin geliştirdiği GAZAP mühimmatının uluslararası alanda büyük yankı uyandırdığını belirtti. ABD, Almanya ve İsrail’den gelen açıklamaların dikkat çekici olduğunu kaydeden Avşar, “GAZAP birçok ülkeye ciddi rahatsızlık verdi” dedi.

Teknik üstünlüğü ile muadillerinden üç kat daha etkili olan GAZAP’ın tamamen yerli Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirildiğine dikkat çeken Avşar, bunun Türkiye’yi savunma sanayiinde “kullanıcı” konumundan “tasarımcı ve üretici” konumuna taşıdığını ifade etti.

Caydırıcılık ve Jeopolitik Etkiler

GAZAP’ın bölgesel caydırıcılığa yeni bir boyut kazandırdığını belirten Avşar, mühimmatın bir kilometrelik etki yarıçapı ve yüksek basınç dalgası üretme kapasitesinin askeri üstünlüğü artırdığını söyledi. Bu etkinin sadece sahada değil, psikolojik ve diplomatik alanda da hissedildiğini vurguladı.

Almanya ve bazı NATO ülkelerinden gelen kısıtlama çağrılarını “çifte standart” olarak nitelendiren Avşar, yıllardır yıkıcı silahlar geliştiren ülkelerin, Türkiye’nin konvansiyonel savunma alanındaki atılımından rahatsız olduklarını ifade etti.

“Çok Katmanlı Bir Güç Çarpanı”

Prof. Dr. Zakir Avşar, GAZAP’ın yalnızca bir mühimmat olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin stratejik bağımsızlığını, jeopolitik etkisini ve diplomatik gücünü güçlendiren bir unsur olduğunu belirtti:

“Savunma sanayii sadece askeri bir alan değil; ekonomi, eğitim, teknoloji ve diplomasiye kadar uzanan geniş bir etki alanı yaratıyor. Yetişen mühendisler, açılan Ar-Ge merkezleri ve gelişen yan sanayi kümeleri, Türkiye’nin uzun vadeli kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlıyor. Bu başarılar sayesinde Türkiye, sadece güvenliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel ve küresel barışa katkı sunabilecek stratejik bir aktör olmayı sürdürecektir.”

spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
En Son Haberler
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz