Güney Kore Donanması, yeni kurulan Görev Filosu Komutanlığı altında düzenlenen ilk geniş kapsamlı deniz manevrasını başarıyla tamamlayarak bölgesel deniz operasyonlarında yeni bir dönemin kapısını araladı. Üç gün süren tatbikat, Aegis muhripleri, lojistik destek gemileri ve çok rollü hava unsurlarının ortak harekât kabiliyetini test etti. Tatbikat, hem Kuzey Kore’nin artan füze denemelerine hem de Çin’in büyüyen deniz varlığına karşı Seul’ün geliştirdiği yeni deniz stratejisinin pratik bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
9–11 Kasım tarihleri arasında Donanmanın 80. yılına özel olarak gerçekleştirilen tatbikatta yedi savaş gemisi ve üç hava aracı, balistik füze takibi, hava savunma angajmanı, denizaltı avı ve yüzey harbi senaryolarında birlikte görev yaptı. Jeju merkezli Görev Filosu Komutanlığı, Şubat 2025’te faaliyetlerine başlamış ve ülkenin coğrafi sınırlı üç filodan bağımsız, hareketli bir vurucu güç oluşturma hedefinin temelini atmıştı.
Tatbikatın odak noktasında Güney Kore’nin en modern savaş gemisi ROKS Jeongjo the Great yer aldı. KDX-III Batch II sınıfı bu Aegis muhribi, AN/SPY-1D(V) radarı ve Aegis Baseline 9.C2 “KII” savaş yönetim sistemi ile ülkenin gelecekteki deniz tabanlı füze savunma ağının belkemiğini oluşturacak. Geminin Mk 41 ve KVLS-II dikey fırlatma sistemleri, hem SM-3/SM-6 angajmanlarına hem de uzun menzilli kara saldırı kabiliyetlerine zemin hazırlıyor.
Jeongjo the Great’e eşlik eden Sejong the Great sınıfı Batch I muhripler ise 128 VLS hücresiyle hâlâ dünyanın en yoğun ateş gücüne sahip yüzey platformları arasında yer alıyor. Tatbikat sırasında bu gemiler, eş zamanlı hedef takibi ve sanal SM-2 angajmanlarıyla yoğun hava savunma senaryoları uyguladı.
Chungmugong Yi Sun-sin sınıfı muhripler dış savunma çemberini oluştururken, Cheonji sınıfı ikmal gemileri grubun kesintisiz harekât kabiliyetini destekledi. Üç gün boyunca limana dönmeden yürütülen bu faaliyet, Güney Kore’nin kesintisiz konuşlandırma gerektiren balistik füze savunma görevlerini icra edebileceğini gösterdi.
Tatbikat, Kuzey Kore’nin son dönemde artırdığı kısa menzilli balistik füze denemeleriyle de doğrudan ilişkili. Taegwan bölgesinden fırlatılan ve 700 km uçan son füze testinin ardından yapılan tatbikat, Seul’ün Aegis sensörlerini, ulusal komuta-kontrol ağlarını ve hava unsurlarını entegre ederek çok katmanlı bir savunma yapısını hızla harekete geçirebildiğini ortaya koydu.
Aynı zamanda tatbikat, Güney Kore, ABD ve Japonya arasında giderek derinleşen füze savunma işbirliğinin bir parçası olarak görülüyor. KDX-III muhriplerinin, ABD Arleigh Burke ve Japon Maya sınıfı destroyerleriyle birlikte düzenli olarak yaptığı Freedom Edge benzeri tatbikatlara uyumlu bir mimari kurguladığı değerlendiriliyor.
Çin’in hızla büyüyen donanması, Seul’ün stratejik hesaplamalarında önemli bir yer tutuyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması’nın 2025’te 395, 2030’da ise 435 gemiye ulaşacağı öngörülürken, Güney Kore’nin yeni mobil Görev Filosu, Doğu Çin Denizi’nden Sarı Deniz’in tartışmalı sularına kadar uzanan bölgede ülkenin manevra alanını genişletmeyi hedefliyor.
Bu ilk büyük tatbikat, Güney Kore’nin denizde daha çevik, daha entegre ve stratejik açıdan daha belirleyici bir güç olmaya yönelik iddiasının açık bir göstergesi niteliğinde.





