19 Ağustos 2025’te, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAAF) ile Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri (USAF), Yeni Güney Galler açıklarında düzenlenen Archer 2025 Tatbikatı kapsamında canlı füze atışları ve ileri seviye hedef denemeleri gerçekleştirdi. Tatbikat, iki ülkenin deniz, hava ve komuta unsurlarını bir araya getirerek karmaşık ve entegre savunma operasyonlarını yürütebilme kabiliyetini sergiledi.
Williamtown ve Amberley hava üslerinden kalkan RAAF’a ait F-35A Lightning II, F/A-18F Super Hornet ve EA-18G Growler uçakları, Avustralya Kraliyet Donanması (RAN) tarafından fırlatılan dronlara karşı canlı atışlar gerçekleştirdi. Denemeler QinetiQ Air Affairs’in desteğiyle yürütüldü ve RAAF’a ait E-7A Wedgetail, RAN destroyeri ve MH-60R Seahawk helikopterini entegre eden komuta-kontrol sistemi üzerinden koordine edildi. KC-30A tanker uçağı, tatbikata katılan savaş uçaklarına havadan yakıt ikmali sağladı.
ABD ise tatbikatta merkezi bir rol üstlendi. USAF 53. Kanat’a bağlı uzman mühimmat yükleme ekipleri, güvenlik subayları ve F-35 Birleşik Operasyonel Test Ekibi’nden teknik uzmanlar, silahların kullanımı ve sonuç analizlerinde Avustralya’ya destek verdi. Ayrıca, ABD Donanması’na bağlı Deniz Hava Harp Merkezi Silahlar Bölümü, BQM-74E subsonik hava hedeflerinin fırlatılmasına katkıda bulundu. Bu süreç, daha gelişmiş BQM-177i sisteminin gelecekte entegrasyonu için bir adım olarak değerlendirildi.
Hava Muharebe Grubu Komutanı Tuğgeneral Peter Robinson, tatbikatın operasyonel entegrasyonun, silah kullanımının ve RAAF, RAN, ABD kuvvetleri ile sanayi ortakları arasındaki iş birliğinin kontrollü bir ortamda test edilmesine imkân tanıdığını vurguladı.
Tatbikat, öne çıkan uçakların performansını da doğruladı: F-35A’nın gizlilik ve sensör füzyonu kabiliyeti, Super Hornet’in çok rollü esnekliği ve Growler’ın elektronik harp yetenekleri. Wedgetail ve KC-30A gibi destek unsurları ise operasyon süresini uzatarak komuta-kontrol kapasitesini artırdı ve gizlilik, ateş gücü ile elektronik saldırıyı bir arada sunan katmanlı bir savunma yaklaşımı sağladı.
Dronlara ve subsonik hava hedeflerine karşı yapılan eğitimler, seyir füzeleri, sürü dronlar ve çok alanlı tehditleri içeren modern çatışma senaryolarına hazırlık niteliği taşıdı. Archer 2025 Tatbikatı’nın başarıyla icra edilmesi, Avustralya’nın hazırlık seviyesini güçlendirirken, ABD–Avustralya iş birliğini ve bölgesel caydırıcılık duruşunu da pekiştirdi.
