Filipinler hükümeti, 2026 mali yılı için savunma bütçesini 299,3 milyar peso (yaklaşık 5,2 milyar dolar) seviyesine çıkarmayı önerdi. Bu rakam, 2025 bütçesine göre %16’lık bir artış anlamına geliyor ve son üç yıldır üst üste çift haneli büyüme kaydedildiğini ortaya koyuyor. Artış, Manila’nın Güney Çin Denizi’ndeki gerilime ve Çin’in artan etkisine karşı duyduğu aciliyetin altını çiziyor.
Planın merkezinde, Filipinler Silahlı Kuvvetleri Modernizasyon Programı’nın Horizon 3 aşaması bulunuyor. Bu kapsamda çok rollü savaş uçakları, hava erken uyarı platformları ve havadan yakıt ikmal uçakları tedarik edilmesi öngörülüyor. Bu adımlar, ülkenin hava gücünü dönüştürerek tespit menzillerini genişletecek, caydırıcılığı artıracak ve ihtilaflı bölgelerde kesintisiz operasyonlara imkan tanıyacak.
Son dönemde Hindistan’dan BrahMos süpersonik seyir füzeleri, Airbus’tan C-295 nakliye uçakları ve Polonya’dan S-70i Black Hawk helikopterleri gibi önemli alımlar gerçekleştirilmişti. Yeni bütçeyle birlikte, hava gücü, kıyı savunması ve deniz taarruz kapasitesindeki kritik boşlukların kapatılması hedefleniyor. Savaş uçağı ihalesinde Saab Gripen ve F-16 Block 70 öne çıkarken, havadan yakıt ikmal için Airbus A330 MRTT değerlendiriliyor.
BrahMos bataryalarının Palawan ve Luzon bölgelerine konuşlandırılması, Çin donanmasına karşı güçlü bir caydırıcılık sağlayacak. Ayrıca Subic Bay ve Oyster Bay üslerindeki altyapı geliştirmeleriyle deniz kuvvetlerinin operasyonel kabiliyeti artırılacak.
Çin’in tartışmalı resiflerde askeri tesisler kurması, deniz milislerini devreye sokması ve sık sık Filipin sularına girmesi, bölgedeki güç dengesini değiştirdi. Vietnam, Endonezya ve Malezya gibi komşu ülkeler de savunma yatırımlarını artırırken, Filipinler’in bütçe hamlesi Güneydoğu Asya’da kolektif bir karşı koyuşun parçası olarak görülüyor.
Onaylanması halinde 2026 bütçesi, Filipinler ordusunun hem hava hem de deniz yeteneklerini ciddi şekilde güçlendirecek, ABD başta olmak üzere müttefiklerle birlikte operasyonel uyumu artıracak ve ülkenin savunma stratejisinde tepkisel tutumdan proaktif bir pozisyona geçiş anlamına gelecek.
