Reklamspot_imgspot_img

Türk Elektronik Harp Sistemi Koral Yunanistan Donanması Karşısında!

Yunanistan donanması denilince aklımıza Andrea Doria dönemlerinde yaşanan büyük deniz savaşları gelebilir. Helenik donanması Osmanlı döneminde dahi güçlü değildi. Filmlerde izlediğimiz efsanevi Yunan karakterlerinden çok etkilendiğimiz zamanlar oldu.  Herkül, Zeus, Poseidon gibi efsane karakterleri izledikten sonra Ege denizinde halen Poseidon’un desteği olduğunu sanan bir donanma olduğunu bilmelisiniz Yunan donanmasının.

Bünyesinde bulundurduğu 8 adet Kortanaer sınıfı ve 4 adet Hydra sınıfı fırkateynden oluşan, Türk Donanmasından daha az sayıda hücumbotu bulunan, Denizaltı olarak daha yeni bir Glavkos Sınıfını yüzdürmeyi başaramayıp hurdaya ayıran bir Donanmadır karşımızda güç olarak gördüğümüz. Güç kavramı silahın olması ile değil, onu kullanabilecek yetenekte personelinin olmasıdır. En yüksek teknolojiye sahip gemiyi kullanabilecek personel olmadıktan sonra, teknoloji kendi başına bir anlam ifade etmez.

2012 yılında hurdaya ayırdığımız TCG ZAFER (F-253) destroyerini torpido atışı ile mavi sulara uğurlamıştık. TEPE (KNOX) sınıfı olarak geçen TCG ZAFER gibi destroyerlerimiz STIM (Buhar) gücü ile çalışan kazanlı gemilerdi. Seyire çıkmadan evvel buhar kazanları ısıtılır ve stim ile makineler çalıştırılırdı. Yaklaşık 6 saat kazan ısıtma süresinden sonra makineler çalışır ve gemiler limandan ayrılabilirdi.  Donanmamıza uzun dönem hizmet vermiş TEPE sınıfı destroyerlerimizin eşleniği olan Kortanaer sınıfı fırkateynlerini halen hizmet dışına ayıramamıştır Yunanistan donanması. Gerek maddi sebeplerden, gerek personel yetersizliğinden, personel temin edememesinden dolayı 1975 yılının teknolojisine sahip eski gemileri kullanmaya devam etmektedir. Türk donanmasında bulunan Meko sınıfı ve Gabya sınıfı fırkateynler üretim tarihlerine bakılmaksızın sürekli modernize edilerek orjinali ile alakası olmayan ileri teknolojide gemilere dönüştürülmüştür. Gabya Sınıflarında Silah Operatör ve Teknisyenliğini yaptığım dönemlerde yapılan modernizasyonların boyutlarını görebilecek kadar çalışma fırsatım oldu. Orijinal atış kontrol konsollarının yerine HAVELSAN’ın ürettiği Komuta kontrol konsolları, Hava Radarının yerine SMART-S hava radarı, Mk-13 güdümlü mermi lançerine ek olarak MK-41 Dikey Atım Lançeri Gabya sınıfı fırkateynin baş kısmı kesilerek eklenmesi gibi çok fazla modernizasyon ile üstün hale getirilmeye devam edilmektedir.

Helenik donamasına ait Kortanaer sınıfları ise satın alınan yurt dışı modernizasyon hizmetleri ile kısmi olarak güçlendirilmeye çalışılmıştır. Avrupa’nın en borçlu ülkesi olan Yunanistan devletinin askeri savunma kısmına ayırdığı bütçe gerçek rakamları yansıtmamaktadır. Aynı bütçe ile aynı anda onlarca gemi inşa eden Türkiye Cumhuriyeti Donanmasına karşılık kısmi modernizasyonlara aynı paraların ödenmesinden dolayı, uzun vadede güç kaybı yaşamaya devam etmekteler. Yunanistan Donanması bazı dönemlerde ileri görüşlü davranarak üstünlük kurulmaya çalışsa da, uzun vadede yapılan stratejik hatalar ile çok geriye düşmüştür. Tüm dertleri kendi içlerinde oluşturdukları Birinci Dünya Savaşından kalma intikam hırslarıdır.

Birinci Dünya Savaşı döneminde sanki biz davet etmişiz ve yenmişiz gibi tutumları sebebiyle halen düşmanlık beslemeye devam etmekteler. Düşmanlık odaklı bakış açıları her zaman hata yapmalarına neden olmaya devam etmektedir. NATO üyesi iki devlet olmamıza rağmen tüm faaliyetleri Türk Donanmasının izlenmesi ve koyabildiği noktalarda taş koymaya çalışması üzerinedir. Ortalama olarak ayda 1 kere taktik eğitim ve belirli dönemlerde kapsamlı tatbikatlar icra eden Türk donanmasını izlemek yerine, Helenik donanmasının tüm gemilerinin katıldığı ufak çaplı bir tatbikat bile icra edebilmeleri nadir görülmüştür. Çoğu zaman fırkateynlerinin eski olması sebebiyle tersane bakımından çıkamamaktalar. Bir gemilerinin tersaneden çıkış süresinde, ülkemiz 1-2 adet savaş gemisi suya indirmeye devam etmektedir.

Donanmada çalıştığım bir çok dönemde Yunanistan donanmasıyla ortak ve karşıt olarak görevlerde bulundum. Ortak NATO görevlerinde dahi Türk Donanmasına kendi çaplarında engel olmaya çalışsalar da, komuta kadememiz ve personelin üstün bilgisi ile her zaman aşılması kolay engeller olarak kalmışlardır. Ege ve Akdeniz’de sayısız defa karşı karşıya gelsek bile her zaman Deniz Hukukuna uygun karşılık verilmiştir. Türk donanması Yunanistan donanmasına düşman olamayacak kadar güçlü hale gelmiştir.

ASELSAN tarafından üretilen KORAL milli karıştırma sistemleri gibi üst düzey teknolojiler artık kullanıma sunulduğu için Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine girmiştir. 200 kilometre üzerinde karıştırma mesafesine sahip karıştırma sistemi, hedef kaynağın radar parametre bilgilerini tespit eder, aynı radar parametrelerini kopyalar, tespit ettiği hedefe ileterek yayın yapan radarın körlenmesine sağlar. Karanlıkta ilerleyen bir yarasanın yaydığı ses frekansının aynısını yarasaya sürekli iletirseniz eğer, yarasa yönünü bulamaz ve sağa sola çarpmaya başlar. Operatör daha önceden istihbaratını aldığı radar parametresini elle girerek yine görev icra edebilir. Unutmayın ki her radarın parametre bilgileri parmak izi gibidir. Yan yana duran iki aynı cihaz bile olsa kesinlikle parametrelerinde tespit edilebilen farklılıklar bulunmaktadır.

Karıştırma teknikleri konusunda ülke olarak uzmanlaşmış bir alt yapıya sahibiz. Gerek kullanıcı personel gerek üretimi yapan personel aynı dili konuştuğu için elektronik harp konusunda yüksek seviyelere geldiğimiz aşikardır. Hem operatör tarafından hem de otonom olarak çalışan elektronik harp sistemleri sahada görev alan personelin gücüne güç katmaya devam etmektedir. Uzun zamandır Deniz Kuvvetleri personelinin edindiği tecrübeler ile savunma sanayii firmalarının bilgi birikimi bir araya gelerek çok güzel bir ivme yakalamıştır. Sürekli geliştirilmeye devam edilen ve yazılımı kendi ülkemizde kodlanan sistemi görünce bizlere sadece gurur duymak düşer.

Yunanistan donanmasında bulunan tüm gemiler KORAL karşısında çaresiz kalacaktır. Hava kuvvetleri ve Silahlı olmaması gereken adalara konuşlandırılmış füze bataryaları da nasibini elbette alacaktır. KORAL çalıştığı anda hiçbir gemi, uçak ve füze ülkemiz topraklarında bir karış alan bile göremeyecektir. Radarları köreltilen Yunanistan Silahlı Kuvvetleri teçhizatının yapabileceği bir şey kalmayacaktır. Radar parametreleri dost unsurlara herhangi bir etki yapmayacağından dolayı, bizler onları görürken onlar bizi göremeyecektir. KORAL sisteminin istenilen bölgede oluşturacağı yüzlerce sahte temas ile düşman radarları gerçek teması ayırt edemeyerek yine göremeyecektir. Hava, Deniz ve Kara alanında üstünlüğümüz daha açıklanmamış yeni teknolojiler ile orantısız olarak artmaya devam edecektir. Bugüne kadar gördüğünüz ve bildiğiniz silah ve teknolojiler sadece seri üretime geçmiş olanlardır. Prototip aşamasında olan üst düzey teknolojilerimiz ile tanışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.

YAZAR: Askeri Uzman Hüseyin Rahmi GİDER

Benzer İçerikler

Yorumlar

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Reklamspot_img

Popüler İçerikler