Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Anka-S İnsansız Hava Aracı (İHA), Türkiye’nin milli savunma projelerinin en önemli adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Orta irtifa – uzun havada kalış (MALE) sınıfında yer alan bu modern hava aracı, keşif, gözetleme, istihbarat ve taarruz görevlerinde etkin biçimde kullanılabiliyor.
Anka-S’i benzerlerinden ayıran en önemli özellik, uydu kontrol kabiliyeti. Uydu üzerinden komuta edilebilmesi sayesinde, görüş hattı sınırlarını aşarak binlerce kilometre uzaklıktaki görev bölgelerinde kesintisiz operasyon yapabiliyor. Bu sayede Türkiye’nin sınır güvenliğinde ve sınır ötesi operasyonlarında stratejik bir avantaj sağlıyor.
Teknik özelliklerine bakıldığında Anka-S, 17,3 metre kanat açıklığı ve 4,5 ton maksimum kalkış ağırlığı ile dikkat çekiyor. 30.000 feet irtifaya kadar çıkabilen araç, 24 saatten fazla havada kalabiliyor. 350+ kilogram faydalı yük kapasitesi sayesinde elektro-optik/kızılötesi kameralar, sentetik açıklıklı radar (SAR), sinyal istihbarat sistemleri ve yerli mühimmatları taşıyabiliyor. Böylece hem istihbarat toplama hem de hedef imha görevlerinde kullanılabiliyor.

Anka-S, akıllı mühimmat entegrasyonu sayesinde MAM-L, MAM-C gibi milli mühimmatlarla kara hedeflerini yüksek hassasiyetle vurabiliyor. Bu özellik, onu yalnızca bir gözetleme platformu olmaktan çıkarıp taarruz kabiliyeti yüksek bir insansız savaş aracı haline getiriyor.
Bunun yanında gelişmiş yerli yazılım altyapısı, otomatik kalkış ve iniş sistemi, elektronik harp kabiliyeti ve gece-gündüz kesintisiz görev yapabilme özellikleriyle Anka-S, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en güvenilir hava unsurlarından biri konumunda.
Bugün Anka-S, yalnızca Türkiye’de değil, aynı zamanda dost ve müttefik ülkelerde de ilgi gören bir ürün haline geldi. Yurt dışına gerçekleştirilen ihracat anlaşmaları, Türkiye’nin savunma sanayisindeki rekabet gücünü daha da artırıyor.
Sonuç olarak, Anka-S İHA, uydu kontrol kabiliyeti, uzun havada kalış süresi ve yerli mühimmat entegrasyonu ile modern savaş sahasının ihtiyaçlarına cevap veren, yüksek teknolojiye sahip stratejik bir platformdur. Türkiye’nin savunma vizyonunun önemli yapı taşlarından biri olmaya devam etmektedir.