20 Ekim 2025 – İngiltere hükümeti, askerler ve Savunma Bakanlığı (MoD) polis birimlerine, askeri tesisleri tehdit eden tanımlanamayan dronları etkisiz hale getirmek için açık yasal yetki sağlayacak. Savunma Bakanı John Healey’in Londra’da yaptığı açıklamaya göre bu adım, Avrupa genelinde artan dron ihlalleri ve Rusya ile bağlantılı olabilecek hareketler nedeniyle gündeme geldi. İlerleyen dönemde bu yetkinin, havalimanları ve diğer kritik altyapı alanlarına da genişletilmesi planlanıyor.
Önerilen düzenleme, bir sonraki Silahlı Kuvvetler Yasası kapsamında yürürlüğe girecek ve İngiltere’deki askeri üsler ile MoD tesislerinde, askerler ve MoD polisinin düşmanca veya tanımlanamayan insansız hava araçlarına kinetik müdahale yetkisine sahip olmasını sağlayacak. Gerektiğinde ek tesisler de bu kapsama dahil edilebilecek. Karar, son aylarda Avrupa’da kritik bölgelerde gözlenen dron aktiviteleri ve ABD tarafından kullanılan RAF üslerindeki ihlalleri takiben alındı.
Günümüzde İngiltere’de üs savunması çoğunlukla soft-kill önlemleri ile sağlanıyor. Karşı-UAS birimleri, radyo frekansı ve optik sensörlerle küçük hava araçlarını tespit ediyor, kontrol bağlantılarını kesiyor ve mümkünse iniş veya yön değiştirme sağlıyor. Yeni yasal çerçeve ile askerler, drone’ların personel, tesis veya operasyonlara anlık tehdit oluşturması durumunda bireysel silahlar, uyarlanmış mühimmat veya diğer etkin silahları kullanabilecek.
Savunma uzmanları, üs savunmasında iki ana teknik unsur bulunduğunu belirtiyor. İlki, RF sensörleri ile EO/IR kameraların birleşimiyle dronları sınıflandırmak ve soft-kill yöntemlerini (link kesme, GNSS karıştırma) uygulamak. İkincisi, 2025’te test edilen RF yönlendirmeli enerji sistemleri sayesinde, çok sayıda dron saldırısı durumunda mühimmat tüketimi sınırlı çözümler sunuluyor. Kinetik müdahale, bu sistemlerin yerini almaz; aksine, çoğu olayı soft-kill ile çözmeye ve müdahaleyi optimize etmeye yarar.
Yeni yasal çerçeve, soft-kill’den hard-kill’e geçişi tek bir yapı altında topluyor. Bu, güvenlik noktaları, C-UAS operatörleri ve askeri polisin daha yakın koordinasyon içinde çalışmasını, tanımlama sonrası kademeli müdahaleyi (jam, ele geçirme, imha) mümkün kılıyor. Hava trafik kontrolü ve yerel polis ile koordinasyon, özellikle havalimanı çevresinde güvenliği sağlamak için kritik.
İngiliz yaklaşımı üç katmanlıdır:
- RF tarayıcılar, düşük RCS radarlar ve EO/IR kameralar ile çoklu sensör tespiti,
- Link veya GNSS bozucu elektronik saldırılar, düşük maliyetli ve geri alınabilir,
- Acil durumlarda hard-kill müdahale yetkisi; bireysel silahlardan yönlendirilmiş enerji sistemlerine kadar değişiyor.
Son dönemde Varşova ve Estonya’da artan dron hareketleri ve İngiltere’de üs civarındaki şüpheli faaliyetler, bu reformu zorunlu kıldı. Amaç, keşif uçuşlarını caydırmak, operasyonel kesintileri azaltmak ve üslerdeki faaliyetlerin gizliliğini korumak.
Avrupa genelinde ise bu önlem, barış zamanında dron savunmasını yapılandırma çabalarıyla uyumlu. İngiltere’nin üs üzerinde hızlı müdahale yetkisi, NATO tesislerinin küçük, hızlı ve belirsiz tehditlerde ad hoc prosedürlere bağlı kalmasını önlüyor.





