16 Eylül 2025 tarihli yeni görüntüler, Kıbrıs’ın uzun süredir konuşulmakta olan İsrail yapımı Barak MX hava savunma sistemini adaya konuşlandırdığını doğruluyor. Bu adım, Türkiye’nin bölgede hassas dengelerin değişebileceği yönünde uyarıda bulunmasına neden oldu. Karar, Doğu Akdeniz’de artan drone ve seyir füzesi tehditlerinin gölgesinde, Kıbrıs’ın eski Rus menşeli sistemlerden Batı yapımı, ağ tabanlı çözümlere geçişinin bir parçası olarak görülüyor.
Barak MX, 360 derece kapsama sağlayan dikey fırlatma yeteneğine sahip, modüler ve ağ destekli bir hava savunma sistemi. MR, LR ve ER olmak üzere üç farklı füze varyantı kullanabiliyor; ER modeli, ilave itki sayesinde 150 km’ye varan menzilde tehditleri önleyebiliyor. Sistem, farklı radar ve sensörlerden gelen verileri birleştirerek ortak bir angajman resmi oluşturuyor, böylece bataryalar hedefi doğrudan görmeseler bile angajmana girebiliyor.
Uzmanlara göre Kıbrıs, sistemle kritik altyapı ve hava üslerini katmanlı şekilde korumayı hedefliyor. Dikey fırlatma özelliği, adanın dağlık arazisi ve kıyı hatları nedeniyle avantaj sağlıyor; her yönden gelen tehditlere hızlı reaksiyon imkânı veriyor. Ancak bu kabiliyet, yoğun drone saldırılarında stokların hızla tükenmesi riskini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle yeni doktrin, radar ağlarının, elektronik harp sistemlerinin ve yakın menzilli savunma silahlarının etkin şekilde entegre edilmesini gerektiriyor.
Türkiye, bu gelişmeyi adadaki güç dengesini bozabilecek bir adım olarak nitelendirerek uyarıda bulundu. Bu durum, 1990’ların sonlarında yaşanan ve S-300 krizine yol açan gerginlikleri hatırlatıyor. Kıbrıs yönetimi ise modern hava savunma sistemlerinin, artan bölgesel tehditler karşısında zorunlu bir güvenlik önlemi olduğunu savunuyor.
