Aziz Yıldırım, Türkiye’de özellikle Fenerbahçe başkanlığıyla tanınan bir isim olsa da, iş dünyasında savunma sanayii ve denizcilik alanlarında da önemli girişimlerde bulunmuş bir iş insanıdır. Bu yazıda, Aziz Yıldırım’ın savunma sanayii ile olan ilişkisi, yürüttüğü projeler ve güncel katkıları ele alınarak, Türkiye savunma sanayii açısından sahip olduğu önem detaylı ve özgün bir şekilde incelenecektir.
Aziz Yıldırım Kimdir?
2 Kasım 1952’de Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğan Aziz Yıldırım, inşaat mühendisliği eğitimi aldıktan sonra iş dünyasına adım atmıştır. Spor yöneticiliğiyle öne çıkmış ve uzun yıllar Fenerbahçe Kulübü başkanlığı yapmış olsa da, iş hayatında ağırlığını denizcilik ve savunma sanayii alanlarında göstermiştir.
Bu nedenle Aziz Yıldırım, yalnızca bir spor yöneticisi olarak değil, aynı zamanda savunma sanayii alanında etkin bir iş insanı kimliğiyle de tanınmaktadır.
Savunma Sanayiiyle İlgili Çalışmaları: DEARSAN Tersanesi
Aziz Yıldırım’ın savunma sanayii ile en doğrudan ilişkilendiği alanlardan biri, İstanbul Tuzla’daki DEARSAN Tersanesi’dir. DEARSAN, askeri gemi inşası, modifikasyon ve bakım çalışmaları gerçekleştiren; aynı zamanda deniz platformları tasarımı ve üretiminde uzmanlaşmış bir tersanedir.
Faaliyet Alanları
- Karakol botları, hücum botları ve açık deniz karakol gemileri gibi deniz platformlarının tasarım ve üretimi.
- Deniz platformlarına yönelik elektronik harp sistemleri, radar, seyrüsefer, silah ve haberleşme sistemlerinin temini ve entegrasyonu. Örneğin, DEARSAN ve ASELSAN, deniz platformları için 210 milyon Avro değerinde bir sözleşme imzalamıştır.
- Uluslararası projeler kapsamında, farklı ülkelerin donanmalarına gemi tedariki ve sözleşmeler.
Bu faaliyetleriyle DEARSAN, Türkiye’nin deniz sistemleri alanında öne çıkan özel sektör aktörlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

Güncel Projeler ve Katkılar
Katar Hücumbot Projesi
DEARSAN, Katar Deniz Kuvvetleri için 50 metre uzunluğunda, güdümlü füzeli iki hücumbot inşa etmektedir. İlk gemi başarıyla suya indirilmiştir. Bu gemilerin teknik özellikleri; yaklaşık 50,76 metre uzunluk, 9,53 metre genişlik, 2,10 metre su çekimi, 36 knot azami hız ve 1.000 deniz mili menzil olarak açıklanmıştır.
Bu proje, Türkiye’nin deniz silah sanayi kapasitesini uluslararası alana taşıması ve özel sektörün savunma sanayii ihracatını artırması açısından büyük önem taşımaktadır.
Nijerya Açık Deniz Karakol Gemisi (OPV‑76)
DEARSAN tarafından Nijerya Donanması için inşa edilen OPV‑76 sınıfı açık deniz karakol gemisi, testlerini başarıyla tamamlamıştır. Geminin boyutları 76,8 metre uzunluk ve 11 metre genişlik olarak belirtilmiş; helikopter taşıma kapasitesi ve 30 knot azami hız gibi özellikler taşımaktadır. Bu proje, Türkiye’nin savunma sanayii ihracatındaki gücünü göstermektedir.

ASELSAN ile Stratejik Ortaklık
Türk savunma sanayii lideri ASELSAN, DEARSAN ile iş birliği içinde deniz platformları için elektronik harp, radar, haberleşme, seyrüsefer, silah, elektro-optik ve sualtı sistemleri tedariki amacıyla 210,1 milyon Avro tutarında bir sözleşme imzalamıştır. Bu anlaşma, Aziz Yıldırım’ın savunma sanayii alanında ciddi bir finansal ve teknolojik etkisi olduğunu ortaya koymaktadır.
Türkiye Savunma Sanayii Açısından Önemi
Türkiye’de savunma sanayii, devlet ve özel sektör iş birliğiyle hızla büyüyen bir alandır. Aziz Yıldırım’ın bu ekosistemdeki rolü birkaç açıdan öne çıkmaktadır:
- Özel sektörün savunma sanayii projelerine katılımını artırması, özellikle deniz sistemleri alanında devlet odaklı altyapıda çeşitlilik ve kapasite sağlaması.
- İhracat potansiyeli: Katar ve Nijerya gibi ülkelere projeler sunarak Türkiye’nin savunma sanayi ihracatına katkıda bulunması.
- Teknoloji ve üretim kapasitesine destek: Deniz platformları yanında elektronik harp, radar ve sualtı sistemleri gibi ileri teknolojiye yatırım yapması, yerli ve millî savunma politikalarının uygulanmasına katkı sağlamaktadır.
Bu açıdan Aziz Yıldırım ve bağlı şirketleri, Türkiye savunma sanayii için önemli bir özel sektör aktörü konumundadır.

Karşılaşılan Zorluklar ve Değerlendirme
Savunma sanayii alanında faaliyet göstermek birçok zorluk içerir:
- Yüksek teknoloji entegrasyonu ve teknoloji transferi hem maliyetli hem de zaman alıcıdır.
- Uluslararası projelerde sözleşme şartları, kalite ve teslimat takvimi baskı oluşturur. Örneğin Katar hücumbotları için kalite standartları yakından izlenmektedir.
- Kamu-özel sektör iş birliği, regülasyonlar ve ihracat lisansları özel sektörün hareket alanını etkiler.
Buna rağmen Aziz Yıldırım’ın aktif rolü ve büyük sözleşmelere imza atması, özel sektörün savunma sanayii alanında önemli bir oyuncu olabileceğini göstermektedir.
Aziz Yıldırım, spor dünyasındaki kimliğinin ötesinde, savunma sanayii ve özellikle deniz sistemleri alanında Türkiye için önemli projelere imza atmıştır. DEARSAN Tersanesi aracılığıyla yürüttüğü faaliyetler, savunma sanayii kapasitesini artırma ve özel sektör katılımını güçlendirme açısından örnek teşkil etmektedir.
Bu bağlamda, Aziz Yıldırım ve savunma sanayii ilişkisi:
- Özel sektörün aktif katılımı açısından somut bir örnek sunar.
- Türkiye’nin savunma sanayi ihracatı ve uluslararası projelerdeki konumunu güçlendirir.
- Teknoloji ve üretim kapasitesinin artırılması için özel sektör-kamu iş birliğinin değerini gösterir.
İlerleyen dönemlerde teslimatlar, yeni sözleşmeler ve teknolojik gelişmeler ışığında Aziz Yıldırım’ın savunma sanayii portföyü dikkatle takip edilmelidir.





