İran, 10.000 kilometre menzile ulaşabilen yeni bir kıtalararası balistik füze (ICBM) geliştirdiğini açıkladı. Devlet bağlantılı Tasnim Haber Ajansı, 7 Kasım 2025’te yayımladığı haberde füzenin “neredeyse hizmete hazır” olduğunu bildirdi. Bu iddia doğruysa, İran’ın vurma kapasitesi Avrupa’nın tamamını ve ABD anakarasının büyük bölümünü kapsayabilir.
Tasnim’den Şaşırtan Açıklama
Tasnim Haber Ajansı, ismi açıklanmayan savunma kaynaklarına dayandırdığı haberinde, yeni füzenin 10.000 km menzile sahip olduğunu belirtti. İran’ın daha önce 2.000 km ile sınırladığı menzil politikasının bu denli aşılması, Tahran’ın stratejik doktrininde büyük bir değişime işaret ediyor.
İran devlet televizyonu tarafından yayımlanan görüntülerde, Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) bağlantılı yorumlarla birlikte füze siloları, mobil rampalar ve gece fırlatma testleri yer aldı. Ancak Batılı istihbarat kurumları, 10.000 km menzile ulaşıldığını kanıtlayan hiçbir veri veya uydu görüntüsü bulunmadığını belirtiyor.
2.000 Kilometrelik Sınır Aşıldı
İran’ın mevcut orta menzilli sistemleri — örneğin Khorramshahr-4 — 2.000 ila 3.000 km arasında menzile sahip. 10.000 km’ye ulaşmak için çok kademeli itki sistemleri, yeniden giriş (re-entry) teknolojisi ve gelişmiş güdüm sistemleri gerekiyor; bunlar şimdiye kadar İran’ın erişemediği teknolojiler olarak görülüyordu.
Uzmanlar, bu ilerlemenin İran’ın uydu fırlatma programları (örneğin Simorgh ve Qased) ile bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Bu sistemler, kıtalararası füze mimarisiyle benzer teknolojileri kullanıyor.
ABD Anakarası Tehdit Altında mı?
Eğer iddia doğruysa, İran topraklarından ateşlenecek bir füze Washington, New York veya Los Angeles gibi şehirleri vurma kapasitesine sahip olabilir. Bu durum, ABD’nin mevcut kara konuşlu füze savunma sistemlerinin (GMD) planlamasını kökten değiştirebilir.
ABD şu anda Alaska ve Kaliforniya’daki önleyici üslerle Kuzey Kore kaynaklı sınırlı tehditlere karşı hazırlıklı. Ancak İran kaynaklı yeni bir kıtalararası tehdit, bu sistemlerin kapsamını yetersiz kılabilir.
Teknik Gerçeklik ve Şüpheler
Uzmanlar, İran’ın geçmişte de silah sistemlerinin menzil ve kabiliyetlerini abarttığını hatırlatıyor. Şu ana kadar 10.000 km menzilli bir test uçuşuna ait doğrulanmış veri bulunmuyor. Ayrıca füzenin katı yakıtlı mı yoksa sıvı yakıtlı mı olduğu, taşıdığı harp başlığının türü (konvansiyonel mi nükleer mi) gibi kritik detaylar da belirsizliğini koruyor.
İran, nükleer silah geliştirmediğini ve füze programının savunma amaçlı olduğunu savunmaya devam ediyor. Ancak bu açıklama, küresel caydırıcılık mesajı içeren güçlü bir psikolojik etki yaratmayı hedefliyor.
Jeopolitik Sonuçlar
Bu iddia, İran’ın bölgesel güç imajından küresel caydırıcı rolüne geçişini simgeliyor. Gerçekliği tartışılsa da, bu tür açıklamalar ABD ve NATO’nun savunma planlamasında yeni bir dönem başlatabilir.
Uydu görüntüleri, NOTAM uyarıları ve test sahalarındaki hareketlilik yakından izleniyor. Gerçek bir ICBM kabiliyeti kazanılmışsa, bu durum ABD-İran güç dengesini temelden değiştirebilir.
İster blöf, ister gerçek olsun — İran’ın mesajı açık: caydırıcılık artık sadece Orta Doğu’yla sınırlı değil.
