28 Ekim Salı 2025

Rusya, 9M730 Burevestnik Nükleer Seyir Füzesinin Küresel Erişim Yeteneğini Duyurdu

spot_img
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Rusya, 9M730 Burevestnik nükleer tahrikli seyir füzesinin uzun menzilli bir testini başarıyla gerçekleştirdiğini açıkladı. Kremlin’e göre füze, 21 Ekim’de yapılan denemede yaklaşık 14.000 kilometrelik bir uçuşu 15 saatte tamamladı. Bu deneme, Moskova’nın Batı’nın hava ve füze savunma sistemlerini aşabilecek yeni nesil bir stratejik silah geliştirme yönündeki kararlılığını ortaya koyuyor ve NATO ile artan stratejik gerilimi derinleştiriyor.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, televizyonda canlı yayınlanan açıklamasında, Burevestnik füzesinin “her türlü füze savunmasını aşabilecek” kapasitede olduğunu vurguladı. Putin’in verdiği bilgilere göre, test uçuşu son derece düşük irtifada ve değişken rotalarla gerçekleştirildi. Bu uçuş profili, füzenin radar sistemlerinden kaçmak ve erken uyarı ağlarını zorlamak üzere tasarlandığını gösteriyor.

Teknik Özellikler ve Stratejik Önemi

NATO kodlamasında SSC-X-9 “Skyfall” olarak bilinen Burevestnik, nükleer ısı kaynağıyla çalışan turbojet benzeri bir motor kullanıyor. Bu motor tipi, teorik olarak aylarca havada kalabilen, neredeyse sınırsız menzile sahip bir uçuş imkânı sağlıyor. Füze, araziden çok alçak irtifada uçarak radar tespitinden kaçabiliyor ve karmaşık rotalar izleyerek hedefe ulaşabiliyor.

Program, ilk kez 2018’de Putin’in açıkladığı “altı yeni stratejik sistemden biri” olarak duyurulmuştu. Ancak proje geçmişte çevresel riskler ve güvenlik endişeleriyle gündeme gelmişti; özellikle 2019’daki bir test kazasında yaşanan patlama sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti.

Rus yetkililer, son denemenin sistemin “operasyonel olgunluğa yaklaştığını” gösterdiğini savunurken; Batılı analistler, füzenin navigasyon güvenilirliği, yönlendirme doğruluğu ve nükleer güç kaynağının saha güvenliği konularında hâlâ ciddi soru işaretleri bulunduğunu belirtiyor.

Küresel Dengeye Etkileri

Burevestnik’in tanıtımı, ABD ve NATO’nun mevcut seyir füzeleriyle kıyaslandığında dikkat çekici farklılıklar içeriyor. Örneğin, ABD Donanması’nın Tomahawk Block IV/V seyir füzeleri yaklaşık 1.600 kilometre, ABD Hava Kuvvetleri’nin JASSM-ER modeli ise 900 kilometre civarında bir menzile sahip. Buna karşılık, Rus füzesinin “neredeyse sınırsız menzil” iddiası, mevcut hava ve füze savunma anlayışlarını kökten zorlayan bir paradigma sunuyor.

Analistler, bu sistemin devreye girmesinin, INF Antlaşması’nın sona erdiği ve Yeni START Antlaşması’nın 2026’da süresinin dolacağı bir dönemde, küresel silah kontrol düzenini daha da istikrarsızlaştırabileceğini belirtiyor. NATO ülkeleri, bu gelişmeye yanıt olarak entegre hava ve füze savunma ağlarını güçlendirme ve uzun menzilli ateş yeteneklerini artırma yönünde yeni adımlar atabilir.

Putin’in “benzeri yok” sözleri, Moskova’nın yalnızca teknolojik bir başarıyı değil, aynı zamanda stratejik bir mesajı da dünyaya iletme isteğini yansıtıyor. Burevestnik projesi, Rusya’nın geleneksel balistik füze doktrininin ötesine geçerek, yeni bir caydırıcılık katmanı oluşturma çabasının parçası olarak görülüyor.
Bu füze gerçekten hizmete girerse, hava savunma mimarileri, erken uyarı sistemleri ve uluslararası silah kontrolü açısından yeni bir dönemin başlangıcını temsil edecek.

En Son Haberler
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img