ABD, 2017’den bu yana insansız hava araçlarının (İHA) ihracatını kısıtlayan Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi (MTCR) kurallarını gevşetmek için çalışıyordu. Eylül 2025’te Dışişleri Bakanlığı, uzun menzilli silahlı İHA ihracat taleplerinin artık savaş uçakları için geçerli değerlendirme sürecine tabi olacağını açıkladı. Bu adım, hem Amerikan savunma sanayisini destekleme hem de Çin’in hızla büyüyen İHA pazarındaki etkisini dengeleme hedefi taşıyor.
ABD Sistemleri ve İhracat Stratejisi
General Atomics üretimi MQ-9 Reaper, bu yeni politikanın simgesi hâline geldi. 27 saat havada kalabilen, 1.700 kg’dan fazla mühimmat taşıyabilen ve 15.000 metre irtifaya çıkabilen Reaper, artık Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Belçika ve Almanya tarafından aktif olarak kullanılıyor. Japonya, Doğu Çin Denizi’nde deniz gözetleme için Reaper satın alırken; Hindistan ve Avustralya da olası tedarik için görüşmeler yürütüyor. ABD satışları hâlâ katı kullanım şartları, yeniden ihracat yasağı ve mühimmat konfigürasyon kısıtlarıyla yapılıyor.
Çin’in Agresif Pazar Hamlesi
MTCR üyesi olmayan Çin, Wing Loong ve CH serisi İHA’larıyla pazar boşluğunu hızla doldurdu. Wing Loong III, 40 saat havada kalabilme ve 10.000 km menzil gibi değerlerle Reaper’a doğrudan rakip olurken, CH-4 modeli düşük maliyetiyle Ortadoğu, Afrika ve Güney Asya’da tercih edilen platform hâline geldi. Çin’in avantajı; düşük fiyat, hızlı teslimat ve siyasi koşul dayatmaması.
Küresel Rekabet ve Stratejik Sonuçlar
ABD kalite, güvenilirlik ve NATO uyumluluğuna odaklanırken; Çin hız ve maliyet avantajıyla pazar payını artırıyor. Bu durum, özellikle küresel güneyde Batı standartlarının zayıflamasına yol açabilir. Washington’un reformu, müttefikleri için kritik bir boşluğu doldururken aynı zamanda Hint-Pasifik ve NATO’da caydırıcılığı güçlendiriyor. Ancak uzun vadede rekabet, sadece teknoloji üstünlüğü değil, sayı üstünlüğü üzerinden de şekillenecek.