ABD Donanması, Maryland’de düzenlenecek yaklaşan “Industry Day” etkinliğinde, Deniz Modüler Füze (NMM) programı için açık mimari yaklaşımı benimseyeceğini açıkladı. Bu adım, yeni nesil silah sistemlerinde rekabeti artırmayı ve yenilik süresini kısaltmayı amaçlıyor.
Donanma, 21–22 Ekim 2025 tarihlerinde Johns Hopkins Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’nda iki günlük Deniz Modüler Füze Endüstri Günü düzenleyeceğini doğruladı. 25 Eylül’de yayınlanan ön duyuruya göre, programın erken geliştirme aşamasında bile, hükümete ait bir referans mimari kullanılacak ve 2026 mali yılı için birden fazla rekabetçi sözleşme hedefleniyor.
NMM, tek bir füze yerine bir “aile” olarak tasarlanıyor. Konsept, uzun menzilli hipersonik seçeneklerden kısa ve orta menzilli daha küçük etkileyici silahlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Donanma, fırlatma hücresinde birden fazla silah taşıma kapasitesi ile gemilerin operasyonel dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.
Teknik olarak, sistem ABD Hava Kuvvetleri ile ortak geliştirilen açık bir mimari üzerine inşa ediliyor. Hükümet, mesaj setlerinden fiziksel ve elektriksel sınırları kapsayan tüm arayüzleri yayımlayıp sahip olacak. Tedarikçiler ise hedefleyici sistemler, itki modülleri, yönlendirme ve kontrol, veri bağlantıları ve hatta tam füzeler için yarışabilecek.
Etkinlikte birinci gün “SECRET” seviyesinde üst düzey gereksinimler, edinim yaklaşımı ve takvim paylaşılacak; ikinci gün ise daha yüksek güvenlik sınıfına geçilecek ve yalnızca onaylı katılımcılara açık olacak.
Modüler bir füze ailesi, komutanlara belirli operasyon bölgelerinde daha esnek mühimmat planlaması imkânı sunuyor. Örneğin, Batı Pasifik’e yönelen bir destroyer, uzun menzilli deniz ve kara hedefli füzeleri tercih ederken, Akdeniz’de hava savunması yapan bir kruvazör, katmanlı önleme füzelerine öncelik verebilir.
ABD Donanması’nın bu yaklaşımı benimsemesinin arkasında, Çin ve Rusya’nın hızlı adaptasyon gösteren silah sistemleri ve elektronik harp yetenekleri bulunuyor. Açık mimari ve çoklu tedarikçi stratejisi, tedarik zincirindeki tek noktaları azaltıyor ve bileşenlerin tehdit değişimine hızla uyum sağlamasını mümkün kılıyor.
