9 Temmuz Çarşamba 2025

Askerlerimizin Girdiği Mağarada Neler Oldu? Irak’ın Gerçekleri

spot_img
spot_img

Türkiye, bu haftaya tarihinin en kötü haberlerinden biriyle başladı. 12 vatan evladı şehit oldu, 12 hayat bir mağarada soldu. Şehitlerimizin haberi kamuoyunda büyük üzüntü ve şoka neden olurken, neler yaşandığına dair soru işaretleri hızla arttı. Bölgede daha önce görev alan eski askerlerimiz ile Irak’ın kuzeyinde askerlerimizin nasıl şehit olduğuna dair görüş alışverişinde bulunduk. Henüz olayın detayları tam olarak aydınlatılmadı ancak, birkaç resmi açıklama üzerinden bazı sonuçlara ulaşmak mümkün.

Olay resmi makamlarca 6 Temmuz 2025 tarihinde teyit edildi. Sabah saatlerinde gayri resmi askeri kaynaklarda söylentiler dolaşmaya başladı. Buna göre 5 – 6 Temmuz gecesinde ilk şehidimizi vermiş olabiliriz. Henüz olayın sıcaklığı nedeniyle pek çok detay belirsizliğini koruyor ancak, Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi açıklamasına göre askerlerimiz metan gazına maruz kaldığı için şehit oldu. Süreç ise bu özetten çok daha karmaşık. Türkiye, 2019 yılından beri aralıksız olarak Irak’ta terörle mücadele operasyonu yürütüyor. Amaç yalnızca teröristleri etkisiz hale getirmek değil, bölgede asimetrik tehditlerin yapılanmasına olanak sağlayan tepe ve mağaraları ele geçirerek kalıcı istikrarın temin edilmesidir. Buna bağlı olarak Türk Piyade Komando ve Özel Kuvvetleri mağaralara tek tek girmekte, teröristlerin yaşam alanlarını imha etmektedir. 2022 yılında şehit olan askerimiz Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt, aynı şekilde dağ tepe mücadele ediyor ve mağaralara giriyordu. Ancak 28 Mayıs 2022 tarihinde terör örgütü PKK ile girilen çatışmada şehit oldu. Yoğun ateş nedeniyle şehidimizin naaşına ulaşılamadı. O günden sonra örgütün naaşı aldığı ve bir mağaraya çektiği tahmin ediliyordu. 2025 yılında ise yurtiçinde PKK’nın hareket kabiliyetini kaybetmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ta hakim tepeleri ele geçirmesi ve zorlu kış aylarının bitmesi sonucunda şehidimizin naaşını arama çalışmaları hızlandı. Aynı durumda olan Şehidimiz Piyade Uzman Çavuş Nurettin Tokyürek’in naaşı 2025 Nisan ayında bulundu ve Irak’tan Türkiye’ye getirildi. Şehitlerini almaya kararlı olan askerlerimiz Tokyürek’in naaşını getirdiği gibi Bozkurt’un da naaşını bulacağına yürekten inanıyordu. 2025 Temmuz ayında şehidimiz Nuri Melih Bozkurt’un naaşının Sida Tüneli olarak bilinen ve örgüt tarafından hastane olarak kullanılan yapıda olduğu ihtimali üzerinde duruldu.

SİDA TÜNELİ HARİTA ÜSTÜNDE İŞARETLENMİŞTİR.

Daha önce çatışmaların olduğu öğrenilen tünelde son olarak aylar önce 3 terörist öldürüldü. Dışarda Türk askerinin olduğunu bilmesine rağmen tünelden çıkıp kaçmaya çalışan teröristler oldu. Bunlar da aynı şekilde öldürüldü. Sida tüneli oldukça büyük ve bir mağaradan çok daha fazlasını barındırıyor. Daha önce temizlenen mağaralarda oksijene ulaşmak için dışarıya kadar uzatılan borular ele geçirilmişti. Örgüt 100 metreden daha uzun ve derin mağaralarda hayatta kalmak için havalandırma sistemi dahi kuruyor. Türkiye’nin Pençe-Kilit operasyonları sonucunda Irak’ta alan hakimiyeti kurması sonucunda bu devasa tüneller tespit edildi. Uçak bombalarının nüfuz ettiği mağaralar imha edilirken, 50 metreden daha derine inen mağaralara karadan müdahale edilmesi gerekiyordu. Şehit vermemize neden olan en büyük sebeplerden biri, mağaraların ve tünellerin derinliğiydi. Sida tüneli de PKK’nın kullandığı en büyük tünellerden biridir. Bir labirent gibi olan bu tünelin birden fazla girişi vardır. Bazı girişleri yaklaşık 1 metrekare genişliğindedir. Askerlerimiz, bu tünelin olduğu araziyi kontrol altına alarak, girişlerin pek çoğunu kapatmış, bu sayede içerdeki teröristlerin teslim olmasını beklemiştir. Ancak teslim olmak yerine çatışmayı tercih eden tünel içindeki teröristler aylar önce öldürülmüştür. Güncel verilere göre Sida tünelindeki tüm teröristlerin öldüğü tahmin ediliyordu. Bu sonuca göre bir süredir askerlerimiz, şehit Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını Sida tünelinde aramaya hazırlık yapıyordu. Nihayetinde 2025 Temmuz ayında tünele giren askerlerimizden ilk tim, zehirlenme nedeniyle dışarıyla olan irtibatını kaybetti. İrtibatın kesilmesi nedeniyle tünelde arama çalışması başlatan ikinci tim de aynı şekilde metan gazı veya düşük oksijen seviyesi nedeniyle zehirlendi. Tünelde herhangi bir çatışma meydana gelmedi çünkü istihbarat doğruydu. Sida tünelindeki tüm teröristler öldürülmüştü. Ancak, askerimizin aylarca mücadele vermesine sebep olan bu arazi, bu sefer dar yapısı nedeniyle oksijen akışını kesmiş, içerdeki metan gazı yoğunluğunu artırmıştır. Oksijenin azalması nedeniyle kapalı alanlarda karbonmonoksit ve metan gibi gazlar boğucu bir yoğunluğa ulaşabilir. Normal bir ortamda oksijen konsantrasyonu yaklaşık %21’dir. Bu bilgi lise çağında dahi öğretilir. Mağara gibi dar alanlarda özellikle tek yönlü giriş ve çıkış varsa hava akımı kısıtlanır, dolayısıyla oksijen taşınımı azalır. Çürümüş mikroorganizmalar bu oksijen yoğunluğunun az olduğu mekanlarda metan gazı salınımı yaparak metan gazının yoğunluğunu artırır. Bunun sonucunda oksijen yoğunluğu duruma göre %6’nın altına kadar düşebilir.

Metan Gazı Nasıl Oluşur?

Metan (CH4), aslında boğucu ve bazı koşullarda ise patlamaya sebep olan bir gazdır. Haberlerde ve açıklamalarda askerlerimizin zehirlendiği söylendiği için bilginin yanlış olduğunu, “metan zehirli değil” diyerek olayı farklı yönlere çekmek isteyenleri görüyoruz. Ancak gaza bağlı can kayıplarında genel kullanım olarak zehirlenme tanımı yapılır. Bu nedenle dezenformasyon amacıyla tanımlamalar üzerinden algı çalışması yürütenlerin sığındığı tezlerin temeli yok. Askerlerimiz, uzun süredir yaşam belirtisinin olmadığı bu tünele girdiğinde ve kokusu-rengi olmayan metan ile karşılaştığında, bilincini kaybetmeye başlayıncaya kadar soluduğu havada oksijen miktarının çok az olduğunu fark etmemiş olabilir. Derinlere inilen bir mağarada oksijen düşüklüğü nedeniyle başlayan boğulma durumları çok tehlikelidir çünkü boğulduğunuzu fark ettiğinizde geriye dönmek veya kurtulmak için uygun mesafede olmayabilirsiniz. Düşük oksijen seviyesi nedeniyle başlayan mide bulantısı, baş dönmesi, bilinç kaybı gibi etkenler dakikalar içinde hayati risk meydana getirebilir. İlk başta anlatıldığı gibi askerlerimizin girdiği Sida mağarası uzun süre terör örgütü tarafından kullanıldı. Hatta yaralı teröristlerin tedavi edildiği bir yapı olduğu bilinmekte. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bu tünel ağını hedef aldığını ve çok sayıda teröristi çıkışta veya içerde öldürdüğü biliniyor. Onlarca metre uzunluğundaki, çok sayıda teröristin kullandığı Sida yapılanmasında tahmin edileceği üzere aylarca ve bazı kaynaklara göre yıllarca yetecek kadar erzak vardı. Aynı zamanda ölen teröristlerin de tünellerin içinde olduğunu denkleme eklediğimizde, metanın oluşması için tüm kaynaklar mevcuttur. Üstelik operasyonlar sırasında tünelde hava akımını sağlayan pek çok çıkış noktası da kapanmış olabilir. Metan, Metanojen bakteriler olarak bilinen anaerob canlıların oksijensiz ortamlarda organik atıkları parçalaması sonucunda ortaya çıkar. Teröristlerin erzakları ve hatta ölüleri dahi metanın oluşmasına sebep olmuş olabilir. Daha önce benzer şekilde çok sayıda teröristin yuvalandığı onlarca mağarayı imha eden Türk Silahlı Kuvvetleri, hiçbirinde bu kadar yüksek sayıda şehit vermemiştir. Anlaşılacağı üzere askerlerimiz teröristlerin silahı ile değil, görünmez bir gazın etkisiyle, metan sonucunda şehit olmuştur.

Olay Sonrası Bölge ve Karşı Psikolojik Harekatın Önlenmesi

Özelden genele bakıldığında açık kaynaklardan elde edilen görüntülerde Sida tüneline AFAD’ın dahi giriş yaptığı görülmektedir. Buna bağlı olarak tünelde herhangi bir silahlı tehdidin olmadığı, sivil örgütlenmelerin acil yardım için bölgeye yönlendirildiği anlaşılmaktadır. Kamuoyunda ise mağaraya girerken gaz ölçüm cihazlarının neden kullanılmadığı, kullanıldı ise neden bu olayın önlenemediği tartışılıyor. Türkiye’de bir yas havası hakim. Terör örgütü PKK içindeki bir kesim sosyal medyada bu olaydan kendine pay çıkarmaya çalışırken, örgütün sözde yöneticileri ise herhangi bir rol üstlenmedi. Bunun dışında terör örgütünün silah bırakması için başlatılan sürecin de devam ettiği anlaşılıyor. Bugün öğlen saatlerinde sürecin tarafı olan DEM Parti Milletvekili Mithat Sancar ve Pervin Buldan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Türkiye, terör örgütü PKK’nın ideolojik olarak son bulması, tüm bölgelerde silah bırakması için sonuna kadar gideceğini bu süreçte ciddi şekilde yansıtıyor. Sosyal medyada Irak ve Suriye merkezli olduğu tespit edilen adreslerden yayınlanan bazı paylaşımlarda, tünelde örgüt üyelerinin olduğu yönünde dezenformasyon yapanlar, PKK’lı teröristleri kendi söylemleriyle “kahraman” ilan etme gayreti içindeler. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri Sida tünellerinde var olan tüm teröristleri öldürdü. Bu nedenle Türkiye’nin kontrolü altında olan bölgelerde örgütün çatışmaya imkanı varmış gibi işlenen propagandalar ideolojik olarak çökmekte olan hainlerin son çırpınışlarıdır.

Şehitlerimiz

spot_img
En Son Haberler
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz