BAE Systems, Boeing ve Saab, T-7A Red Hawk temelli bir ileri seviye jet eğitimi sistemi sunmak için niyet mektubu imzaladı. Sistem, İngiltere’nin Hawk filosunu emekliliğe hazırlayan 2025 Stratejik Savunma İncelemesi kapsamında RAF pilotlarının eğitimini modernize etmeyi hedefliyor. Teklif, ABD Hava Kuvvetleri’nin nesil atlama eğitimi platformunu İngiltere’deki nihai montaj ve yer tabanlı simülasyon ekosistemi ile birleştiriyor ve pilotları dördüncü, beşinci ve gelecek nesil altıncı kuşak savaş uçakları için hazırlıyor.
T-7A Red Hawk, tasarımından itibaren entegre bir eğitim sistemi olarak geliştirilmiş iki kişilik tandem kokpite sahip bir ileri seviye eğitim uçağıdır. General Electric F404-GE-103 motoru ile yaklaşık 17.700 pound itme gücü sağlayan uçak, T-38 Talon’a kıyasla yüksek bir itme-ağırlık oranına sahip. 14,3 metre uzunluğunda ve 9,32 metre kanat açıklığına sahip T-7A, Mach 0.95 hız ve 8 g yük faktörüyle, modern savaş uçaklarının uçuş profilini yüksek doğrulukla taklit edebiliyor.
Eğitim sisteminin kalbinde, yüksek doğruluklu Yer Tabanlı Eğitim Sistemi (GBTS) bulunuyor. Bu sistem; simülatörler, görev hazırlık araçları ve uçak ile sanal platformları birleştiren Live Virtual Constructive (LVC) ortamı ile pilotların gerçek operasyonel senaryoları deneyimlemesine olanak tanıyor. Açık mimari yapısı sayesinde yeni sensörler, tehdit kütüphaneleri veya beşinci nesil uçak davranışları yazılım güncellemeleri ile sisteme eklenebiliyor.
T-7A, yüksek açı ve g yükleme sınırlarında uçuşa izin veren fly-by-wire kontrolleri ile hava muharebesi, hızlı müdahale ve taktik manevralarda gerçekçi eğitim sunuyor. Orta irtifa uzun dayanıklılık (MALE) İHA entegrasyonu ile eğitim senaryolarında insansız-mürettebatlı iş birliği uygulamaları yapılabiliyor ve bu sayede ön cephe uçakları üzerindeki eğitim yükü azalıyor.
Proje, BAE Systems, Boeing ve Saab’ın sunduğu Amerikan-İsveç platformunu İngiltere’de monte etme ve NATO ile uyumlu olacak şekilde adapte etme yaklaşımıyla, uluslararası eğitim pazarında İngiltere’nin konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Onaylandığı takdirde bu sistem, Avrupa, Orta Doğu ve Hint-Pasifik bölgelerinde ileri seviye eğitim ekosistemlerinin dengelerini etkileyebilir.
