İtalyan Donanması öncülüğündeki NATO Daimi Deniz Grubu İkisi (SNMG2), Taranto, İtalya’dan hareket ederek Akdeniz’de yeni bir operasyonel döneme başladı. Bu görev, NATO’nun deniz güvenliği faaliyetleri çerçevesinde yürütülüyor.
SNMG2, NATO’nun yüksek hazırlık seviyesindeki Müttefik Tepki Kuvveti’ni oluşturan dört kalıcı çok uluslu deniz görev grubundan biri olarak görev yapıyor. İngiltere, Northwood’daki NATO Müttefik Deniz Komutanlığı altında faaliyet gösteren grup, Akdeniz’de sürekli bir varlık sağlayarak seyrüsefer özgürlüğünü destekliyor, potansiyel tehditleri caydırıyor ve bölgesel iş birliğini güçlendiriyor.
Temmuz ayından bu yana İtalyan Donanması’ndan Tersamiral Francesco Iavazzo’nun komutasında bulunan SNMG2, şu anda İtalyan fırkateyni ITS Carlo Bergamini, Kanadalı fırkateyn HMCS St. John’s ve İspanyol destek gemisi ESPS Cantabria’dan oluşuyor. Çok uluslu personeli Bulgaristan, Yunanistan, İtalya, Romanya, İspanya, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan subayları kapsıyor.
NATO’ya göre, grubun konuşlandırılması kolektif güvenliği güçlendiriyor ve krizlere hızlı müdahale edebilecek bir deniz gücünü hazır halde bulunduruyor. Tersamiral Iavazzo, denizde yürütülen faaliyetlerin “NATO’nun entegre bir çok uluslu güç olarak operasyon yapabilme kapasitesini gösterdiğini” ve bunun “Müttefiklerin birlik, kararlılık ve hazırlık mesajını net biçimde ilettiğini” belirtti.
SNMG2, son aylarda Akdeniz genelinde devriye görevleri ve ortak tatbikatlar gerçekleştirdi; Kuzey Afrika’daki ortaklarla da iş birliği yaptı. Mısır’ın İskenderiye kentinde yapılan ziyaret, 1994’te kurulan ve Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Moritanya, Fas ve Tunus’u kapsayan Akdeniz Diyaloğu ülkeleri ile NATO arasındaki uzun süreli iş birliğini vurguladı.
Iavazzo, “Ortaklıklar büyük önem taşıyor. Mısır’ın bölgesel deneyimi ve güvenlik uzmanlığı onu değerli bir ortak yapıyor. Akdeniz’de istikrar, güvenlik ve iş birliği herkesin ortak çıkarına hizmet eder” ifadelerini kullandı.
NATO, Akdeniz’deki sürekli deniz varlığını, Müttefiklerin birliğini ve caydırıcılığını görünür kılan bir sembol olarak tanımlıyor ve Avrupa, Afrika ile Orta Doğu’yu birbirine bağlayan kritik deniz yollarının güvenliğini garanti altına alıyor. Iavazzo, “Bu suların güvenliği ve Avrupa’nın güvenliği ayrılmaz bir bütündür. Birini koruyarak ikisini de korumuş oluruz” dedi.
