11 Ekim Cumartesi 2025

Saab’ın Yeni Kıyı Savunma Sistemi: RBS15 ile Deniz Tehditlerine Karşı Hareketli ve Ucuz Çözüm

spot_img
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

İsveçli savunma şirketi Saab, sahil konuşlu yeni bir Kıyı Savunma Füze Sistemi (CDMS) tanıttı. Sistem, doğrulanmış RBS15 gemisavar füzesi çevresinde tasarlanmış; taşınabilir, modüler ve kısa sürede konuşlandırılabilen bir platform sunuyor. Saab, bu çözümün bölgesel gerilimlerin arttığı ve savunma bütçelerinin sıkıştığı bir dönemde denizden gelebilecek tehditlere karşı talebin yükseldiğini belirtiyor.

CDMS, kara tabanlı mobil bir sistem olarak RBS15 ailesinin Mk3 ve ileride hizmete girecek Mk4 sürümleriyle entegre ediliyor. Saab, yeni düzenlemenin 200 kilometrenin üzerinde (Mk3) ve Mk4 ile 300 kilometreyi aşan menzillere ulaştığını; füzelerin deniz yüzeyi yakınından (sea-skimming) uçtuğunu ve hava koşullarından bağımsız, tek atımlık kilit vurabilen bir yetenek sunduğunu aktarıyor. Mk4 ayrıca yazılım tabanlı gelişmiş kılavuzluk ve elektronik karşı tedbirlere karşı iyileştirilmiş dayanıklılık ile daha güçlü bir yüksek patlayıcı başlık getiriyor.

Her bir fırlatıcı aracı, 20 feet’lik ISO konteyner boyutuna uyacak şekilde yerleştirilmiş dört RBS15 füzesi taşıyor; bu standart yapı konuşlandırma kolaylığı, gizlenme ve hızlı yer değiştirme sağlıyor. Saab mühendisleri, atıştan sonra iki dakikaya kadar sürebilen “shoot-and-scoot” (at ve çekil) döngüsünü vurgulayarak sistemin karşı atışlara karşı hayatta kalabilirliğini öne çıkarıyor. Fırlatıcılar kendi hidrolik güç üniteleri ve yerleşik kumanda sistemlerine sahip; mürettebat hem araç içinden hem de kablolu uzaktan kumanda ile sistemi idare edebiliyor.

Bateri seviyesinde birden fazla fırlatıcı aracın mobil bir komuta karargâhıyla ağlandığı mimari, mevcut keşif ve izleme sensörleri—hava gözetleme platformları, deniz radarları, insansız hava araçları ve sahil sensörleri—ile veri paylaşarak hedefleme çözümleri üretiyor. Saab ayrıca bölgesel radar takibi ve hasar değerlendirmesi yapacak sensör araçları ve boşalan füze konteynerlerini yaklaşık 15 dakikada yeniden yükleyebilecek vinçli lojistik araçları öneriyor.

Sistemin stratejik etkisi, taşıdığı çeviklik ve maliyet etkinliğinde yatıyor: Saab’a göre birkaç CDMS bataryası yüzlerce kilometre kıyı şeridini güvence altına alabilir; bu da açık deniz muhariplerine kıyasla çok daha düşük maliyetle inandırıcı bir caydırıcılık sağlıyor. Sistemlerin atış öncesi tamamen pasif kalması da düşman keşfini ve hedeflemesini zorlaştıran bir gizlilik avantajı sunuyor.

Saab, CDMS’in gemi üzerinde de modüler bir paket olarak denenebileceğini; konteyner ara yüzleri sayesinde, anti-gemi sistemi olmayan çok amaçlı veya yardımcı gemilerin saatler içinde fırlatıcı platformuna dönüştürülebileceğini söylüyor. Bu yaklaşım, modern savaşta modülerlik ve görev odaklı paketlerin yaygınlaşan eğilimiyle uyumlu.

İsveç Silahlı Kuvvetleri’nin siparişleriyle birlikte Saab, sistemi Avrupa ve Hint-Pasifik bölgesindeki diğer müşterilere de pazarlıyor. RBS15’in halihazırda İsveç, Finlandiya, Almanya, Polonya, Bulgaristan ve Hırvatistan tarafından kullanılıyor olması, sistemi benimseyen ülkeler arasında operasyonel birlikte işlerlik avantajı sağlıyor ve Baltık gibi bölgelerde caydırıcılığı güçlendiriyor.

Özetle, Saab’ın yeni Kıyı Savunma Füze Sistemi; taşınabilirlik, hayatta kalabilirlik ve menzil birleşimini uygun maliyetle sunarak kıyı devletlerine deniz alanında egemenlik kurma ve caydırıcılık sağlama imkânı veriyor.

En Son Haberler
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img
- Reklam -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img