Norveç merkezli savunma şirketi Kongsberg Defence & Aerospace, 29 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Polonya menşeli Advanced Protection Systems (APS) firmasıyla stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşma, her iki ülkenin sivil ve askeri altyapılarını hedef alan insansız hava aracı (İHA) tehditlerine karşı gelişmiş anti-drone sistemleri (C-UAS) geliştirilmesini amaçlıyor. İş birliği ilk etapta Norveç ve Polonya’nın savunmasına odaklanacak, ancak ilerleyen süreçte NATO’nun doğu sınırındaki ülkeleri de kapsayabilecek.
Bu ortaklık, iki şirketin birbirini tamamlayan yeteneklerini bir araya getiriyor. Kongsberg’in entegre hava savunma sistemleri ve C-UAS alanındaki deneyimi, APS’nin operasyonel sahada kullanılan FIELDctrl radarları ve SKYctrl mimarisiyle birleşiyor. Anlaşma sayesinde gelişmiş radar sistemleri, sensör füzyonu, komuta-kontrol altyapıları ile hem kinetik hem de elektronik karşı önlemler entegre biçimde geliştirilecek.
APS’nin SKYctrl sistemi, modüler ve katmanlı yapısıyla İHA’ları gerçek zamanlı olarak tespit, teşhis, takip ve etkisiz hale getirme kapasitesine sahip. Sistem, 3 boyutlu MIMO teknolojisine sahip FIELDctrl radarları ile akustik, elektro-optik/kızılötesi (EO/IR) ve RF sensörlerini birleştiriyor. Bu sensörler, CyView komuta-kontrol platformu üzerinden yönetiliyor. FIELDctrl radarları, AESA/MIMO altyapısı ve gelişmiş algoritmalarla birkaç kilometrelik menzilde hedef tespiti yapabiliyor.
SKYctrl, geniş yelpazede etkisizleştirme seçenekleri sunuyor: 20 farklı frekans bandında (Wi-Fi, GSM, GNSS vb.) çalışan otomatik RF karıştırıcılar, kinetik çözümler olarak top sistemleri, ağ fırlatıcıları ve yönlendirilmiş enerji silahları kullanılabiliyor. 2024 yılında APS, düşman drone’lara çarparak etkisiz hale getirebilen, patlayıcı içermeyen otonom bir önleme İHA’sını da tanıtmıştı.
Bu tür sistemlere duyulan ihtiyaç, özellikle Ukrayna’daki savaş deneyimleriyle daha da ön plana çıkıyor. Ucuz ve etkili İHA’lar, en gelişmiş zırhlı sistemleri bile savunmasız bırakabiliyor ve piyadeler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Geliştirilen bu tür çözümler, modern savaş sahasının şekillendiği günümüzde, ölçeklenebilir ve katmanlı savunma anlayışının ne kadar kritik hale geldiğini gösteriyor.
Polonya ile Norveç arasındaki bu stratejik iş birliği, sadece teknolojik değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik açısından da büyük önem taşıyor. Doğu Avrupa’da artan gerilim ve hibrit tehditler karşısında, bu tür projeler NATO’nun caydırıcılık kapasitesini güçlendirmenin yanı sıra, Polonya’nın C-UAS alanında bir inovasyon merkezi haline gelme hedefini de destekliyor.
