İsveç Savunma Tedarik Ajansı (FMV), Saab ile iki yeni Blekinge sınıfı A26 denizaltının üretim sürecini tamamlamak üzere yaklaşık 1 milyar dolarlık bir sözleşme imzaladı. Teslimat tarihleri 2031 ve 2033 olarak güncellenirken, bu adım İsveç’in NATO üyeliğinin ardından Baltık Denizi’ndeki denizaltı kabiliyetlerini önemli ölçüde artıracak.
Saab tarafından 13 Ekim 2025’te yapılan açıklamada, ek siparişin A26 denizaltılarının son üretim aşamasını ve buna bağlı malzeme ile hizmetleri kapsadığı belirtildi. Şirket, teslimatların büyük kısmının 2026-2032 yılları arasında gerçekleşeceğini, Karlskrona’daki Kockums tersanesinde üretim sürekliliğinin korunacağını ifade etti. Güncellenen ana sözleşme ile toplam program maliyeti yaklaşık 2,6 milyar dolar seviyesine ulaştı. Yeni nesil A26’lar, Torpedo 62 ve Torped 47 sistemleriyle donatılarak İsveç Donanması’na dengeli bir sualtı ve suüstü harp kapasitesi kazandıracak.
A26 Blekinge sınıfı, sessizliğiyle öne çıkan Stirling tipi hava-bağımsız tahrik (AIP) sistemi ve 9LV muharebe yönetim yazılımı ile donatılmış durumda. 65 metre uzunluğundaki, yaklaşık 2.000 ton deplasmanlı denizaltılar 26 kişilik bir mürettebatla görev yapacak. AIP sistemi sayesinde 18 günü aşkın süre su altında kalabilen A26, özellikle Baltık Denizi’nin sığ ve karmaşık akustik ortamında gizli operasyonlar için büyük avantaj sağlıyor.
Teknenin en dikkat çekici özelliği, burun kısmına entegre edilmiş Multi Mission Portal sistemi. 6 metre uzunluğundaki bu özel kapak, dalgıç timlerinin hızlı şekilde konuşlandırılmasına ve büyük insansız sualtı araçlarının (UUV) fırlatılıp geri alınmasına imkân tanıyor. Böylece tek bir platform, klasik torpido operasyonlarından denizaltı keşif veya mayın döşeme görevlerine saatler içinde geçiş yapabiliyor.
Silah sistemi, İsveç’in coğrafyasına ve Baltık’taki tehdit yapısına uygun şekilde tasarlandı. 533 mm’lik torpido tüpleri uzun menzilli Torpedo 62’yi, 400 mm’lik tüpler ise daha hafif ve çevik Torped 47’yi ateşliyor. Her iki mühimmat da soğuk ve tuz oranı düşük Baltık suları için optimize edildi.
A26 programı, İsveç’i konvansiyonel denizaltı savaşında yeniden öncü konuma taşıyor. Uzun süreli sessiz seyir kabiliyeti, sığ sularda gizli devriye ve istihbarat toplama görevlerinde stratejik üstünlük sağlıyor. Ayrıca, deniz tabanına inip sensör veya altyapı koruma görevleri de üstlenebilecek.
İsveç’in 2024’te NATO’ya katılmasıyla, Baltık Denizi kıyısındaki neredeyse tüm ülkeler ittifak üyesi haline geldi. 2022’deki Nord Stream sabotajı ve artan hibrit tehditlerin ardından NATO, Baltic Sentry Operasyonu gibi girişimlerle denizaltı altyapılarını koruma çabalarını yoğunlaştırdı. 2031–2033 döneminde hizmete girmesi planlanan A26’lar, bu stratejinin kilit unsurlarından biri olacak.
