Yunanistan, “Achilles’ Shield” (Aşil’in Kalkanı) adını verdiği yeni hava savunma programı kapsamında 3,5 milyar dolarlık bir modernizasyon sürecine giriyor. Greek City Times’ın haberine göre, proje; mevcut Rus ve ABD menşeli sistemlerin yerini alacak, büyük ölçüde İsrail yapımı entegre bir çok katmanlı hava savunma ağı oluşturmayı hedefliyor.
Bu girişim, Atina’nın savunma teknolojisinde İsrail ile stratejik iş birliğini derinleştirirken, ülkenin hava savunma mimarisinde onlarca yılın en kapsamlı yenilenmesini de simgeliyor.
İsrail sistemleriyle tam dönüşüm
Yunan Savunma Bakanlığı tarafından 2025 başında duyurulan “Achilles’ Shield” programı, toplamda 12 yıllık ve 28 milyar avroya kadar çıkabilecek geniş bir modernizasyon planının ilk aşamasını oluşturuyor. Mevcut 3,5 milyar dolarlık planlama fazı, kısa, orta ve uzun menzilli hava savunma sistemlerinin yenilenmesini kapsıyor.
Bu kapsamda, Rafael Advanced Defense Systems ve Israel Aerospace Industries tarafından geliştirilen SPYDER sistemi, Yunan ordusunun envanterindeki eski Rus yapımı OSA-AK ve TOR-M1 kısa menzilli sistemlerinin yerini alacak. SPYDER, insansız hava araçları, seyir füzeleri ve alçaktan uçan hava araçlarına karşı yüksek tepki hızı ve hareket kabiliyetiyle öne çıkıyor.
Orta menzil katmanında ise, ABD menşeli MIM-23 Hawk bataryalarının yerini Barak MX sistemi alacak. Yazılım tanımlı ve modüler yapısıyla dikkat çeken Barak MX, aynı anda birden fazla hedefi izleme ve imha etme kapasitesine sahip.
Uzun menzilde, İsrail’in SkyCeptor füzesi—David’s Sling sisteminde kullanılan Stunner füzesinin bir türevi—Rus yapımı S-300 PMU-1’lerin yerini alacak. Bu sistem, taktik balistik füzeler gibi gelişmiş tehditleri önleme kabiliyetiyle NATO standartlarına tam uyum sağlıyor.
Jeopolitik yön değişimi
Yunanistan’ın Rus menşeli sistemlerden tamamen uzaklaşarak İsrail teknolojisine yönelmesi, hem operasyonel hem de siyasi bir dönüşüm anlamına geliyor. AB ve NATO politikaları çerçevesinde Rus askeri ekipmanlarına uygulanan kısıtlamalar, mevcut sistemlerin bakımını zorlaştırırken; hızla gelişen İHA ve hassas vuruş teknolojileri, daha çevik ve ağ tabanlı bir hava savunma yapısını zorunlu kılıyor.
İsrail sistemleri ise sahada test edilmiş ve güncel çatışmalarda etkinliği kanıtlanmış çözümler sunuyor. Böylece Yunanistan, NATO entegrasyonu yüksek, süratli tepki verebilen ve dijital olarak ağ merkezli bir hava savunma mimarisi kurmayı amaçlıyor.
Savunma sanayii entegrasyonu
Tedarik tercihlerinde, ABD ve Avrupa alternatiflerine göre daha kısa teslimat süreleri, düşük bakım maliyetleri ve yerli sanayi katkısı öne çıkıyor. İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (IAI) 2023’te Intracom Defense’ı satın almasıyla birlikte, Yunanistan’da sistem montajı, bakım ve modernizasyon faaliyetlerinin yerel olarak yürütülmesinin önü açıldı.
Uygulama takvimi
Resmî imza süreci ve teslimat takvimi henüz açıklanmasa da, yerel kaynaklara göre ilk sistemlerin 2026’da hizmete girmesi, tam operasyonel kapasitenin ise 2028 yılı sonuna kadar sağlanması planlanıyor. Geçiş sürecinde kritik altyapıların korunması için geçici savunma tedbirleri de devreye alınacak.
Stratejik sonuç
3,5 milyar dolarlık “Achilles’ Shield” projesi, Yunanistan’ın son yıllardaki en büyük füze tedarik hamlesi olarak öne çıkıyor. Program, ülkenin NATO uyumlu savunma mimarisini güçlendirmenin yanı sıra, Atina’nın İsrail ve Batı savunma tedarik zincirlerine daha derin şekilde entegre olmasını sağlayacak.
Bu dönüşüm, Ege ve Doğu Akdeniz’de artan bölgesel gerilimler karşısında Yunanistan’ın caydırıcılığını artırırken, uzun vadede savunma sanayi iş birliği açısından da yeni bir dönemin kapısını aralıyor.





