Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri’ne ait iki B-1B Lancer bombardıman uçağı, 24 Ekim’de Karayipler üzerinden Venezuela açıklarına kadar uçarak bölgeye yönelik bir eğitim görevi gerçekleştirdi. Teksas’taki Dyess Hava Üssü’nden havalanan uçaklar, uçuş boyunca uluslararası hava sahasında kaldı. Pentagon, uçuşun “rutin bir eğitim faaliyeti” olduğunu belirtirken, son haftalarda bölgede artan Amerikan hava ve deniz gücü dikkat çekiyor.
Bu görev, kısa süre önce gerçekleştirilen B-52 ve F-35B “bombardıman gösterisi”nin ardından geldi. ABD, Porto Riko ve Güney Karayipler çevresinde amfibi gruplar, destroyerler, bir denizaltı ve düzenli hava devriyeleriyle yoğun bir askeri varlık sergiliyor. F-35B savaş uçakları Porto Riko’dan operasyon yaparken, P-8A Poseidon’lar deniz trafiğini izliyor ve MQ-9 Reaper insansız hava araçları istihbarat-toplama görevleri yürütüyor.
B-1B Lancer, yüksek hız, geniş mühimmat kapasitesi ve esnek görev kabiliyetleriyle dikkat çekiyor. Dört General Electric F101-GE-102 turbofan motorla güçlendirilen uçak, Mach 1.2 hıza ulaşabiliyor ve yaklaşık 34 ton mühimmat taşıyabiliyor. Uçak, JASSM, JDAM ve Quickstrike deniz mayınları gibi silahlarla donatılabiliyor. Radar ve veri bağlantı sistemleri sayesinde farklı kuvvet unsurlarıyla entegre harekât yürütebiliyor.
Venezuela ise savunma önlemlerini artırarak ülke genelinde Igla-S taşınabilir hava savunma sistemlerini konuşlandırmış durumda. Ayrıca Rus yapımı Su-30MK2 savaş uçakları, Kh-31 süpersonik gemisavar füzeleri ile görev yapıyor. Ancak uzmanlar, bu sistemlerin ABD’nin teknolojik üstünlüğünü dengelemekten uzak olduğu görüşünde.
Washington yönetimi, bu tür uçuşların “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” kapsamında yapıldığını vurgularken, bölge ülkelerinde rejim değişikliği girişimi olasılığına dair endişeler artıyor. Analistler, ABD’nin Karayipler’deki askeri faaliyetlerinin, hem bölgesel caydırıcılık hem de olası krizlerde müttefiklerle birlikte operasyon kabiliyeti testine dönüştüğünü değerlendiriyor.





