4 Ağustos Pazartesi 2025

Son Osmanlı Fedaisi: Enver Paşa Kimdir?

spot_img
spot_img

Enver Paşa, 23 Kasım 1881’de İstanbul’un Divanyolu semtinde dünyaya geldi. Doğum tarihi bazı kaynaklarda farklılık gösterse de, bu tarih genel kabul görür. Babası Hacı Ahmet Paşa bayındırlık teşkilatında görev yapan bir inşaat teknisyeniydi; aynı zamanda Malta sürgünlerindendi. Annesi ise Kırım Tatarı kökenli Ayşe Dilara Hanım’dır. Baba tarafından Arnavut ya da Gagavuz Türkü kökenine dayanan bir aileden gelmektedir. Beş kardeşin en büyüğü olan Enver, ailesinin maddi durumu çok güçlü olmasa da eğitimi için büyük özverilerde bulunulduğunu dile getirmiştir.

Babası Hacı Ahmet Paşa’nın görevleri nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçmiştir. Kardeşlerinden Nuri Paşa (Killigil) de ileride önemli bir asker olmuştur. Diğer kardeşleri Kâmil, Mediha ve Hasene’dir. Enver Paşa aynı zamanda Kurtuluş Savaşı komutanlarından Kazım Orbay’ın da kayınbiraderidir. Meşhur Osmanlı generali Halil Kut ise amcasıdır.

Eğitim Hayatı

Henüz üç yaşındayken mahalle mektebine başlayan Enver, eğitim hayatına Fatih Mekteb-i İbtidaîsi’nde devam etti. Babasının Manastır’a tayini üzerine eğitimine burada devam etti. 1889’da küçük yaşına rağmen Manastır Askeri Rüştiyesi’ne kabul edildi ve 1893’te mezun oldu. Daha sonra Manastır Askerî İdadisi’ni 6. olarak bitirdi. 1896’da Harp Okulu’na girerek 1899’da piyade teğmeni rütbesiyle 4. olarak mezun oldu.

Harp Akademisi’nde eğitimine devam eden Enver, 1902 yılında 2. olarak mezun oldu ve kurmay yüzbaşı olarak Üçüncü Ordu emrine atandı.

Askerlik Kariyeri ve İttihatçılıkla Tanışma

Enver Bey, askerlik hayatının ilk yıllarında Makedonya’da çeşitli görevlerde bulundu. Bulgar, Rum ve Arnavut çetelerine karşı yürütülen operasyonlara katıldı. Bu dönemde üstün başarıları nedeniyle Osmanlı nişanları ve liyakat madalyası ile ödüllendirildi. Çatışmalardan birinde bacağından yaralandı.

1906’da Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ne katılarak Selanik ve Manastır çevresinde örgütlenme çalışmaları yürüttü. Bu cemiyet, kısa süre sonra Paris merkezli İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşerek daha büyük bir yapıya dönüştü. Enver Bey bu örgütün önemli askeri liderlerinden biri haline geldi.

Hürriyet Kahramanlığı ve Yükselişi

Enver Bey, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde aktif rol aldı. Dağa çıkan subaylar arasında en kıdemlisi olarak öne çıktı ve kısa sürede “Hürriyet Kahramanı” unvanıyla anılmaya başladı. Bu dönemde Berlin’e askerî ataşe olarak atandı ve burada Alman askerî düzeninden oldukça etkilendi.

Trablusgarp Savaşı

1911’de Trablusgarp’ta İtalyanlara karşı verilen mücadelede önemli bir rol üstlendi. Mustafa Kemal (Atatürk) ve Fethi Okyar ile birlikte gönüllü olarak cepheye gitti. Bingazi ve Derne bölgesinde başarılı bir gerilla mücadelesi yürüttü. Bu başarıları onu Osmanlı kamuoyunda daha da tanınır hale getirdi.

Bâb-ı Âli Baskını ve Edirne’nin Kurtarılması

1913’te İttihat ve Terakki’nin iktidarı doğrudan ele geçirmesiyle sonuçlanan Bâb-ı Âli Baskını’nın öncülerindendi. Baskın sonrası Edirne’yi savaşsız geri alarak “Edirne Fatihi” unvanını kazandı. Ardından Harbiye Nazırı oldu ve Sultan Mehmet Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan ile evlenerek hanedan damadı sıfatını aldı.

Harbiye Nazırlığı ve I. Dünya Savaşı

Orduda kapsamlı reformlara giden Enver Paşa, özellikle Alman sistemine geçişi hızlandırdı. 2 Ağustos 1914’te Almanya ile gizli ittifak antlaşması imzalayarak Osmanlı’yı I. Dünya Savaşı’na soktu. 1914-1918 arasında hem Harbiye Nazırı hem Başkomutan Vekili olarak Osmanlı ordusunun en yetkili isimlerinden biri oldu.

Sarıkamış Harekâtı, onun komutasında felaketle sonuçlandı. On binlerce asker ağır kış koşullarında donarak hayatını kaybetti. Bu harekât, onun en çok eleştirildiği anlardan biridir.

Tehcir ve Ermeni Meselesi

1915 yılında, Ermeni isyanlarını gerekçe göstererek Talat Paşa’ya gönderdiği telgrafla isyancı Ermenilerin bölgeden uzaklaştırılmasını istedi. Bu süreç Tehcir Kanunu ve Ermeni Kırımı olarak tarihe geçti.

Savaş Sonrası Kaçışı

Osmanlı’nın savaşta yenilmesiyle Enver Paşa’nın da siyasi kariyeri sona erdi. 1918’de Almanya’ya kaçtı, Berlin ve Moskova’da siyasi çalışmalar yürüttü. İttihat ve Terakki’yi yeniden örgütlemeye çalıştı, ancak Anadolu’daki Kurtuluş Hareketi tarafından kabul görmedi.

Orta Asya ve Ölümü

1921’de Orta Asya’ya geçerek Sovyetlere karşı bağımsızlık mücadelesi veren Basmacılar’a katıldı. Buhara ve çevresinde milliyetçi bir direnişi örgütlemeye çalıştı. 4 Ağustos 1922’de Duşanbe yakınlarında, Sovyetler tarafından pusuya düşürülerek hayatını kaybetti. İlk olarak Cegan Tepesi’ne gömüldü.

Naaşının Türkiye’ye Getirilmesi

Enver Paşa’nın naaşı, 1996 yılında Tacikistan’dan Türkiye’ye getirildi. 4 Ağustos 1996 tarihinde, ölümünün 74. yılında İstanbul Şişli’deki Abide-i Hürriyet Tepesi’ne defnedildi. Törene dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve birçok üst düzey yetkili katıldı.

spot_img
En Son Haberler
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz