ABD Hava Kuvvetleri’nin South Dakota’daki Ellsworth Hava Üssü’nde görev yapan 37. Bombardıman Filosu’na ait B-1B Lancer stratejik bombardıman uçağı, 15 Temmuz 2025 tarihinde İngiltere’deki RAF Fairford Hava Üssü’ne iniş yaptı. 18-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen Royal International Air Tattoo (RIAT) etkinliğinde statik gösterim olarak yer alan B-1B, ABD’nin ileri teknoloji uzun menzilli vurucu kabiliyetini temsil ederken, NATO caydırıcılık doktrini ve transatlantik savunma iş birliğindeki kritik rolünü de gözler önüne seriyor. Avrupa’da nadir sergilenen bu uçak, ABD hava gücünün hazır ve caydırıcı olduğunu da stratejik bir mesaj olarak iletmiş oldu.
B-1B Lancer, süpersonik hızda uçabilen ve kıtalararası menzile sahip, ağır konvansiyonel mühimmat taşıyabilen bir bombardıman uçağıdır. Dört adet General Electric F101-GE-102 yanmalı turbofan motoruyla Mach 1.25’e ulaşabilen uçak, 7.400 kilometreden fazla menzile sahiptir ve havada ikmal ile bu menzil daha da uzatılabilir. Değişken geometrili kanatları sayesinde hem alçak irtifa sızma görevlerinde hem de yüksek hızlı seyirde maksimum performans sunar. Taşıyabildiği mühimmat arasında 24 adet AGM-158 Joint Air-to-Surface Standoff Füzesi (JASSM), 84 adet 500 poundluk Mk-82 bomba ve çeşitli güdümlü/güdümsüz mühimmatlar bulunur; bu da operasyonel esneklik açısından eşsiz bir kapasite sağlar.
B-1B, hızlı müdahale, geniş çaplı taarruzlar ve kontrol edilen hava sahalarında derin engelleme görevleri için optimize edilmiştir. Hızı, düşük radar kesit alanı ve gelişmiş hayatta kalma özellikleri sayesinde gelişmiş hava savunma sistemlerini aşabilir ve yüksek hassasiyetli saldırıları minimum uyarı süresiyle gerçekleştirebilir. B-52 ve B-2’den farklı olarak, B-1B uluslararası nükleer silah sınırlamalarına tabi değildir ve tamamen konvansiyonel harp görevlerine adanabilir. Bu yönüyle, yoğun çatışma senaryolarında konvansiyonel caydırıcılık ve güç projeksiyonu için temel bir platformdur. Geniş mühimmat hangarı ve entegre savunma aviyonik sistemleri, hem ilk taarruzlarda hem de uzun süreli hava harekâtlarında etkin kullanılmasını sağlar.
Avrupa’da ise B-1B, ABD Bomber Task Force’un önemli bir unsuru olarak düzenli biçimde RAF Fairford ve diğer NATO üslerine konuşlanmakta; Kuzey Avrupa, Baltık, Karadeniz ve Doğu Avrupa’daki görevleri gerçekleştirmektedir. Bu konuşlanmalar, müttefik hava kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği artırmakta ve ABD’nin NATO caydırıcılık yükümlülüğüne bağlılığını göstermektedir. Arctic Challenge, Point Blank ve Baltic Operations gibi yakın dönemde düzenlenen tatbikatlarda B-1B, deniz kesme, hassas taarruzlar ve beşinci nesil savaş uçaklarıyla entegrasyon gibi görevler yaparak NATO’nun doğu kanadında Rus askeri provokasyonlarına karşı görünür bir caydırıcı unsur olmuştur.
Operasyonel anlamda B-1B, ABD’nin küresel askeri stratejisinde kritik öneme sahiptir. 2024 yılında Orta Doğu’da İran destekli milis hedeflerine yönelik uzun menzilli hassas saldırılar gerçekleştirerek düşman komuta ve lojistik noktalarını etkisiz hale getirmiş, sivil kayıpları minimize etmiştir. Hint-Pasifik bölgesinde ise Guam’daki Andersen Hava Üssü’ne yapılan dönüşümlü konuşlanmalarla Çin’in Tayvan ve Güney Çin Denizi çevresindeki askeri hareketlerine karşı Bomber Assurance and Deterrence (BAAD) görevlerinde yer almıştır. Uçağın hızlı küresel ulaşım kabiliyeti ve yüksek hassasiyetli saldırı gücü, gelişen stratejik ortamda uzun menzilli ve hayatta kalabilir ateş gücünün kritik olduğu durumlarda vazgeçilmez bir varlık olmasını sağlar.
RIAT 2025’te sergilenen B-1B Lancer, ABD Hava Kuvvetleri’nin Avrupa güvenliği ve NATO dayanışmasına olan devam eden bağlılığını pekiştirirken, savunma topluluğuna da bu çok yönlü ve güçlü platformu yakından görme fırsatı sunuyor. NATO’nun giderek karmaşıklaşan güvenlik ortamında, B-1B’nin stratejik varlığı müttefiklerin kararlılığının ve transatlantik savunma iş birliğinin güçlü bir göstergesi olmaya devam ediyor.