Boeing, T-7A Red Hawk simülatörünü 210 kilometre uzaklıktaki ABD Hava Kuvvetleri’ne ait bir T-7A jet eğitmeniyle eş zamanlı olarak bağlamayı başardı. Bu gelişme, “entegre canlı-sanal eğitim” konseptinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve pilot eğitiminin maliyetini düşürürken etkinliğini artırma potansiyeli taşıyor.
Denemede, simülatörün sanal ortamı ile gerçek uçak arasındaki veri akışı gecikme olmaksızın sağlandı. Böylece her iki pilot, aynı hava sahasını paylaşıyormuş gibi etkileşime girebildi. Bu gelişme, ABD Hava Kuvvetleri’nin canlı, sanal ve yapay (LVC) eğitim sistemlerini tek bir mimaride birleştirme hedefini ileriye taşıyor.
Boeing yetkilileri, bu başarının T-7A programını yalnızca bir jet eğitim uçağı değil, geleceğin dijital eğitim altyapısının temel taşı haline getirdiğini belirtiyor. Bu yöntemle öğrenci pilotlar, daha az uçuş saatiyle daha fazla senaryo deneyimi kazanabiliyor, pahalı muharip uçaklar üzerindeki yük azalıyor ve filonun ömrü korunuyor.
T-7A Red Hawk, Boeing ve Saab iş birliğiyle geliştirilmiş, dijital mühendislik teknikleriyle tasarlanmış, yüksek manevra kabiliyetine sahip modern bir jet eğitmenidir. General Electric F404 motoru, fly-by-wire sistemi ve açık mimarisi sayesinde beşinci nesil savaş uçaklarına hazırlık için ideal bir geçiş uçağı sunar. Ayrıca, entegre simülatör paketi ile yer ve uçuş eğitimi arasında kesintisiz bir geçiş sağlar.
Savunma uzmanlarına göre, bu tür bağlantılı eğitim ağları gelecekte sadece eğitim uçaklarını değil, muharip jetleri, bombardıman uçaklarını ve insansız sistemleri de kapsayabilir. Böylece karmaşık görev senaryoları, gerçek operasyonlarla entegre edilmiş şekilde, düşük riskle ve düşük maliyetle çalışılabilir hale gelecektir.
