14 Ağustos Perşembe 2025

Japonya, 2026’ya Kadar Stratejik Adaları Koruma Amaçlı Türk ve ABD Drone’larını Büyük Ölçekte Kullanacak

spot_img
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Japonya, insansız hava sistemlerine benzeri görülmemiş bir yatırım yapmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki mali yıl için 1 trilyon yenin (yaklaşık 6,3 milyar ABD doları) Savaş Öz Savunma Kuvvetleri (SDF) için drone alımına ayrılması planlanıyor. Hükûmet kaynakları, 12 Ağustos 2025’te, bu adımın Kara, Deniz ve Hava Öz Savunma kuvvetlerinin taarruz ve keşif kapasitesini hızla artırmayı hedeflediğini doğruladı. Değerlendirmeye alınan seçenekler arasında, devam eden Ukrayna–Rusya çatışmasında etkinliği kanıtlanmış Türk yapımı taarruz dronları da bulunuyor.

Tokyo’nun uzun vadeli hedefi kendi drone endüstrisini geliştirmek olsa da, öncelik acil ihtiyaçlara yanıt verebilmek için hızlı hareket etmek: kanıtlanmış platformları yeterli sayıda konuşlandırmak. Bir üst düzey savunma yetkilisi, yaklaşımı “saf teknoloji yerine sayısal üstünlüğe öncelik vermek” olarak özetledi.

Bu doğrultuda, Savunma Bakanlığı Nisan 2025’te, insansız sistemlerin gelecekteki askeri operasyonlara entegrasyonunu incelemek için özel bir görev gücü oluşturdu. Bu adım, 2022’de kabul edilen ve dronları görev sırasında insan kayıplarını en aza indirmek için kritik bir araç olarak tanımlayan Japonya’nın kuvvet geliştirme planıyla uyumlu. Ukrayna’daki savaş, bu sistemlerin operasyonel değerini daha da ortaya koyarak Japonya’nın benimseme sürecini hızlandırmasına neden oldu.

Satın alma planları çeşitli kategorileri kapsıyor. Taktik taarruz görevleri için, SDF düşük maliyetli “kamikaze” tipi bekleme mühimmatlarını büyük ölçekli olarak satın almayı değerlendiriyor; özellikle Türk KARGU modeli, ayrıca İsrail, Avustralya ve İspanya üretimi modeller de seçenekler arasında. Sürekli gözetim ve deniz devriyesi görevleri için Tokyo, halihazırda Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’nde kullanılan ABD yapımı MQ-9B SeaGuardian dronlarının filosunu genişletmeyi planlıyor. Orta vadede ise Mitsubishi Heavy Industries, Tedarik, Teknoloji ve Lojistik Ajansı ile iş birliği içinde, yapay zekâ destekli destek dronları geliştiriyor; ilk denemelerin 2025 sonlarında başlaması öngörülüyor.

Japonya’nın mevcut bütçesi de önceliklerdeki değişimi yansıtıyor. 2025 mali yılı için 41,5 milyar yen (261 milyon ABD doları) MQ-9B alımı için, 3,2 milyar yen (20 milyon ABD doları) ise güneybatı adalarını korumaya yönelik küçük silahlı dronlar için ayrıldı. Bu bölge, bölgesel deniz gerilimleri nedeniyle stratejik önemi giderek artan bir alan olarak öne çıkıyor.

Yabancı üretim dronları büyük miktarda satın alma kararı, acil hazırbulunuşluk ile uzun vadeli özerklik arasında hesaplı bir uzlaşıyı temsil ediyor. Yerli üretim stratejik özerklik sağlasa da, gelişmiş sistemleri kendi imkanlarıyla tasarlayıp üretmek yıllar alır—Tokyo’nun mevcut güvenlik ortamında buna zamanı yok. Türkiye ve ABD gibi güvenilir tedarikçilerle iş birliği, Japonya’nın mevcut yetenek boşluklarını hızla kapatmasını ve gelecekteki yerli sistemler için zemin hazırlamasını sağlıyor.

Yüksek kapasiteli keşif dronları ile çok sayıda harcanabilir taarruz dronunu bir araya getirerek, SDF geniş hava ve deniz sahalarını en etkin şekilde izlemeyi ve insanlı görevlerdeki riskleri azaltmayı hedefliyor. Çok katmanlı yaklaşım, Japonya’nın Doğu Çin Denizi’nde artan güvenlik tehditlerine karşı tepkisini, esnekliğini ve dayanıklılığını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Tokyo’nun 2026’dan itibaren insansız sistemlere yapmayı planladığı 1 trilyon yenlik yatırım, önemli bir doktrinsel değişimi işaret ediyor—yabancı tedarik ile yerli inovasyonu birleştirerek, Japonya’nın en savunmasız sınırlarını koruyabilecek entegre ve muharebe hazır bir drone gücü oluşturmayı hedefliyor.

spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
En Son Haberler
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz