Fransız savunma şirketi Turgis & Gaillard tarafından geliştirilen Aarok orta irtifa-uzun havada kalışlı (MALE) İHA, Fransa’da gerçekleştirilen ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. Sivil havacılık otoritelerinden alınan izinlerin ardından yapılan ve yaklaşık bir saat süren uçuşta platform 5.000 feet irtifaya çıktı. Şirket, uçuş izinlerini hızlandırmak ve uçuş zarfını aşamalı olarak genişletmek amacıyla süreci insanlı prototip üzerinden yürütüyor.
Fransız hükümeti, insansız sistemlerin daha hızlı hizmete girmesi için düzenlemelerin sadeleştirilmesini talep ediyordu. Aarok’un bu ilk uçuşu, bu stratejik hedefle uyumlu olarak görülüyor. Tam boy bir MALE platformu olan Aarok, gün boyu görev yapabilecek şekilde tasarlanmış, modüler sensör bölmesi ve hassas mühimmat entegrasyonuna imkân tanıyan kanat altı istasyonlara sahip.
Uçuşa katılan test modeli, düz uzun kanatları ve önde konumlandırılmış tek turboprop motoruyla tipik bir MALE İHA görünümünde. Yaklaşık 20 metre kanat açıklığına ve metal-kompozit karışımı gövde yapısına sahip olan Aarok, bakım kolaylığı ve uzun ömürlü kullanım için geleneksel malzeme tercihleriyle üretildi.
Yaklaşık 1.000-1.200 beygir gücündeki turboprop motor, uçağa saatte yüzlerce deniz mili hızında seyir imkânı sağlıyor. Nihai testlerin ardından platformun 40.000 feet üzerinde görev yapabilmesi ve tipik keşif-gözetleme yüküyle 24 saate kadar havada kalabilmesi hedefleniyor. Gövde, elektro-optik/IR sensörlerden sinyal istihbarat ekipmanlarına kadar çeşitli faydalı yüklerin takılabileceği modüler bir bölmeye sahip. Kanat altı istasyonlarda ise güdümlü mühimmat veya keşif podları taşınabilecek.
Aarok’un sunduğu en büyük avantaj, uzun süreli keşif ve gözetleme görevlerinde komutanlara sürekli durum farkındalığı sağlaması. Bu sayede deniz gözetleme, sınır güvenliği, iletişim aktarma ve hedef tespiti gibi görevlerde insanlı uçaklara ihtiyaç azalıyor.
Avrupa ülkeleri bugüne kadar çoğunlukla ABD ve Türk yapımı İHA’lara bağımlıydı. Eğer Aarok test sürecini planlandığı şekilde tamamlarsa, Fransa’nın kendi MALE İHA’sını hızlı bir şekilde envantere kazandırması ve Avrupa’ya bağımsız bir seçenek sunması mümkün olabilir. İlk uçuşun başarıyla tamamlanması, bu hedefe giden yolda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.