26 Temmuz 2025 tarihinde, Tayland Kraliyet Hava Kuvvetleri (RTAF), envanterindeki SAAB JAS 39 Gripen savaş uçaklarını ilk kez gerçek bir muharebe görevi için kullanarak Kamboçya ordusunun Phu Ma Kua sırtı ve Ta Muen Thom tapınağı çevresindeki topçu mevzilerine yönelik nokta hava saldırıları gerçekleştirdi. Bu operasyon, 1988’deki ilk uçuşundan bu yana hiç sıcak çatışmada kullanılmayan Gripen platformu için tarihi bir dönüm noktası oldu.
Bu hava harekâtı, 24 Temmuz 2025’te Tayland-Kamboçya sınırında başlayan ve giderek şiddetlenen çatışmaların bir parçasıydı. Gerilimler, 28 Mayıs 2025’te tartışmalı bir devriye bölgesinde bir Kamboçya askerinin vurularak öldürülmesiyle tırmanmaya başlamıştı. Haziran ayı boyunca küçük çaplı çatışmalar devam etti, ardından Kamboçya, Tayland’ın Surin Eyaleti’ne yönelik yoğun roket ve havan topu saldırılarına başladı. Tayland ise buna karşılık kara ve hava kuvvetlerini seferber ederek Temmuz ayı sonlarında F-16 ve Gripen uçaklarıyla misilleme operasyonlarına başladı.
Gripen uçakları, özellikle Kamboçya’ya ait mobil roket bataryaları ve topçu sistemlerini hedef alarak Tayland askerî üslerini ve sivil yerleşim alanlarını koruma amacı taşıyan hassas hava saldırıları gerçekleştirdi.
Tayland, İsveç üretimi SAAB JAS 39 Gripen uçaklarını ilk olarak 2007 yılında sipariş etmişti. İlk partide altı C/D modeli satın alındı, ardından 2008’de ikinci bir sipariş daha verildi. İlk uçaklar 2011 yılında teslim edilerek Surat Thani Hava Üssü’ndeki 7. Hava Kanadı’na konuşlandırıldı. 2025 itibarıyla Tayland, yedi Gripen C (tek koltuklu) ve dört Gripen D (çift koltuklu) olmak üzere toplam 11 Gripen uçağını aktif olarak kullanıyor. Bu filoya ek olarak, RTAF envanterinde 28 adet F-16 (F-16A, ADF, B, MLU varyantları), 13 adet F-5TH Tiger II ve 12 adet AU-23A Peacemaker taarruz uçağı da bulunuyor.
Gripen’lerin savaş konfigürasyonunda PS-05/A pulse-doppler radarı, dijital fly-by-wire uçuş sistemi ve AIM-120 AMRAAM, IRIS-T füzeleri ile hassas güdümlü mühimmatlar bulunuyor. Ayrıca Gripen uçakları, Saab 340 AEW&C erken uyarı ve kontrol uçaklarıyla entegre şekilde görev yaparak Tayland’ın ağ merkezli harp kabiliyetini artırıyor. 26 Temmuz’daki hava saldırısında, Gripen’ler gerçek zamanlı veri aktarımı ve hedefleme desteği ile senkronize görev profilleri uçtu ve sivil kayıp riskini en aza indiren cerrahi hassasiyetle saldırılar gerçekleştirdi.
Buna karşılık, Kamboçya Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin envanterinde hiçbir savaş uçağı bulunmuyor. Filoları, daha çok eğitim, nakliye ve VIP taşıma rollerine yönelik; bunlar arasında iki adet Xian MA60 nakliye uçağı, beş Tecnam P-92 Echo eğitim ve keşif uçağı, iki Harbin Y-12 (II) genel maksat uçağı ve bir Airbus A320 VIP jeti yer alıyor. Ayrıca, iki Antonov An-24RV ve bir BN-2 Islander uçağı da depoda bulunuyor. Eğitim amaçlı kullanılan beş adet L-39C Albatros jet eğitmeni haricinde, hava-hava muharebe yeteneğine sahip operasyonel platform mevcut değil.
Tayland ile Kamboçya arasındaki hava gücü farkı son derece belirgin olup, Tayland’a stratejik üstünlük sağlamış durumda. Gripen’in bu operasyonla birlikte ilk kez sahada görev yapması, Tayland’ın modern ve yüksek hassasiyetli hava taarruzu yeteneklerine geçişini vurgularken, aynı zamanda İsveçli SAAB firmasının Gripen savaş uçağının uluslararası pazardaki ihracat potansiyelini de artırması bekleniyor.
Sınırda çatışmalar sürerken, Tayland Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin hızlı ve isabetli hava saldırısı yeteneği, çatışmanın askeri dengesini şekillendiren en önemli faktörlerden biri olmaya devam edecek.