Ortak firmalar arasındaki artan anlaşmazlıklar eşliğinde, Almanya ve Fransa, iddialı Geleceğin Muharip Hava Sistemi (FCAS) projesinin yönünü yıl sonuna kadar yeniden değerlendirmeye hazırlanıyor. Bu açıklama, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un 24 Temmuz’da Fransız Silahlı Kuvvetler Bakanı Sébastien Lecornu ile Osnabrück’te yaptığı görüşme sonrasında geldi.
Pistorius, projeye dahil olan büyük savunma şirketlerinin farklı çıkarlarının yarattığı zorlukları kabul ederken, iş birliği ruhunun önemine vurgu yaptı. “Şirketler masaya olağanüstü bir uzmanlık getiriyor, ama aynı zamanda kendi ajandalarını da taşıyorlar. Bunu en başından beri biliyorduk,” diyen Pistorius, “Önceliğimiz, bu projeyi gerçek bir Fransız-Alman ortaklığı olarak sürdürmek, ulusal çıkarların sahnesine dönüştürmemek,” ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında savaş uçağı geliştirme sürecine liderlik eden Dassault Aviation, daha büyük bir rol talep ettiğini açıkça dile getirdi. CEO Eric Trappier, Airbus ile – Almanya ve İspanya’nın savaş uçağı alanındaki temsilcisi – iş bölümü konusunda yaşanan anlaşmazlıkların projede gecikmelere yol açtığını defalarca belirtti.
Bu gerginlikler ışığında Fransa, projenin 2040 hedefini yakalayabilmesi için iş bölümü konusunun yeniden gözden geçirilmesini Almanya ve İspanya’ya teklif etti. Fransız silah tedarik dairesine göre, FCAS şu anda kritik bir aşamaya girdi. Lecornu’ya göre 2. Aşama, bir prototipin geliştirilmesini içeriyor ve bu süreç, daha derin bir operasyonel entegrasyon gerektiriyor. “Artık bizi uçağı teslim etmeye kesin olarak bağlayan bir aşamaya giriyoruz,” dedi.
Pistorius ise mevcut sorunların aşılamaz olmadığını belirtti. Her iki bakan da önceki 1A ve 1B aşamalarını gözden geçirdiklerini ve dersler çıkardıklarını ifade etti. Osnabrück’teki bu toplantı, her iki ülkenin savunma sanayii ve silahlanma ajanslarının çözüm üretmeye yönelik yönlendirilmesini sağlayacak. Lecornu, “Çözümün bir parçası herkes olmalı,” dedi.
Her iki taraf da FCAS girişiminin sadece bir sanayi projesi olmadığını, aynı zamanda Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirmeye yönelik bir adım olduğunu vurguladı. Pistorius, FCAS kadar önemli olan bir diğer ortak savunma girişimi olan Kara Muharebe Sistemi’nin de 2040’ta hizmete girmesinin hedeflendiğini belirtti.
Lecornu’ya göre, projenin en temel önceliği, her iki ülkenin silahlı kuvvetlerinin operasyonel ihtiyaçlarına karşılık vermesi. Fransa için bu, nükleer kapasite taşıyabilen ve uçak gemilerinden operasyon yapabilen bir sistem anlamına geliyor. “Biz burada sadece sanayi için projeler üretmek için değiliz. Asıl görevimiz, silahlı kuvvetlerimize ihtiyaç duydukları sistemleri sağlamak ve üreticilere somut siparişler vermek,” dedi.
FCAS’ın zaman çizelgesine sadık kalmasının hayati önemde olduğunu vurgulayan Lecornu, üç-beş yıllık bir gecikmenin Almanya ve Fransa’nın savunma hazırlıklarında geri kalmasına yol açabileceğini belirtti. Resmi plana göre sistemin 2040’a kadar tamamen operasyonel hale gelmesi hedeflenirken, Dassault CEO’su Trappier, mevcut gecikmelerin bu tarihi 2045’e kaydırabileceği uyarısında bulundu.
Fransa için üçüncü bir öncelik de, proje boyunca ulusal savunma egemenliğinin korunması. Öte yandan, Pistorius, FCAS kapsamındaki olası ihracatların önünde Almanya’nın engel oluşturmayacağını söyledi ve silah ihracat kararlarının Avrupa Komisyonu değil, tamamen ulusal hükümetlerin yetki alanında olduğunu vurguladı.