Belçika hükümeti, ordunun modernizasyonu kapsamında yeni F-35 savaş uçakları, üçüncü bir fırkateyn ve milyarlarca avroluk hava savunma yatırımı içeren güncellenmiş stratejik savunma planını onayladı. Bu adımlar, NATO içindeki en düşük savunma bütçesine sahip ülkelerden biri olan Belçika’nın, yıllardır süregelen eksikliklerini kapatmaya yönelik büyük bir dönüşümün parçası.
Savunma Bakanı Theo Francken’in önsözünü yazdığı 2025 Stratejik Vizyon raporunda, Belçika Silahlı Kuvvetleri’nin “yüksek yoğunluklu savaş” ortamlarına uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiği vurgulandı. Plana göre, 2034 yılına kadar asker sayısında yaklaşık yüzde 30 artış hedefleniyor.
2025 için belirlenen 12,8 milyar avroluk savunma bütçesi, Belçika’nın savunma harcamalarını GSYİH’nın %2’sine çıkarma taahhüdünü yansıtıyor. Bu oran, 2024’teki %1,29 seviyesinden önemli bir artış anlamına geliyor. Yeni strateji, 2026-2034 yılları arasında toplamda 34,8 milyar avroluk kapasite yatırımı öngörüyor.
Plan kapsamında, ilave 11 adet F-35A savaş uçağı için 1,67 milyar avroluk bütçe ayrıldı. Önceden sipariş edilen 34 uçağın sekizi teslim edilmiş durumda; tüm filonun 2031 başında hizmete girmesi planlanıyor. Ayrıca, Kongsberg üretimi 10 adet NASAMS hava savunma sistemi için 2026’da sipariş verilerek 2 milyar avro harcanacak. Uzun menzilli hava savunma sistemleri için de 2029’dan itibaren 2 milyar avroluk bütçe ayrıldı.
Belçika, aynı zamanda 1,3 milyar avro değerinde üçüncü bir denizaltı savunma fırkateyni ve 2027’de 254 milyon avroya üçüncü bir MQ-9B SkyGuardian SİHA satın almayı planlıyor. Kara kuvvetleri için 13,9 milyar avroluk yatırım hedefleniyor; bunun 6 milyar avrosu manevra kabiliyetine sahip muharebe birimlerine ayrılmış durumda.
Personel artışı da planın merkezinde yer alıyor. 2024 başında 26.200 olan aktif personel sayısı, 2029 sonunda 29.000’e, 2034’te ise 34.500’e çıkarılacak. Ayrıca, yedek kuvvet beş kat büyütülerek 12.800’e ulaşacak. Gençler için gönüllü bir askeri hizmet yılı da 2026’da başlatılacak.
Francken, Soğuk Savaş’tan bu yana savaş riskinin en yüksek seviyeye ulaştığını belirterek, halkın savunma tehditleri konusunda daha bilinçli olması gerektiğini vurguladı. ABD’nin Asya’ya yönelmesiyle Avrupa’nın daha fazla stratejik sorumluluk alması gerektiğine işaret eden Francken, NATO içinde Avrupa’nın kendi savunma ayağını güçlendirmesi gerektiğini söyledi.
Strateji raporunda, Ukrayna’daki savaş sona erse bile Rusya’nın NATO’nun kararlılığını sınamak adına Baltık ülkelerine müdahale veya üye devletlere yönelik füze saldırısı gibi hamlelerde bulunabileceği belirtiliyor. Bu olası tehditlerin Belçika’yı da kapsayabileceği uyarısı yapılıyor.