Küçük uydu üretiminde büyük bir ivme kazanan Millennium Space Systems, 2026 yılı itibarıyla üretim kapasitesini iki katına çıkarmayı hedefliyor. Şirket, büyümeye yönelik adımlar atarken üretim kapasitesiyle operasyonel verimliliği dengede tutmayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında göreve gelen CEO Tony Gingiss, Defense News’e verdiği demeçte, göreve geldiği ilk günden bu yana büyüme sürecini yönetmeye odaklandığını belirtti. 2001 yılında kurulan ve 2018’de Boeing tarafından satın alınan şirket, bugüne kadar 14 ticari ve kamu uydusunu yörüngeye yerleştirdi. Ancak bu yıl tek başına bu kadar uydu üretmesi bekleniyor. Gingiss, 2026’da bu sayının iki katına çıkacağını söyledi.
Millennium’un önümüzdeki dört yıl içinde teslim etmesi gereken 70 ila 80 adet araçlık bir sipariş portföyü bulunuyor. Gingiss, “Şu anki talepleri karşılamak kadar, gelecekteki projeler için de müşteri kazanımı ve altyapı hazırlığı bizim için çok kritik” dedi.
Şirket, ABD Uzay Kuvvetleri’nin Missile Track Custody programı kapsamında 12 ve Foo Fighter girişimi kapsamında 8 uydu üretme görevini üstlenmiş durumda. Her iki proje de uzay tabanlı füze tespit ve takip sistemlerini geliştirmeye yönelik. İlk teslimatların 2027 mali yılı içinde gerçekleşmesi planlanıyor.
Bu yoğun programı karşılayabilmek için şirket, Gingiss’in deyimiyle iki temel noktaya odaklanıyor: verimlilik ve kapasite.
Verimlilik konusunda, Boeing ile birlikte üretim süreçlerine daha fazla otomasyon entegre eden şirket, ürün hatları arasında ortak bileşenler kullanarak ölçeklenebilirliği artırmaya çalışıyor. Ayrıca üretimden analiz sürecine kadar birçok operasyonun süresi azaltılarak toplam işlem hızı artırılıyor.
Ancak büyüyen siparişlerle birlikte Foo Fighter projesi, şirketin mevcut entegrasyon kapasitesini zorladı. Yeni bir tesis kurmak yerine Millennium, El Segundo’daki mevcut üretim alanına bitişik 1.670 metrekarelik (18.000 ft²) bir alanı faaliyete geçirme kararı aldı. Bu, üretim alanını yaklaşık %30 oranında büyütecek ve yıl sonuna kadar faaliyete geçmesi bekleniyor.
Gingiss, bu genişleme yaklaşımını şöyle özetliyor:
“Verimlilik ve kapasite artırımına aynı anda odaklandığınızda, üretim kapasitesini artırırken birim başına harcadığınız maliyeti de düşürmüş oluyorsunuz. Çünkü her harcanan saate karşılık daha fazla değer elde ediyorsunuz.”
Planlı büyümenin yanı sıra, Pentagon’un Golden Dome gibi taktik uzay görevlerine yönelik yeni girişimleri nedeniyle, ani üretim talepleri de gündeme gelebilir. Gingiss, bu gibi senaryolara karşı, sık kullanılan parçaların stoğunu hazır tuttuklarını belirtiyor. Bu parçalar tam bir uydu oluşturmaya yetmese de acil taleplere yanıt verme esnekliği sunuyor.
Şirket ayrıca müşterileri olan Space Development Agency (SDA) ve Space Systems Command (SSC) ile olası ek uydu siparişleri ya da yeni varyant taleplerine yönelik yakın iş birliği sürdürüyor. Gingiss, “Müşterinin stratejisiyle adım adım ilerlemek ve neye ihtiyaç duyabileceklerini önceden anlamak, başarının anahtarı” diyor.