6 Ağustos Çarşamba 2025

Birleşik Krallık ve Japonya, Çin’e Karşı F-35B Jetleriyle Hava Gücü İşbirliğini Güçlendiriyor

spot_img
spot_img

Japonya, F-35B Lightning II gizli savaş uçaklarının ilk operasyonel konuşlandırmasıyla savunma duruşunda önemli bir adım atıyor. 4 Ağustos 2025’te USNI News’in bildirdiğine göre, bu adım Japonya kıyıları açıklarındaki Filipin Denizi’nde, İngiliz Carrier Strike Group (CSG) ile gerçekleştirilen ortak tatbikat kapsamında gerçekleşiyor. Tatbikatın temel amacı, Japon, İngiliz ve Amerikan güçlerinin bu beşinci nesil kısa kalkış ve dikey iniş (STOVL) yeteneğine sahip platformlarla birlikte çalışma kabiliyetini test etmek.

Lockheed Martin tarafından ABD Deniz Piyadeleri için tasarlanan F-35B, kısa kalkış ve dikey iniş yapabilen tek gizli savaş uçağı olarak öne çıkıyor. Radar kaçırma, süpersonik hız, ileri elektronik harp sistemleri, sensör füzyonu ve müttefiklerle ağ tabanlı entegrasyon özelliklerini bir araya getiriyor. Benzersiz STOVL kabiliyeti, patentli Shaft-Driven LiftFan motoruyla sağlanıyor; bu da uçağın kısa pistlerden, yollardan veya helikopter gemisi gibi küçük gemilerden operasyon yapmasını mümkün kılıyor.

Japonya, 2018 savunma modernizasyon programı kapsamında toplam 42 F-35B sipariş etti. 2024 itibarıyla 18 uçak faal durumda ve hem kara üslerinden hem de STOVL uçakları için modifiye edilmiş Izumo sınıfı helikopter muhriplerinden konuşlandırılması planlanıyor. İlk dört F-35B, kısa süre önce Güney Japonya’daki Miyazaki Eyaleti’ndeki Nyutabaru Hava Üssü’ne atandı. 7 Ağustos 2025’te başlayan bu konuşlandırma, stratejik öneme sahip Tayvan yakınlarındaki Nansei Adaları’nın savunmasını güçlendirmeyi hedefliyor; bu bölge Çin askeri uçuşlarının sıkça gerçekleştiği bir sıcak nokta.

Birleşik Krallık ise 18 F-35B uçağı HMS Prince of Wales uçak gemisinde konuşlandırmış durumda. Carrier Strike Group 25’in amiral gemisi olan gemide, Nisan ayından beri Komodör James Blackmore liderliğinde devam eden Operation Highmast adlı sekiz aylık bir görev yürütülüyor. Bu görevde İngiltere, Norveç, Kanada ve İspanya’dan 2,500’ün üzerinde personel görev yapıyor. Grup, NATO ve Hint-Pasifik ortaklarıyla birlikte Akdeniz, Orta Doğu, Güneydoğu Asya, Japonya ve Avustralya’da ortak operasyonlar ve tatbikatlar düzenliyor. Yakın zamanda Avustralya’daki Talisman Sabre tatbikatına katılıp ardından Japonya’ya hareket etti.

Filipin Denizi’nde yapılan tatbikatlarda F-35B’lerin çapraz güverteden kalkış ve inişleri, entegre uçuş egzersizleri ve Japon gözlemcilerin İngiliz uçak gemisine alınması planlanıyor. Ayrıca üç İngiliz F-35B uçağı, Güney Kore’de Operation Hightower kapsamında görevlendirildi. ABD Deniz Piyadeleri VMFA-242 filosundan F-35B’ler de HMS Prince of Wales’ten uçuşlar gerçekleştirerek üçlü hava işbirliğini pekiştiriyor.

Bu tatbikat Japonya’ya, İngiliz ve Amerikan operasyonel tecrübesinden faydalanarak F-35B’yi deniz platformlarından kullanma kabiliyetini test etme fırsatı sunuyor. Japon pilotlar hâlen ABD Deniz Piyadeleri ile eğitimde ve kalkış, iniş ile bakım süreçlerini yerinde gözlemleyerek deneyim kazanacaklar. Bu çalışma, 2023’te Japon gözlemcilerin HMS Prince of Wales’te yer alması ve İtalyan Cavour uçak gemisiyle yapılan takip faaliyetlerinin üzerine inşa ediliyor.

Askeri planlama açısından F-35B entegrasyonu, 2028’de Izumo sınıfı gemilerin dönüşümünün tamamlanmasıyla Japonya’nın tam deniz tabanlı havacılık kapasitesine hazırlanmasını sağlıyor. Bu, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez sabit kanatlı deniz hava gücünü yeniden kazanması anlamına geliyor. Bölgede artan Çin tehdidi, özellikle Tayvan Boğazı ve Senkaku Adaları çevresinde, operasyonel esnekliği ve dayanıklılığı kritik hale getiriyor.

1,667 km menzili, 1,600 km/s azami hızı ve 6,800 kg üzeri silah taşıma kapasitesiyle F-35B, çatışmalı ve karmaşık ortamlarda görev yapmak üzere tasarlandı. Uçak, AN/APG-81 AESA radar, AN/ASQ-239 elektronik harp sistemi ve ortak durumsal farkındalık ve koordineli hedefleme sağlayan ağ tabanlı sensörlere sahip.

Japonya, İngiltere ve ABD tarafından yapılan bu ilk F-35B ortak konuşlandırması sadece teknik bir gösteri değil, Hint-Pasifik bölgesinde ortak güvenlik kaygıları paylaşan üç müttefik arasında askeri işbirliğinin derinleştirilmesine yönelik bilinçli bir adımı temsil ediyor. Japonya için bu, zorlu deniz güvenliği koşullarında faaliyet gösterebilen seyyar hava ve deniz kuvvetlerine geçişin işaretidir.

spot_img
En Son Haberler
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz