Türk savunma sanayisinin dünyada en çok bilinen ürünlerinden biri olan Bayraktar TB2 İnsansız Hava Aracı (İHA), Baykar tarafından geliştirilen yerli ve milli bir hava platformudur. Orta irtifa – uzun havada kalış (MALE) sınıfında yer alan TB2, keşif, gözetleme ve taarruz görevlerinde yüksek başarısı ile dikkat çekmektedir.
Bayraktar TB2, ilk kez 2014 yılında envantere girmiş ve kısa sürede Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. 27 saatten fazla havada kalış süresi, 300 kilometreye varan haberleşme menzili ve 22.000 feet operasyonel irtifa kabiliyeti sayesinde, modern savaş sahasının dinamik ihtiyaçlarına güçlü çözümler sunmaktadır.
Teknik özellikleri arasında 650 kilogram maksimum kalkış ağırlığı ve 150 kilogram faydalı yük kapasitesi öne çıkmaktadır. TB2, bu kapasite ile MAM-L ve MAM-C gibi yerli akıllı mühimmatları taşıyabilmekte, yüksek hassasiyetli atışlar yapabilmektedir. Bu sayede yalnızca bir keşif unsuru değil, aynı zamanda etkili bir taarruz aracı olarak görev yapmaktadır.
Bayraktar TB2’nin en büyük farklarından biri, tamamen yerli yazılım ve elektronik sistemlerle donatılmış olmasıdır. Otomatik kalkış ve iniş sistemi, gelişmiş yer kontrol istasyonu ve gerçek zamanlı görüntü aktarımı sayesinde, operasyonlarda maksimum etkinlik sağlamaktadır. Ayrıca düşük bakım maliyeti ve operasyonel verimliliği, onu küresel pazarda rekabetçi kılmaktadır.
Uluslararası alanda da büyük ilgi gören Bayraktar TB2, bugün birçok ülkenin envanterine girmiş durumdadır. Azerbaycan, Ukrayna, Katar, Polonya gibi ülkeler TB2’yi aktif olarak kullanmakta ve sahadaki başarısı nedeniyle bu İHA’ya yoğun talep göstermektedir. Özellikle son yıllarda uluslararası operasyonlarda elde ettiği başarılar, TB2’nin dünya medyasında geniş yankı uyandırmasını sağlamıştır.
Sonuç olarak, Bayraktar TB2 İHA, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktanın simgesi haline gelmiştir. Yüksek operasyonel kabiliyeti, yerli mühimmat entegrasyonu ve küresel ölçekteki başarısıyla TB2, hem Türkiye’nin güvenliğinde kritik rol oynamakta hem de ülkenin ihracat gücünü artırmaktadır.
