Rusya, İran yapımı Shahed-136 tipi kamikaze insansız hava araçlarının (İHA) üretimini Kuzey Kore’de başlatmak üzere teknik destek sağlamaya hazırlanıyor. Söz konusu iş birliği, Moskova ile Pyongyang arasında artan askeri koordinasyonun yeni bir aşamasına işaret ederken, Kore Yarımadası’ndaki stratejik dengeler açısından da dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna Askerî İstihbarat Servisi Başkanı Kyrylo Budanov’un açıklamasına göre, Rusya ile Kuzey Kore, İran menşeli Geran ve Garpiya tipi İHA’ların üretimi için anlaşmaya vardı. “Geran” ismi, Rusya’nın İran yapımı Shahed-136 modeline verdiği ad olarak biliniyor.
Teknoloji Transferi Anlaşması Vurgusu
Budanov, bu iş birliğini doğrudan bir “teknoloji transferi anlaşması” olarak tanımlarken, şu an için yalnızca üretim sürecinin organizasyonu konusunda mutabakata varıldığını ifade etti. Anlaşmanın hayata geçirilmesi halinde Kuzey Kore, Güney Kore’deki hedeflere karşı bu tip İHA’ları kullanabilecek bir kapasiteye erişebilir.
Shahed-136: Savaş Alanında Test Edilmiş Bir Platform
Shahed-136 tipi kamikaze İHA’lar, 2022’nin sonlarında Rusya tarafından Ukrayna savaşında kullanılmaya başlandı. Düşük maliyetli olmalarına rağmen ciddi yıkıcı güce sahip bu sistemler, hedefe patlayıcı taşıyarak doğrudan saldırı gerçekleştiriyor. Rusya’nın halihazırda bu platformlar için kendi topraklarında üretim kapasitesini artırma girişimleri sürerken, Kuzey Kore’nin de benzer bir üretim ağı kurmaya yönelmesi, bölgesel ve küresel güvenlik açısından yeni risk başlıkları doğurabilir.
Uluslararası Denge ve Yaptırımlar Tartışması
Shahed tipi İHA’ların üretimi sürecinde kullanılan bazı parçaların Çin, İsviçre ve ABD menşeli olduğu biliniyor. Söz konusu bileşenlerin büyük kısmı sivil amaçlı üretilmiş olsa da, askeri amaçlarla kullanım potansiyeli nedeniyle bu üretim faaliyetleri, uluslararası ambargo ve yaptırımlar kapsamında değerlendirilebilir.
Bölgesel Güvenliğe Etkisi
Kuzey Kore’nin bu tür sistemleri yerli olarak üretmeye başlaması, yalnızca Kore Yarımadası’ndaki askeri dengeyi değil, aynı zamanda Doğu Asya’daki genel savunma denklemine de doğrudan etki edebilir. Uzmanlar, Rusya’nın bu süreçteki rolünü “asimetrik savaş kabiliyetini yayma stratejisi” kapsamında değerlendiriyor.
Bu gelişme, insansız sistemlerin küresel güvenlikteki rolünü daha da artırırken, savunma sanayii alanındaki teknoloji transferlerinin jeopolitik etkilerini de bir kez daha gündeme taşıyor.