ABD Başkanı Donald Trump, 30 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Pentagon’a ülkenin nükleer silahlarını derhal test etmeye başlaması talimatını verdiğini duyurdu. Açıklama, Güney Kore’nin Gyeongju kentinde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi sırasında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapılacak görüşme öncesinde Truth Social hesabı üzerinden paylaşıldı.
“Eşit Şekilde Test Edin” Mesajı
Trump, mesajında “Diğer ülkelerin nükleer programlarını test etmesi nedeniyle, Savunma Bakanlığı’na silahlarımızı eşit şartlarda test etme talimatı verdim” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Washington’un 1992’den bu yana sürdürdüğü nükleer test moratoryumunun fiilen sona erebileceği yorumlarına yol açtı.
Rusya Ve Çin Faktörü Öne Çıktı
Trump, konuşmasında özellikle Rusya ve Çin’e atıfta bulunarak “Rusya ikinci, Çin uzak üçüncü ama beş yıl içinde eşit hale gelecek” dedi. Analistler, bu ifadeleri hem askeri hem de jeopolitik bir mesaj olarak değerlendiriyor. Son yıllarda Çin’in nükleer başlık stoğunu hızla artırması ve Rusya’nın yeni hipersonik sistemleri, ABD açısından ciddi bir stratejik rekabet unsuru olarak görülüyor.
ABD’nin 30 Yıl Aradan Sonra İlk Testi Olabilir
ABD, son yer altı nükleer testlerini 1992 yılında gerçekleştirmişti. O tarihten sonra silahların güvenilirliği bilgisayar simülasyonları ile sağlanıyordu. Trump’ın emri hayata geçerse, ABD yaklaşık 33 yıl aradan sonra ilk kez fiili nükleer testini yapmış olacak. Bu durum, 1996’da imzalanan Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’nın (CTBT) fiilen etkisiz kalabileceği anlamına geliyor.
Uluslararası Endişeler Ve Olası Etkiler
Pentagon veya Beyaz Saray’dan konuyla ilgili teknik bir açıklama henüz gelmedi. Uzmanlar, bu adımın küresel bir silahlanma yarışını tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor. Nükleer silah karşıtı örgütler, ABD’nin testleri yeniden başlatmasının Çin ve Rusya’yı da benzer adımlar atmaya teşvik edebileceğini belirtiyor. Silahsızlanma savunucuları ise kararın “küresel güvenlik mimarisine zarar vereceğini” vurguluyor.
Zamanlaması Dikkat Çekici
Trump’ın açıklaması, Çin lideri Şi Cinping ile yapılacak görüşmeden hemen önce gelmesi nedeniyle, gözlemciler tarafından yalnızca iç politikaya değil, diplomasiye de mesaj niteliği taşıdığı şeklinde yorumlanıyor. ABD medyasında yapılan değerlendirmelerde, bu hamlenin hem müzakere masasında avantaj sağlama hem de caydırıcılığı güçlendirme amacı taşıdığı öne sürülüyor.





