ABD Ordusu’nun yayımladığı bir fotoğraf, Hawaii’de bir Deniz Piyadesi’nin NMESIS (Navy Marine Expeditionary Ship Interdiction System) füze rampasını yeni Maneuver Support Vessel (Light) [MSV(L)] çıkarma gemisine yüklediği anı gösterdi. Görüntü, ABD’nin Hint-Pasifik bölgesinde Çin’i caydırmak için kara konuşlu, hızlı konuşlandırılabilir ateş gücünü artırma stratejisinin somut bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
NMESIS sistemi, modifiye edilmiş bir JLTV (Joint Light Tactical Vehicle) şasisi üzerine kurulmuş, uzaktan kumanda ile çalıştırılan ve iki adet Naval Strike Missile (NSM) taşıyan bir platform. NSM füzeleri yaklaşık 185 km menzile sahip, düşük radar görünürlüğü ve GPS/atalet seyrüseferi ile kızılötesi güdüm kombinasyonu sayesinde hareketli hedeflere yüksek isabet oranıyla saldırabiliyor. Düşük irtifa uçuş kabiliyeti ve manevra yeteneği, modern hava savunmalarına karşı etkili olmasını sağlıyor.
NMESIS bataryaları birden fazla fırlatıcı, komuta aracı ve koordinasyon aracından oluşuyor. Bu yapı, adalar arasında hızlı intikal ve ağ destekli koordineli saldırılar için esneklik sağlıyor. Sistem konuşlandığında, çevredeki düşman gemilerine erişim engeli oluşturarak deniz üstünlüğüne katkı veriyor.
Yeni geliştirilen MSV(L) çıkarma gemisi, liman altyapısı gerektirmeden araç ve personel taşımak üzere tasarlandı. Böylece NMESIS rampalarının adalar arası taşınması kolaylaşıyor ve deniz piyadelerinin esnekliği artıyor. Kuzeyrop Grumman’ın entegrasyon desteğiyle gemi, iletişim ve siber güvenlik açısından gelişmiş bir altyapıya sahip.
ABD’nin bu yaklaşımı, büyük ve savunmasız savaş gemilerine bağımlılığı azaltarak, daha küçük ve mobil birliklerle caydırıcılık sağlamayı hedefliyor. Özellikle Çin’in donanma kapasitesini artırması ve Güney Çin Denizi’ndeki iddialı duruşu karşısında, bu tür kara konuşlu sistemler ABD’nin müttefiklerine güvence veriyor. Hawaii’deki tatbikatlar, yeni konseptin lojistik ve harekât kabiliyetlerinin test edildiği bir laboratuvar işlevi görüyor.
