NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişiminin ittifak için dikkat çekici bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Türkiye’de savunma ekosistemine dahil 3 binden fazla firmanın bulunmasının, üretim kapasitesi ve sürdürülebilir savunma yapısı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Toplantının ardından değerlendirmelerde bulunan Rutte, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını sürdürdüğünü, özellikle kış yaklaşırken enerji altyapısı ve sivillerin giderek daha fazla hedef alındığını belirtti. Rusya’nın NATO hava sahasını ihlal eden, siber saldırılar düzenleyen ve müttefiklerin denizaltı iletişim hatlarını izlemeye çalışan faaliyetlerinin “ciddi bir teyakkuz ihtiyacı doğurduğunu” söyledi.
“Savunma yatırımları hızlandı, ancak yeterli değil”
Rutte, Avrupa ülkeleri ve Kanada’nın artan savunma harcamalarını memnuniyetle karşıladığını ancak mevcut tehdit ortamında daha güçlü taahhütlere ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Birçok müttefikin ulusal planları hakkında güncellemeler paylaştığını belirterek, “Hazır olabilmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Yükün adil paylaşımı temel bir şart” dedi.
Ukrayna’ya verilen desteğin sürdüğünü vurgulayan Rutte, Rusya’nın uzun vadede üstünlük sağlayabileceği yönündeki inancının yanlış olduğunu, baskının artırılarak Kiev’in kışı ve sonrasını atlatacak imkânlara sahip olması gerektiğini söyledi.
Rusya ve Çin’e yönelik değerlendirmeler
NATO Genel Sekreteri, ittifakın stratejik konseptinde Rusya’nın hâlâ en büyük tehdit olarak yer aldığını ve bu yaklaşımın tüm müttefikler tarafından desteklendiğini dile getirdi. Çin’in ise Rusya’nın savaş çabasına Kuzey Kore ve İran ile birlikte katkı sunduğunu, yaptırımları aşmaya yönelik faaliyetlerde rol oynadığını ifade ederek, Pekin’in hızla büyüyen askeri kapasitesine dikkat çekti.
“Çin on yılın sonunda bin nükleer savaş başlığına ulaşacak. Donanma gemisi sayısı ABD’yi geçti ve savunma sanayisi dünya devleri arasına girdi. Bu gerçekler karşısında saf davranamayız” dedi.
Türkiye örneği: “Savunma sanayisi kritik rol oynuyor”
Bir Türk gazetecinin sorusu üzerine Rutte, Avrupa’da orduların yeniden güçlendirilmesi tartışmalarına değinerek Türkiye’yi örnek gösterdi:
“Rusya’nın askeri yığınağı hepimizi daha güçlü ve hazırlıklı olmaya zorluyor. Bu yalnızca asker sayısıyla değil, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi güçlü bir savunma sanayisi altyapısıyla mümkün. Türkiye’nin savunma ekosisteminde yer alan binlerce şirket, sürdürülebilir caydırıcılık açısından örnek bir model.”
Ukrayna’ya destek kesilmeyecek
ABD’nin olası bir silah tedarik kesintisi senaryosuna ilişkin soruyu reddeden Rutte, Washington’un NATO’daki en büyük müttefik olduğunu ve Ukrayna’ya desteğinin tutarlı şekilde devam ettiğini söyledi. PURL programı kapsamında yıl bitmeden yaklaşık 5 milyar dolarlık kritik mühimmatın Ukrayna’ya ulaşmış olacağını açıkladı.
Hibrit saldırılara karşı net mesaj: “Karşılık vereceğiz”
Rutte, Rusya ve Belarus’tan gelebilecek hibrit saldırılara karşı NATO’nun sessiz kalmayacağını, ittifakın kendi belirleyeceği yöntemlerle misilleme yapacağını belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, bunun karşılığını hissedecekler” dedi.
Dondurulmuş Rus varlıkları ve finansman tartışması
Ukrayna’nın gelecek yılki finansman ihtiyacı için dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımının AB düzeyinde değerlendirildiğini söyleyen Rutte, bu konuda nihai çözüm bulunamasa bile Kiev’in yalnız bırakılmayacağını vurguladı:
“Eğer bu mekanizma işlemezse finansmanı başka yollarla sağlamak zorundayız. Ukrayna’yı ortada bırakmayacağız.”
“Hiçbir yere gitmiyoruz, kararlıyız”
Rutte, Ukrayna’ya yapılacak askeri destek ve Rusya’ya uygulanacak ekonomik baskının sürdürüleceğini belirterek, “Putin’in çıkış yolu olmadığı mesajının sürekli verilmesi gerekiyor. Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişiminin ittifak için dikkat çekici bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Türkiye’de savunma ekosistemine dahil 3 binden fazla firmanın bulunmasının, üretim kapasitesi ve sürdürülebilir savunma yapısı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Toplantının ardından değerlendirmelerde bulunan Rutte, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını sürdürdüğünü, özellikle kış yaklaşırken enerji altyapısı ve sivillerin giderek daha fazla hedef alındığını belirtti. Rusya’nın NATO hava sahasını ihlal eden, siber saldırılar düzenleyen ve müttefiklerin denizaltı iletişim hatlarını izlemeye çalışan faaliyetlerinin “ciddi bir teyakkuz ihtiyacı doğurduğunu” söyledi.
“Savunma yatırımları hızlandı, ancak yeterli değil”
Rutte, Avrupa ülkeleri ve Kanada’nın artan savunma harcamalarını memnuniyetle karşıladığını ancak mevcut tehdit ortamında daha güçlü taahhütlere ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Birçok müttefikin ulusal planları hakkında güncellemeler paylaştığını belirterek, “Hazır olabilmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Yükün adil paylaşımı temel bir şart” dedi.
Ukrayna’ya verilen desteğin sürdüğünü vurgulayan Rutte, Rusya’nın uzun vadede üstünlük sağlayabileceği yönündeki inancının yanlış olduğunu, baskının artırılarak Kiev’in kışı ve sonrasını atlatacak imkânlara sahip olması gerektiğini söyledi.
Rusya ve Çin’e yönelik değerlendirmeler
NATO Genel Sekreteri, ittifakın stratejik konseptinde Rusya’nın hâlâ en büyük tehdit olarak yer aldığını ve bu yaklaşımın tüm müttefikler tarafından desteklendiğini dile getirdi. Çin’in ise Rusya’nın savaş çabasına Kuzey Kore ve İran ile birlikte katkı sunduğunu, yaptırımları aşmaya yönelik faaliyetlerde rol oynadığını ifade ederek, Pekin’in hızla büyüyen askeri kapasitesine dikkat çekti.
“Çin on yılın sonunda bin nükleer savaş başlığına ulaşacak. Donanma gemisi sayısı ABD’yi geçti ve savunma sanayisi dünya devleri arasına girdi. Bu gerçekler karşısında saf davranamayız” dedi.
Türkiye örneği: “Savunma sanayisi kritik rol oynuyor”
Bir Türk gazetecinin sorusu üzerine Rutte, Avrupa’da orduların yeniden güçlendirilmesi tartışmalarına değinerek Türkiye’yi örnek gösterdi:
“Rusya’nın askeri yığınağı hepimizi daha güçlü ve hazırlıklı olmaya zorluyor. Bu yalnızca asker sayısıyla değil, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi güçlü bir savunma sanayisi altyapısıyla mümkün. Türkiye’nin savunma ekosisteminde yer alan binlerce şirket, sürdürülebilir caydırıcılık açısından örnek bir model.”
Ukrayna’ya destek kesilmeyecek
ABD’nin olası bir silah tedarik kesintisi senaryosuna ilişkin soruyu reddeden Rutte, Washington’un NATO’daki en büyük müttefik olduğunu ve Ukrayna’ya desteğinin tutarlı şekilde devam ettiğini söyledi. PURL programı kapsamında yıl bitmeden yaklaşık 5 milyar dolarlık kritik mühimmatın Ukrayna’ya ulaşmış olacağını açıkladı.
Hibrit saldırılara karşı net mesaj: “Karşılık vereceğiz”
Rutte, Rusya ve Belarus’tan gelebilecek hibrit saldırılara karşı NATO’nun sessiz kalmayacağını, ittifakın kendi belirleyeceği yöntemlerle misilleme yapacağını belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, bunun karşılığını hissedecekler” dedi.
Dondurulmuş Rus varlıkları ve finansman tartışması
Ukrayna’nın gelecek yılki finansman ihtiyacı için dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımının AB düzeyinde değerlendirildiğini söyleyen Rutte, bu konuda nihai çözüm bulunamasa bile Kiev’in yalnız bırakılmayacağını vurguladı:
“Eğer bu mekanizma işlemezse finansmanı başka yollarla sağlamak zorundayız. Ukrayna’yı ortada bırakmayacağız.”
“Hiçbir yere gitmiyoruz, kararlıyız”
Rutte, Ukrayna’ya yapılacak askeri destek ve Rusya’ya uygulanacak ekonomik baskının sürdürüleceğini belirterek, “Putin’in çıkış yolu olmadığı mesajının sürekli verilmesi gerekiyor. Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
