Fransız Kara Kuvvetleri’nin Teknik Bölümü (STAT), AA53 T2 tek namlulu 20 mm otomatik topunu modernize ederek “PROTEUS Standard 1” sistemi adıyla hizmete sundu. Yalnızca dört ay gibi kısa bir sürede tamamlanan bu hızlı dönüşüm, ordunun sahada giderek büyüyen İHA ve kamikaze mühimmat tehdidine verdiği stratejik bir yanıt olarak değerlendiriliyor.
Soğuk Savaş döneminde geliştirilen AA53, aslında Fransız ordusunun uçaksavar ve hafif zırhlı hedeflere karşı kullandığı güvenilir bir silahtı. 20×139 mm NATO mühimmatı kullanan, gaz pistonlu ve dakikada 720 atış yapabilen bu sistem, onlarca yıl boyunca sabit mevzilerde, araçlar üzerinde ve tripodlarla konuşlandırılarak kısa menzilli hava savunmasında görev yaptı.
Yeni PROTEUS Standard 1 ise köklü bir ateş kontrol modernizasyonu getiriyor. Stabilize TV ve kızılötesi kamera, dijital balistik hesaplayıcı ve ataletsel seyrüsefer sistemi ile donatılan silah, önceki versiyona göre üç kat daha hassas hale geldi. Bu sayede düşük maliyetli mühimmatla İHA’lara karşı gece-gündüz, her hava koşulunda etkili bir çözüm sunuyor.
Sistem ilk etapta Tarbes’te konuşlu seçkin 35. Paraşütçü Topçu Alayı’na teslim edilmeye başlandı. Burada elde edilecek saha tecrübeleri, ilerleyen dönemde diğer birliklere yapılacak yaygın teslimatlara yön verecek.
Fransa’nın bu adımı, dünya genelinde gözlenen bir eğilimin parçası. Ukrayna’da Sovyet döneminden kalma ZU-23-2 topları, İsrail’de M61 Vulcan dönüşümleri ve Türkiye’de Aselsan SARP uzaktan komutalı silah istasyonlarının İHA’lara uyarlanması, benzer bir yaklaşımı yansıtıyor: mevcut silahların sensör ve yazılım entegrasyonlarıyla düşük maliyetli, sürdürülebilir hava savunma çözümlerine dönüştürülmesi.
Fransız PROTEUS’un farkı ise kurumsal ölçekte planlı ve hızlı bir şekilde geliştirilmiş olması. Bu sistem, elde taşınabilir anti-drone silahlarla yüksek maliyetli füze sistemleri arasındaki boşluğu doldurarak, üs savunmasından mobil birlik korumasına kadar geniş bir kullanım alanı sağlıyor.
PROTEUS, maliyet etkinliği, ölçeklenebilirliği ve sürdürülebilirliğiyle geleceğin savaş ortamında ön saflardaki birliklere hayatta kalma avantajı sunuyor.
