Türkiye’nin savunma sanayiindeki öncü kuruluşu ASELSAN, 2025 yılının ilk dokuz aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan bildirimde, şirketin enflasyon muhasebesi uygulanmış hasılatının geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 12,3 artarak 90,9 milyar Türk Lirasına ulaştığı belirtildi. Şirket, güçlü finansal göstergeler, rekor düzeyde yeni sözleşmeler, artan ihracat ve sürdürülebilir yatırım politikasıyla 2025’in üçüncü çeyreğini tarihinin en başarılı dönemlerinden biri olarak geride bıraktı. ASELSAN’ın yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte de etkisini artıran büyüme performansı, savunma teknolojilerinde bağımsızlık hedefinin somut bir göstergesi haline geldi.
ASELSAN Her Yıl Rekor Seviyede Büyüme Gösteriyor
2025’in ilk 9 ayında imzalanan yeni sözleşmelerin toplam tutarı 5,7 milyar Amerikan doları olarak kaydedildi. Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 76’lık bir artışa karşılık geliyor. Şirketin ihracat sözleşmeleri ise yüzde 171 oranında yükselerek 1,45 milyar dolara ulaştı. Bu performans, ASELSAN’ın ihracat odaklı büyüme stratejisinin hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor. Yurt dışı pazarlarda imzalanan doğrudan ve dolaylı sözleşmeler, şirketin gelir yapısında ihracatın payını artırarak sürdürülebilir büyüme açısından güçlü bir denge oluşturdu.
ASELSAN’ın bakiye siparişleri de yeni bir zirveye ulaşarak 17,9 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu tutar, yalnızca şirketin geleceğe dönük üretim planlarını güvence altına almakla kalmadı; aynı zamanda müşterilerin ASELSAN’a duyduğu güvenin ve teknolojik kabiliyetlerin geldiği noktanın da somut bir kanıtı oldu. Şirket, 2025 yılı içinde tek kalemde imzaladığı 1,65 milyar avroluk hava savunma sistemi sözleşmesiyle Türk savunma sanayii tarihinin en büyük siparişlerinden birine imza attı. Bu sözleşme, aynı zamanda Türkiye’nin yerli ve milli sistemlerle elde ettiği savunma kapasitesinin uluslararası alanda ulaştığı seviyeyi de gözler önüne serdi.
Operasyonel verimlilik açısından da kayda değer bir gelişim gösteren ASELSAN, FAVÖK marjını bir önceki yılın aynı dönemine göre 100 baz puan artırarak yüzde 25 seviyesine taşıdı. Şirketin FAVÖK tutarı 22,7 milyar TL’ye ulaşırken, alınan iş/satış oranı 2,5 seviyesine çıkarak sektör ortalamalarının üzerinde bir performans sergiledi. Net borç/FAVÖK oranı 0,57’ye gerileyerek geçen yılki 1,27 seviyesine göre önemli ölçüde iyileşti. Bu gelişme, ASELSAN’ın finansal sürdürülebilirlik stratejisinde istikrarlı bir şekilde ilerlediğini, borçluluk oranlarını azaltırken yatırımlarını artırmayı başardığını gösteriyor.
ASELSAN Ar-Ge Yatırımlarında Türkiye’nin Lider Şirketi
Ar-Ge faaliyetlerinde Türkiye’nin lideri konumunda olan ASELSAN, 2025 yılının ilk dokuz ayında Ar-Ge harcamalarını yüzde 40 artırarak 925 milyon dolar seviyesine çıkardı. Şirket, yalnızca araştırma ve geliştirmeye değil, seri üretim altyapılarını güçlendirmeye de büyük önem veriyor. Bu doğrultuda, 2025’in ilk üç çeyreğinde 200 milyon dolar tutarında sabit yatırım gerçekleştirilerek üretim kapasitesi önemli ölçüde artırıldı. Bu yatırımların büyük kısmı, milli hava savunma sistemi ÇELİKKUBBE projesine ve radar, elektronik harp, elektro-optik sistemlerin üretim hatlarına yönlendirildi. ASELSAN yönetimi, önümüzdeki dönemde ÇELİKKUBBE bileşenlerinin üretiminde yeni kapasite artışlarının devreye alınacağını ve bu sayede şirketin küresel savunma sanayii içindeki rolünün daha da büyüyeceğini ifade ediyor.
Finansal borçlarını geçen yıla göre yüzde 14 azaltan ASELSAN, borçların aktifler içindeki payını yüzde 15,7’den yüzde 11,8’e düşürdü. Aynı dönemde ticari borçlarda yüzde 13’lük bir azalma yaşanırken, net borçta yüzde 40 oranında gerileme kaydedildi. Bu göstergeler, ASELSAN’ın güçlü nakit akışı ve etkin finans yönetimiyle yalnızca üretim ve yatırımda değil, bilanço disiplininde de örnek bir performans sergilediğini ortaya koydu.
Stratejik Projelerde ASELSAN’ın İmzası Var
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, finansal sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede, 2024 başında devreye alınan aselsaneXt programının şirketin verimlilik ve dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akyol, “aselsaneXt programımızın çıktıları her bilançoda daha net görülüyor. Yılın ilk dokuz ayında reel olarak yüzde 12,3 büyüdük, 5,7 milyar dolar tutarında yeni sözleşme imzalayarak tarihimizin en yüksek sipariş seviyesine ulaştık. Bu performans, ASELSAN’ın yalnızca büyümediğini, sağlıklı ve nitelikli bir biçimde büyüdüğünü gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Akyol, verimlilik yılı ilan edilen 2025’te genel yönetim giderlerinin yüzde 10 oranında azaldığını, bu durumun net kâr marjına 100 baz puanlık olumlu katkı sağladığını belirtti. Ayrıca dijital dönüşüm ve süreç optimizasyonu alanındaki yeniliklerin de verimlilik artışına ciddi katkı sunduğunu ifade etti. ASELSAN’ın yüksek katma değerli ürünleri devreye alarak FAVÖK marjını güçlendirdiğini vurgulayan Akyol, savunma teknolojilerinde dünyada çok az şirketin erişebildiği bir mühendislik kabiliyetine ulaştıklarını dile getirdi.
Şirketin son dönemde geliştirdiği sistemler arasında, KIZILELMA insansız savaş uçağıyla ilk uçuşunu gerçekleştiren AESA tabanlı MURAD atış kontrol radarı ve ALTAY ana muharebe tankında kullanılan kritik ASELSAN bileşenleri öne çıkıyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltırken, ASELSAN’ı da dünya pazarında üst sınıf üreticiler arasına taşıyor.
2025’in üçüncü çeyreği, ASELSAN açısından yalnızca finansal başarılarla değil, aynı zamanda tarihi gelişmelerle de anıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle ÇELİKKUBBE hava savunma sisteminin 47 bileşeni Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi. Aynı törende temeli atılan OĞULBEY Teknoloji Üssü, 1,5 milyar dolarlık yatırım değeriyle Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük savunma sanayii yatırımı olarak kayda geçti. Üs tamamlandığında Avrupa’nın en büyük hava savunma üretim kompleksi olacak ve Türkiye’nin hava savunma teknolojilerinde merkez üssü haline gelecek.
Akyol, bu yatırımların yalnızca teknolojik üretim açısından değil, aynı zamanda nitelikli istihdam yaratma yönünden de büyük önem taşıdığını belirterek, “ASELSAN yüksek teknoloji geliştiren ve üreten bir kurum olarak genç mühendisler için cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. Özellikle yurt dışından ülkemize dönüp ASELSAN’da çalışmak isteyen gençlerin sayısındaki artış bizleri gururlandırıyor.” dedi.
ASELSAN Teknolojide Bağımsız Bir Türkiye İçin Büyük Önem Taşıyor
Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda artan talep, ASELSAN’ın imzaladığı çok sayıda önemli sözleşmeyi de beraberinde getirdi. Şirket, 2025’in ilk üç çeyreğinde radar, elektronik harp, haberleşme, deniz platformu sistemleri, yapay zekâ destekli kent güvenliği çözümleri ve raylı sistem alt yapıları gibi çok geniş bir yelpazede yeni sözleşmelere imza attı. Bu sözleşmelerin önemli bir kısmı ihracat odaklı olurken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile yapılan anlaşmalar da milli savunma kabiliyetlerinin geliştirilmesi açısından stratejik bir değer taşıyor.
ASELSAN, 2025 yılının ilk dokuz ayını büyüme, verimlilik, teknoloji üretimi ve finansal sağlamlık açısından rekorlarla kapattı. Şirket, ihracat gücünü artırarak, Ar-Ge yatırımlarını büyüterek ve yerli üretim altyapılarını güçlendirerek hem Türkiye’nin savunma sanayiindeki liderliğini pekiştirdi hem de küresel arenada rekabet gücünü yükseltti. ASELSAN’ın 2025 üçüncü çeyrek performansı, yalnızca bir finansal başarı tablosu değil, Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığı yolunda attığı en güçlü adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
