Birleşik Krallık, denizcilikte otonomi araştırmalarında yeni bir aşamaya geçti. Savunma ve Güvenlik Hızlandırıcısı (DASA) ile Plymouth merkezli Marine AI tarafından yürütülen ortak proje kapsamında insansız deniz araçlarına (USV) doğal dilde iletişim kurabilme yeteneği kazandırılıyor. Avustralya Savunma kaynaklı habere göre, proje; insanlı ve insansız gemiler arasındaki iletişimi kolaylaştırarak karma filoların denizde daha güvenli ve verimli çalışmasını hedefliyor. İlk denemeler geçtiğimiz hafta Plymouth ve Portsmouth test alanlarında başladı ve insanlı-otonom platformların birlikte çalışabilirliğinin önemini bir kez daha vurguladı.
Marine AI Teknik Direktörü Oliver Thompson, projenin temel amacının, otonom bir sistemin gerçek operasyonel koşullarda denizcilerin anlayabileceği şekilde doğal dil kullanabileceğini kanıtlamak olduğunu belirtti. Günümüzde insansız yüzey araçları genellikle katı kod protokollerine veya insan gözetimine dayanıyor, bu da dinamik ve karmaşık durumlarda tepkilerini yavaşlatıyor. Yeni geliştirilen sistemin, bağlama uygun dil üretip anlayarak insanlı ve insansız platformlarla tıpkı bir insan operatör gibi etkileşim kurabilmesi amaçlanıyor.
Marine AI’nin büyük dil modeli (LLM) tabanlı daha önceki kavram kanıtı çalışmalarına dayanan proje, DASA desteğiyle gerçek dünya testlerine odaklanıyor. Oceanus12 platformu ve destek gemileri ile yapılan denemelerde, üretilen iletişim çıktıları deneyimli kaptanlar tarafından değerlendirilecek ve sistemin güvenilirliğini ölçen resmi raporlar hazırlanacak. Patrick Blackett ve XV Excalibur gibi üst seviye platformlar da bu testlerde görev alacak.
Marine AI, otonom sistemlerin artan kullanımının en büyük sorunlarından birinin insanlı gemilerle akıcı ve bağlamsal iletişim eksikliği olduğunu vurguluyor. Bu proje, insanlı ve insansız gemiler arasında doğal dilde ilk iletişim denemesi olması bakımından dikkat çekici. Başarıya ulaşması durumunda, yoğun deniz trafiğinde USV’lerin güvenli entegrasyonuna kapı aralayacak ve Birleşik Krallık’ın denizcilik otonomisi alanındaki öncü rolünü pekiştirecek.
Doğal dil iletişimi, operasyonel açıdan da büyük avantaj sağlıyor. Örneğin deniz gözetleme görevlerinde, insanlı gemilerle anında iletişim kurabilen bir insansız araç çok daha hızlı ve uyumlu hareket edebiliyor. Bu da yanlış anlaşılma riskini azaltıyor, arama-kurtarma ve korsanlıkla mücadele gibi çok uluslu operasyonlarda kabul edilebilirliği artırıyor. Projenin nihai hedefi, bu teknolojiyi rutin deniz operasyonlarına entegre ederek deniz güvenliğini ve verimliliğini en üst düzeye çıkarmak.
