ABD, Karayipler’de Venezuela yakınlarına yeni bir deniz ve hava görev gücü konuşlandırarak bölgedeki askeri varlığını önemli ölçüde artırdı. Görev gücü, F-35A Lightning II savaş uçakları, Tomahawk füzeleri taşıyan Arleigh Burke sınıfı muhripler, amfibi hücum gemileri ve 22. Deniz Piyade Seferi Birliği’ni içeriyor. Washington operasyonu resmî olarak “uyuşturucu ile mücadele” kapsamında tanımlasa da, konuşlandırılan kuvvetlerin kapsamı ve niteliği çok daha geniş bir harekât seçeneğine işaret ediyor.
Puerto Rico’ya konuşlanan 10 adet F-35A, elektronik harp, keşif-gözetleme ve derin taarruz görevlerinde üstün yetenekler sunuyor. Venezuela kıyılarında devriye gezen USS Jason Dunham, USS Gravely ve USS Sampson muhripleri, 90’dan fazla dikey lançer hücresinde seyir füzeleri ve hava savunma mühimmatı taşıyor. USS Iwo Jima amfibi görev grubu ve ona eşlik eden gemiler, 4.500’den fazla denizci ve deniz piyadesiyle birlikte çıkarma, hava desteği ve hızlı müdahale kabiliyeti sağlıyor.
Ek olarak, USS Lake Erie güdümlü füze kruvazörü, Minneapolis–St. Paul kıyı muharebe gemisi ve bölgede gizli görevde bulunan bir nükleer saldırı denizaltısı, ABD’nin deniz kontrolünü ve istihbarat toplama yeteneğini genişletiyor. P-8 Poseidon deniz karakol uçakları ve MQ-9 Reaper İHA’ları sürekli keşif uçuşlarıyla hedef bilgilerini gerçek zamanlı olarak aktarıyor.
ABD özel kuvvet unsurlarının da bölgedeki deniz platformlarına ve ileri üslere konuşlandığı bildiriliyor. Bu unsurların, kartel liderlerine yönelik baskınlar veya sabotaj operasyonları için hazır tutulduğu tahmin ediliyor. Puerto Rico ve ABD Virjin Adaları’nda kurulan yeni lojistik tesisler, yakıt ikmal ve mühimmat depolama kapasitesini artırarak uzun süreli operasyonlara olanak tanıyor.
Bu askeri yoğunlaşma, Temmuz ayında imzalanan ve Latin Amerika’daki “narko-terör” ağlarına karşı güç kullanımına izin veren gizli başkanlık direktifini izliyor. Bu hukuki çerçeve, Venezuela’yı da potansiyel hedefler arasına sokuyor. Uzmanlar, mevcut konuşlanmanın geçmiş ABD harekâtlarının müdahale öncesi kuvvet yığınağını andırdığını ve gerekirse Venezuela’nın hava savunma sistemlerine, radar ağlarına ve kartel altyapısına yönelik hızlı bir saldırı başlatılabileceğini değerlendiriyor.
