Reklamspot_imgspot_img

Doğu Akdeniz’in En Büyük Savaş Gemisi TCG Anadolu

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilk uçak gemisi konseptiyle inşa edilen TCG Anadolu’nun F-35 dikey inişi versiyonlu savaş uçaklarının alımının iptal olmasıyla birlikte Helikopter gemisi versiyonuna döndürülen bir amfibi çıkartma gemisiydi. LHD (Landing, Helicopter,Dock) olarak tasarımı yapılan ve L-400 borda numarasına sahip amfibi gemimizin borda numarasında bulunan L harfi Landing (çıkartma) gemisi olduğunu ifade etmektedir. Üzerine konuşlanan Super Cobra ve Atak-II helikopterleri ile birlikte Türk karasularında yıldırıcı bir güce sahip olan TCG Anadolu, dünya denizlerinde kendi kıyılarını ve düşman kıyılarını helikopter atış desteği ile vurabilecek bir güce erişimimizi sağladı. Onlarca ZAHA amfibi aracını da geminin arka sektöründe (kıç altı) bulunan havuzdan suya indirilerek karaya çıkartma ve atış desteği sağlayabilecek bir gücü bünyesinde barındırabilmektedir. 600 ve üzeri amfibi komandosu ve özel ihtisas personelini (SAT, SAS, Özel Kuvvetler) gemide barındıracak büyüklükte bir gemidir.

Gemi bünyesinde bulunan 400’den fazla denizci personelin yanı sıra, helikopter bakım ekipleri, insansız hava aracı operatörleri ve teknisyenleri, pilotlar ve amfibiler ile 1000+ kişilik bir ekibin istenilen bölgede caydırıcı bir güç olması günümüz koşulları ve teknolojisinde üstün bir güç sağlamaktadır. İspanya’da bulunan Juan Carlos helikopter gemisi ile eş gemi olan TCG Anadolu’nun üretilmesi ve hayata getirilmesini sağlayan Türk Savunma Sanayii personelinin emekleri ve çabaları dünyada geniş yankı uyandırmaktadır.

JUAN CARLOS l GEMİSİ

İspanya, gemi üretimi sektöründe büyük bir öneme sahiptir. Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynlerin, Arleigh Burke sınıfı destroyerlerin, Juan Carlos gibi helikopter gemilerinin projeleri İspanya’dan çıkmıştır. Günümüzün silah gücü olarak en gelişmiş ülkelerinden olan Amerika Birleşik Devletlerinin projeleri satın almasıyla birlikte üretim gücü ellerine geçmiştir. Ürettikleri gemileri dünyanın birçok ülkesine fahiş fiyatlara satarak kendilerine bağımlı hale getiren büyük güç, Türkiye gibi kendi bünyesinde gemi üretimine başlayan ülkeleri tehdit olarak algılayabilmektedir. Bunun örneğini Ekim 1992 yılında Saros körfesinde USS Saratoga gemisinden atılan Sea Sparrow mermisi ile vurularak hurda hale getirilen TCG Muavenet gemisinde görmekteyiz. Sea Sparrow mermileri yarı aktif güdümlü mermi sınıfına girmektedir. Yarı aktif güdümlü mermiler atış kontrol sisteminin kilitlenmesi ve aydınlatma sinyalinin aktif hale getirilmesiyle güdümlenen ve atış için 2 adet cephanelik düğmesinin aktif hale getirilmesiyle atılabilen mermilerdir.

TCG MUAVENET’in vurulduktan sonraki hali

Yanlışlıkla vurulduğu söylenen gemimizin yanlışlıkla vurulabilmesi için personelin savaş yerlerine alınması ve atışa hazır beklemeleri gerekmektedir. Atış esnasında içerisinde güdümlü mermiyi barındıran kanister bölgesinde personel olabilirdi, güdümlü merminin ateşlenmesi sırasında açığa çıkan ölümcül derecede zehirli gazı Amerikalı denizciler soluyabilirdi. Geminin iç bölgelerine sürekli temiz hava girişi sağlayan havalandırma sistemleri bile kapatılmalıydı. Açık güvertede personel bulunmamalıydı. Atış kontrol sistemleri ve aydınlatma sistemleri Standby pozisyonunda emisyona hazır halde bulunmalıydı. Cephaneliklere ait cihazların hazır olması gerekmekteydi. Onlarca personelin dikkatsizliği sonucu yapılan 2 atış ile gemimiz isabet alarak denizlerimizde önemli bir zaafiyete sebep olunmuştur. İşin aslı kesinlikle yanlışlık yoktur. Atış operatörlüğü yaparak Standart Missile-I atışı yapmış bir eski deniz kuvvetleri mensubu olarak kesinlikle yanlışlık olamayacağını söyleyebilirim.

MİLGEM sınıfı korvetlerimizin üretilmesi ile başlayan üretim ivmesi TCG ANADOLU’nun suya inmesiyle birlikte İSTİF sınıfı fırkateynler, Tuzla Sınıfı Karakol botları, Hisar sınıfı açık deniz gemileri, Lojistik destek gemileri, Denizaltıları da üretilmeye başlandı. Ortalama olarak %80 yerlilik oranına sahip gemilerimizin dizaynı ve tasarımı yine savunma sanayimize aittir. Günümüz F-35 savaş uçaklarında bulunan ve uzaktan uçağı durdurabilme görevine yarayan KILL SWITCH ile birlikte Amerika’da üretilen savaş gereçlerinin tartışılan bir durumdadır. F-35 savaş uçaklarının havada sistemlerine erişilebilmesi ve yapay zeka desteği içermesi de büyük bir handikaptır. Yapay zeka denilince akla bir insanın zekası gibi algılansa da bilgisayar kodlamalarına sahip eğitilmiş bir yazılım dizilimi demek daha doğru olacaktır. Telefonlarımızda ve bilgisayarlarımızda normalleşerek hayatımızın bir parçası olan yapay zeka adı verilen programlar bilgisayar yazılımından fazla bir şey değildir. Dijital bir öğrenme içeren yapay zeka yazılımı, henüz açığa çıkartılmamış gerçek yapay zekanın bilgisayar versiyonudur.

TCG Anadolu F-35 dikey inişili uçaklarının satışının iptal edilmesinden sonra İnsansız hava araçlarının inebileceği hale getirilmesi üzerine modernizasyona girmesi gerekmekteydi. CVN (Carrier vessel, Nuclear) olarak sınıflandırılan uçak gemilerinin (USS NIMITZ) boyutları 330 metre ve üzeridir. CV sınıfları ise Amerikan donanmasındaki en büyük uçak gemileridir. USS Gerald FORD gibi uçak gemilerinin boyları 350 metreyi bulmaktadır. Uçak gemilerinden boyut olarak daha kısa olan TCG Anadolu 232 metre uzunluğa sahiptir. Arada 100 metreye yakın bir fark bulunmaktadır.

USS NIMITZ Uçak Gemisi

USS TRUMAN uçak gemisinde fiili olarak iniş ve kalkış izlemiş bir personel olarak F/A-18 Super Hornetlerin iniş kalkışlarını canlı olarak izledim. Makinelerinde nükleer tahrik kullanan uçak gemileri, reaktörleri soğuturken kullanılan soğutma suyunun ısınmasıyla açığa çıkan stim (buhar) ile uçakların hızlanarak kalkmasını sağlayan mancınık sisteminin basınç gücünü sağlamaktadır. TCG Anadolu’da nükleer tahrik sistemi bulunmadığı için mancınık sistemi kurulmasında bazı engeller bulunmaktadır. İspanya devleti tarafından mancınık modernizasyonu için TCG Anadolu davet edildi. Uzun bir modernizasyon sürecini çevremizdeki düşmanca harekette bulunan devletler sebebiyle reddedilmesi gerekti. Bunun yerine yerli bir çözüm türetilmesi yönünde çözümler düşünülmeye başlandı.

F/A 18C SUPER HORNET

Baykar firmasının bulduğu çözüm kısa vadede mükemmel bir deneyim olabilirdi. Baykar firması tarafından üretilen ve 16 saat havada kalabilen TB-2 insansız araçları TCG Anadolu’ya konuşlanabilirdi. Kalkışta yapabilirdi. Tek handikap TCG Anadolu alt güvertesinde bulunan bakım kısmına indirilmesi ve zorlu deniz koşullarında emniyete alınmasıydı. Alt güverteye indirilebilmesi için kullanılacak asansöre mevcut haliyle sığmamaktaydı. Özellikle kanat genişliği asansöre uyumlu değildi. Bu sebeple kanatları katlanabilen ve daha üstün özelliklere sahip TB-3 geliştirilerek sorun aşılmış oldu. Dünya harp tarihinde ilk defa, gerçek operasyonlarda kullanılan insansız hava aracı konuşlandırılarak pist bitmeden uygun bir iniş ortamı sağlanmış oldu.

Amerika tarafından operasyonda kullanılmayan ve sadece motordan ibaret uzaktan kumanda edilebilen insansız hava aracımsı bir araç indirilme denemesi yapıldı. Arkasında savaş uçaklarında bulunan Hook (Kanca) aparatı ile uçak gemisinde bulunan 3 aşamalı yakalama halatları ile yakalatılmaya çalışıldı. Birkaç deneme sonunda başarı sağlandı. Yakalama halatlarının açık güvertede bulunması ve halat çaplarının geniş olması sebebiyle insansız hava aracının ağırlığı göz önüne alındığında tehlike arz etmektedir.

TB-3 insansız hava aracı düşük süratle yaklaşarak iniş anında frenleme ve motorların ters yönde çalıştırılmasıyla kısa mesafede durabilme özelliği sağlanmış oldu. Deniz koşullarında genellikle normal havalar için ideal olan iniş durumunun fırtınalı havalarda ve yüksek rüzgar dönemlerinde nasıl olacağı üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Bayraktar TB-3 İnsansız Hava Aracı

Radar kesit alanı düşük olan TB-3 insansız hava araçları maalesef donanma gemilerinde bulunan yeni nesil hava arama radarları ile rahatlıkla tespit edilebilmektedir. Radar kesit alanı 3.7 metrekare olan TB-2’lerin tespit edilememesi mümkün değil gibi gözükmektedir. Donanmamızda da kullanılan SMART-S hava radarı radar kesit alanı 0.05 olan herhangi bir teması rahatlıkla tespit edebilmektedir. Gemilerimizin atış yaptığı esnada kendi ana bataryasından çıkan 76 milimetre merminin çekirdeğini de tespit edebilmektedir. Libya görevinde karada devam eden çatışmalarda atılan havan mermilerini de tespit etmişti. Kanat genişliği 1 metre olan intihar dronlarını, helikopterleri, uçakları tipine göre değerlendirebilme kapasitesine sahiptir. Gemiye karşı atılan güdümlü mermileri de havada tespit edebilmektedir. Gemiye karşı atılan bir güdümlü merminin başlık kısmı gemiden bakıldığında görülebilen kısmıdır. uzunluğu 3 metre civarında olan ortalama bir gemisavar füzenin gemiye doğru ilerlediğini düşünürseniz sadece başlık kısmını görebilirsiniz. 0.15 radar kesit alanına sahip yani bir avuç genişliğinde bir alanı tespit edebilen yeni nesil hava radarlarının karşısında insansız hava araçlarının durumları zor olacaktır.

NATO üyesi dost ülke olan Yunanistan (!) savaş gemilerinde SMART-L hava radarı bulunmaktadır. Modernizasyon kapsamında 50 kilometre menzile sahip Evolved Sea Sparrow (ESSM-II) güdümlü mermisine sahip olmaya çalışmaktalar. Güncel olarak ESSM mermisi envanterlerinde aktif olarak bulunmaktadır. 22 kilometre menzile sahip 3 mach sürate sahip yüksek manevra yeteneğine sahip mermilerdir. Donanmamızda da sahip olduğumuz bu ESSM teknolojisini zaten artıları ve eksileri ile biliyoruz.

Savaş uçaklarında bulunan kilitlenme alarmları pilotları uyararak karşı tedbir alınmasında katkı sağlamaktadır. İnsansız hava araçlarında kilitlenme alarmları bulunmadığı için düşmanca bir tavır karşısında reaksiyon alamamaktadır. Libya’da vurduğumuz 4 insansız hava aracı bunlara örnektir. 2 tanesini hava savunma mermisi ile vurmuş personel olarak TCG Anadolu’dan kalkış yapacak TB-3 insansız hava araçlarınında gemiler karşısında savunmasız kalabileceği aşikardır. Ege denizine konuşlandırılabilecek bir MİLKAR (Milli Karıştırıcı) elektronik harp aracının dengeleri değiştirmesi ile üstünlük sağlanabilir. TCG Anadolu üzerine sabit konuşlandırılması da uzak bölgelerde yapılabilecek operasyonlarda da katkı sağlayacaktır. İnsansız hava araçlarının deniz versiyonlarının üretilmesi de katkı sağlayacaktır. Yapay zeka programlarının entegre edilmesi ve AESA hava tespit radarlarının etkin bir şekilde kullanılması ile harp tarihinde çığır açan savunma sanayimizin güçlü firmaları açısında son derece öneme sahiptir.

Türkiye’nin Libya’da vurduğu İnsansız Hava Aracı

Savunma sanayi personelinin aylarca ve gece gündüz çalışması sonucu ortaya çıkan TCG Anadolu çıkarma gemisi devrim niteliğinde bir projedir. Devrim arabalarından sonra böyle devrimlere ihtiyacı olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelecekte bölgesel bir güç olmaktan çıkarak küresel bir güç olması yolunda atılan dev bir adımdır. Eşleniği olarak üretilen TCG Trakya ve henüz adı konulmayan Milli uçak gemimizin çıkması ile birlikte her zaman mazlumun yanında olan Türk Silahlı Kuvvetleri daha üstün bir güç haline gelecektir.

YAZAR: Hüseyin Rahmi GİDER

Benzer İçerikler

Yorumlar

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Reklamspot_img

Popüler İçerikler