Karayipler’de ABD devriyelerinin artmasıyla birlikte, Venezuela’nın çok katmanlı hava savunma sistemi olası bir Amerikan operasyonuna karşı dikkatle inceleniyor. Analistler, ülkenin uzun, orta ve kısa menzilli sistemlerden oluşan savunma ağının, hem caydırıcılık hem de tırmanma riskleri açısından belirleyici olabileceğini değerlendiriyor.
Venezuela Hava Kuvvetleri’nin omurgasını yaklaşık yirmi adet Su-30MKV çok rollü savaş uçağı oluşturuyor. Bu uçaklar, R-77 aktif radar güdümlü, R-27 orta menzilli ve R-73 kısa menzilli füzelerle donatılmış durumda. Ayrıca Kh-31A gemisavar ve Kh-31P radar karşıtı füzeler sayesinde deniz hedeflerine karşı etkili bir karşı taarruz kapasitesi sunuyor. Envanterde az sayıda kalan F-16A/B uçakları ise genellikle eğitim, devriye ve eskort görevlerinde kullanılıyor.
Asıl savunma hattı ise yerde konuşlu CODAI adlı birleşik hava savunma komutası tarafından koordine ediliyor. Sistemin çekirdeğini, uçakları ve seyir füzelerini hedef alabilen S-300VM uzun menzilli bataryalar oluşturuyor. Bunları Buk-M2E orta menzilli sistemleri ve modernize edilmiş S-125 Pechora-2M bataryaları destekliyor. En alt kademede ise Igla-S ve RBS-70 gibi omuzdan atılan sistemler ile yoğun ZU-23-2 uçaksavar topları bulunuyor. Bu unsurlar tek başına ABD’nin hava gücüne karşı sınırlı etki yaratabilirken, birlikte çalıştıklarında saldırganın hızını düşürüp operasyon maliyetini yükseltiyor.
Ağustos 2025’te Devlet Başkanı Nicolás Maduro, 4,5 milyon kişilik milis gücünün seferber edildiğini açıkladı. Milislere AK-103 tüfeklerinin yanı sıra taşınabilir hava savunma sistemleri (Igla-S) ve tanksavar füzeleri (Kornet, Metis-M) dağıtılması planlanıyor. Bu adım, şehir çevreleri, limanlar ve hava üslerinde potansiyel pusu noktalarını artırarak alçak irtifa operasyonlarını riskli hale getiriyor.
Venezuela’nın savunma kapasitesi büyük ölçüde Rusya, Çin ve İran desteğine dayanıyor. Bu ülkeler yedek parça, mühimmat ve teknik destek sağlayarak Caracas’ın sistemlerini faal tutmasına yardımcı oluyor. Buna karşın, uzun süreli yüksek tempolu bir çatışmayı sürdürmek için gereken lojistik ve eğitim derinliği sınırlı.
ABD cephesinde ise güdümlü füze destroyerlerinin Karayipler’e konuşlandırılması, kararlılık göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bölgedeki ABD unsurları arasında Iwo Jima amfibi grubu, 22. Deniz Piyade Birliği, P-8A Poseidon devriye uçakları ve Arleigh Burke sınıfı destroyerler bulunuyor.
Uzmanlara göre, Venezuela’nın hava savunma ağı ABD hava operasyonlarını tamamen durduramaz, ancak süreci yavaşlatabilir ve kayıp riskini artırabilir. Bu durum, karar vericiler için operasyonun maliyetini yükselten ve stratejik hesaplamaları değiştiren bir unsur olarak öne çıkıyor.





