Fransa, Avustralya ile askeri iş birliğini tamamen yeniden başlattığını resmen duyurarak yaklaşık dört yıl süren diplomatik soğukluğu sona erdirdi. Bu adım, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda Hint-Pasifik’te yükselen jeopolitik risklere karşı Batılı müttefiklerin koordinasyon kabiliyetini de yeniden tanımlamayı hedefliyor.
Kriz, 2021 yılında Avustralya’nın Fransız Naval Group ile yaptığı 35 milyar euroluk dizel denizaltı sözleşmesini ani bir kararla iptal etmesiyle başlamıştı. Bu anlaşmanın yerine Avustralya, AUKUS paktına katılarak ABD ve İngiltere ile nükleer denizaltı geliştirme yolunu seçmişti. Paris bu kararı “sırtından bıçaklama” olarak nitelendirmiş ve büyükelçilerini geri çekerek güçlü bir diplomatik tepki vermişti.
Ancak bugün gelinen noktada, iki ülke de birlikte hareket etmenin bölgesel güvenlik açısından kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşiyor. Fransa, Yeni Kaledonya ve Fransız Polinezyası gibi denizaşırı toprakları sayesinde Pasifik’te kalıcı bir varlık sürdürürken, Avustralya ise Çin’in artan etkisine karşı savunma ortaklıklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.
Yeni iş birliği planı; ortak deniz tatbikatlarını artırmayı, istihbarat paylaşımını güçlendirmeyi ve siber güvenlik ve uzay teknolojileri gibi ileri alanlarda ortak projeler geliştirmeyi kapsıyor. Taraflar, geçmişte yaşanan güven krizinden ders çıkararak, yeni süreci şeffaflık ve karşılıklı sorumluluk ilkeleri üzerine kurma niyetinde.
Ekonomik açıdan bakıldığında, iptal edilen denizaltı anlaşmasının etkileri hâlâ hissediliyor. Fransa için büyük bir ihracat kaleminin kaybı anlamına gelen bu iptal sonrası Naval Group, tazminat talep etti ve ihracat stratejisini yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Avustralya ise AUKUS kapsamında öngörülen iki katı maliyetli nükleer denizaltı projeleriyle savunma bütçesini uzun vadede yeniden şekillendirmek durumunda kaldı.
Yine de tarafların ilişkileri yeniden rayına oturtma kararı, önemli bir mesaj taşıyor: Stratejik ortaklıklar, ciddi sarsıntılar yaşasa bile, ortak tehditler ve ulusal çıkarlar doğrultusunda yeniden inşa edilebilir. Hint-Pasifik’teki güç dengesi hızla değişirken, Fransa ve Avustralya’nın yeni dönemdeki iş birliği, güvenlikten teknolojiye kadar birçok alanda daha sağlam temellere oturmuş bir ortaklık vadediyor.